-"Peki Lila,senin buraya gelmen için ne yapabilirim?"
Sorduğu sorunun bende uyandırdığı şaşkınlıkla kapıyı kapatarak ona döndüm.
-"Neden benim gelmemi istiyorsun ki,buradaki herkes benimle aynı işi yapıyor." dedim yüzüne bir cevap beklercesine.
-"Herhangi bir nedenden değil sadece burada bir tek seni tanıyorum ve tahmin ettiğim kadarıyla benimle ilgilenmen için seni görevlendirdiler. E hal böyleyken ben de senin benimle ilgilenebileceğini düşündüm" dedi alay edercesine.
Tanrım tüm bu ünlüler bu kadar şımarık ve hazır olmak zorunda mıydı ya da sadece bana mı böyleleri denk geliyordu? Ve kabul etmeliydim ki haklıydı. Bir gün boyunca bana emanetti.
-"Yo hayır yanlış düşünmüyorsun fakat ilgilenmem gereken beş oda ve girmem gereken bir ameliyat var. Senin de dediğin gibi hal böyleyken en az sıkıntısı olan sen oluyorsun. Sadece sekiz adet dikiş attım ve bunu gayet güzel bir şekilde yaptım. Uzun bir süre canın yanmaz uyuşturucunun etkisi var çünkü." dedim ondan üstün olduğumu belirterek ve ardından konuşmasına izin vermeden ekledim.
-"He ama illa hasta olduğunu söylüyorsan tekrardan kontrollerini yapalım ve serum takalım."dedim alaycı bir şekilde yüzüne onunla uğraşmak istemediğimi belirterek.
-"Benden bu kadar kısa sürede bu kadar nefret edebileceğin aklımın ucundan geçmemişti. Sahi hangi takımlısın sen Galatasaraylı falan mı?" dedi bana daha fazla yakınlaşırken gülerek.
-"Senden nefret etmiyorum inatlaşmayı sen başlattın ayrıca Beşiktaşlıyım,sen buraya gelmeden önce maçın bitmesine yirmi dakika kala yetiştiğime seviniyordum."
-"Hiçbir Beşiktaşlı kaptana bu kadar kötü davranmazdı." dedi bana bir adım daha atarak.
-"Ben sana kötü davranmadım ben olmasaydım kanamadan şuurunu kaybedecektin. Ah Tanrım kime ne anlatıyorum ki." dedim bağırarak kapıyı açarken. Oğuzhan'a çok sinirlenmiştim. Ekrandan bu kadar soğuk ve mutsuz,egolu gözükmüyordu. İçten içe ona karşı beslediğim sevgi bir anda sönüvermişti.
Ben beş yıldır Beşiktaş taraftarıyım ve özellikle Oğuzhan'ı ilk geldiği günden beridir takip ediyordum ve hatta onunla küçükken çekilmiş fotoğrafım da vardı formamı imzalamıştı. Beş yıl sonra onu hastanede göreceğimi üstelik onu tedavi edeceğimi aklımın ucundan bile geçirmezdim yani geçiremezdim. Tabii ki herkes hayaller kurar ama böylesini kimse tahmin edemezdi. Ben bile..
Fakat ben onu tanıdığım ilk an bu kadar kaba olacağı aklımın ucundan geçmezdi. Futbolcu olması onun için ya da çevresindeki çoğu insan için ayırt edici olabilirdi fakat benim için değildi. Benim için hasta hastaydı bu hiçbir zaman değişmezdi. He evet hastaların öncelik sıraları durumlarına göre değişiklik gösterebilirdi. Ama Oğuzhan'ın durumu o kadara ciddi değildi.
*****
Odaları ve hastaları kontrol etmem ve girmem gereken küçük ameliyata girme işi bittiğinde ben de bitmiştim. Saat gecenin dördü olmuştu ve ben hala ayaktaydım ama neredeyse dokunsanız bayılacak bir şekilde. Şefimiz bizi görmeden hemen bize ait olan odaya geçtim. Ayaklarımı masanın üzerine uzattım koltuğa oturdum ve üzerime pike örterek uyuma başladım.
Uykumun tam ortasında olduğumu sanarken telefonumun çalmasıyla uyandım ve saat sabah yedi olmuştu. Kim olduğunu bilmediğim bir numara beni arıyordu telefonu açtım fakat arayanı duyduğumda çok şaşırmış olmalıyım ki üzerimdeki pikeyi hemen atıp refleks olarak ayağıya kalkmıştım.
-"Merhaba Lila ben Oğuzhan,Oğuzhan Özyakup."
-"Merhaba ama Oğuzhan diyince tahmin etmek çok zor olmamıştı zaten." dedim ona kızdığımı anlamasını isteyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WANT YOU BACK//O.Özyakup
FanfictionParmaklarım saçlarında gezinirken o her bir hamlesini beni incitmemek,canımı yakmamak için yapıyordu. Ve ben onun her hamlesinde öne doğru çıkıyor bazılarında ise inildiyordum...