''Urgaz Arslan.''
''Ur...Urgaz mı ? O ki...'' derken kafamı adamın işaret ettiği yöne çevirmemle binanın yan merdivenlerinden bize doğru hızla koşan çocukla göz göze gelmem bir olmuştu.
Saniyeler belkide saliseler içerisinde kendimi kaybetmiştim sanki.
Kahverengi gözlerim onunkilere kitlenmiş, bal ile karamel karışımı,imkansız denecek kadar güzel renge sahip olan bu bakışların donukluğu tüylerimi ürpertmişti.Çatttığı kaşları etrafına korku saçan Urgaz'ın keskin çene yapısı onun sert mizajını tamamlıyor, saçlarını kaplayan en koyu siyah tonu hiçbir yerinde iyiliği barındırmadığını gösteriyor gibiydi.Gözlerine kenetlendiğimde hem korkuyu hemde imkansızın donukluğunu iliklerime kadar hissetmiştim ben.
O çok güzeldi.
Ama güzelliğini siyah perdelerle kapatmayı seçen kötü biriydi.
O bir psikopat,pislik bir katildi.
Düşüncelerimden arınmak için kafamı iki yana sallayıp olayın verdiği adrenalinle titreyen ellerimi yumruk yaparak adamın bileğindeki ipi çözmeyi bırakmıştım.Ellerini serbest bırakmaya zaman yoktu,Urgaz birkaç saniye içerisinde yanımızda belirecekti.
Kaçmalıydım.Hayatımı kurtarmak için kaçmalıydım.Adamıda benide kurtarıp kaçmalıydım.
Saniyelerle oynadığımız için arkama dahi bakmaya cesaret edemeden adamın ayağına çok sıkı şekilde bağlanan ipi çözmeye başladım.En azından ayağındaki ipler çözülürse adam koşabilecek,buradan kurtulabilecekti.
Ancak ip açılmazsa sadece adam değil,bende ölecektim.
İp hemen şuan çözülmezse ikimizde ölecektik.
''Lan '' dedi bakışları tüylerimi ürperten Urgaz'ın sert ses tonu gözlerimden yaşların sular seller halinde kanlı ellerime dökülmesine sebep olurken.''Sen ne yaptığını sanıyorsun ? Dur !''
Beni korkuya hapseden kelimelere,ölüm döşeğine gelmemin verdiği heyecanla neredeyse düşüp adamın yanına bayılacaktım ki ; ip kanlı elimin arasına boşalıp, adamın ayakları özgürlüğünü simgelercesine serbest kaldı.Göz yaşlarımla kaplanan yüzümü kocaman,içten bir gülümseme kaplamıştı.Kan bulaşan bir elimi bunu başardığıma inanamayıp saçıma götürdüm ve diğer elimle adamı iteklemeye başladım.
''Kaç ! Kaç dedim sana amca kaç !''
''Tamam.Tamam sağol.'' dedi ve yediği darbelerden kendini kaldırmaya gücü olmayan adam can haliyle ,zar zor ayağa kalkarak koşmaya başladı.
Artık özgürdük.Buradan kaçarsam ikimizde özgür olacaktık.
Adamın koşuşuyla birlikte olduğum yerden doğruluyordum ki omzumda bir el hissettim.
Ancak sadece elin bedenime temas etmesini değil,o parmakların bana getirdiği donukluğu hissettim.Bedenimi ölüm korkusuyla nasıl kapladığını,iliklerime kadar işlenen umutsuzluğun verdiği tadı hissettim.
Hayatımın biteceğini hissettim.
Az sonra başıma gelecekleri görmeye katlanamayacağım için gözlerimi kapamamla gözyaşlarımın yanaklarıma süzülmesi bir olmuştu.Bir yandan nefessiz kalacak kadar ağlıyor,diğer yandan ise güçsüz görünmek istemediğim için dişlerimi sıkarak sakinleşmek adına kendimle savaş veriyordum.Ölümü eline alacak kişiye karşı dahada ufalarak onu sevindirmemeliydim ancak bu elimde olmayan bir şeydi.Korkuyordum.
''Ah ulan ah !'' dedi ve buz hissi veren elleriyle iki kolumdan tutup son gücüyle sıkarak beni kendine doğru çevirdi. ''Ben o piçi indirmek için ne kadar uğraştım senin haberin var mı !?''
Beni kendine çevirmesiyle gözlerimin açılıp,donuk bakan o ela gözlerle buluşması bir olmuştu.Çatık siyah kaşları ise beni öldürmeye hazır olduğunu gösterir gibiydi.
Benden nefret ediyordu.
Bende ondan nefret ediyordum.
''Katil !'' dedim gözlerimi gözlerinden hiç ayırmayıp dişlerimi sinirden sıkarak.''Bırak beni.''
Son gücümle ellerimi sağa sola sallayıp beni bırakmasını sağlamaya çalışıyordum ancak o çok güçlüydü,kendimi boş yere debeleniyor gibi hissediyordum sadece.Boş yere uğraşan ufacık bir nokta gibiydim onun gözünde.Umutsuz,ufak,zavallı bir nokta gibi göründüğüme emindim.Ancak bu ben değildim.Sonuna kadar direnen bir kızdım ben,zavallı bir nokta değil.
Sımsıkı tuttuğu ve canımı acıttığı omzumu ondan ayıramayacağımı fark ettiğimde dizimi son gücümle kırıp hassas bölgesine tekme attığım gibi beni tutan ellerin boşaldığını fark ettim ve bunu başaracağımı tahmin edemediğim için şaşkınlıktan birkaç adım geriledim.
''Ah ! Manyak mısın kızım sen !?'' diyerek dizlerini kırıp acıdan iki büklüm olan,yere eğdiği kafasını kaldırıp, sert,soğuk ve beni tekrar yakalasa bir saniye bile beklemeden hayatıma son verecekmiş gibi bakmıştı gözlerime.Bana kenetlediği bakışları yok saymaya çalışarak yaşadığım şokun etkisinden birkaç saniyede çıkıp tüm gücümle ter yöne doğru koşmaya başlamıştım.
Arkama dahi bakmadan koşuyordum sadece.Kurumuş kanlı elimi bir ileri bir geri sallayarak büyük bir sevinç ve korku içinde koşuyordum ki ; o soğuk ses tekrar kulağımda belirmişti.
''Yakala şunu Kerem !''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞIMLI
Teen FictionBen sana bağımlıyım,sen cinayete. * Beni hayatımın sonuna götürmeye aracılık eden arabanın camından dışarı baktım.Gökyüzü adeta sisten griye bürünmüş,bulutlar...