27◇Nefret

249 18 8
                                    

Nightfallxdragon bölüm ithafı.Dediğim gibi her bölümü bir okuyucuma ithaf ediyorum. Şimdiden iyi okumalar.
/*
Koşmaktan nesfesleri tükenen sirius,james ve remus,peter'e yetişememişlerdi. Neyden bahsetmiştiki bu "düello" demişti ama neden ?

James ve remus koşmaya devam ediyorlardı. Ama sirius'un aklına bir şey gelmiş gibi durdu. Ve birden geri dönmeye başladı. James ve remus,sirius'un olmadığını sonradan farketmişlerdi. Ama sirius çoktan gitmişti. "Peter'ın izini kaybettik. Sirius'u bulalım." Dedi remus sakin ama tedirgin bir sesle. Sirius ise koşuyordu. Sonu bir yere varmadan koşuyordu. Sonunun çıkmaz olduğunu bile bile koşuyordu. Kendini sıkıştıran bu yerden kaçmak istiyordu. Ama bazı fedakarlıklar etmesi gerekiyordu. Arkadaşları ve hermione...

Zaten ailesini kaybetmişti ki. Aileside onun varlığını yok sayıyordu. "Ne kaybederim ki?" Dedi sirius. "Zaten geleceğim dumbledore'un dediği gibi karanlıksa burada olmanın ne gibi bir anlamı vardı ki?" Diye düşündü sirius. Etrafında çok az kişi varı ama o 'çok az'  dediği şeyler hayatın ta kendisiydi.

Nereye koştuğunu bilmeyen patiayak çok yakından tanıdığı o sesi duydu. En yakın arkadaşlarının sesini. "Neredesin sen?" Sirius yerinde soluyordu. "Hayır yani sen sirius olmasan bizim kardeşimiz olmasan korktu kaçtı diyeceğim ama ..." diye devam ettirdi remus. Sirius her zamanki gibi o candan sırıtışını yüzüne ekledi. O da açıklayamıyordu neden kaçtığını belki remus'un dediği doğruydu korkmuştu ama peter'den veya riddledan değil. Geleceğinden korkmuştu ,gerçeklerden korkmuştu ama o da bilmiyordu kaçmıştı ,korkulardan kaçmıştı. Ama onuda tam anlamıyla becerememişti.

Sakince duvarın bitişiğindeki yere çöktü sirius. Bunu isteyerek yapmamıştı. Beyni ondan izinsiz çalışıyordu sanki. Ondan izinsiz yapıyordu beyni ve düşünceleri ama ona dur da diyemiyordu. Arkadaşlarının yanında 'güçsüz' duruma düşmek istemiyordu ama yapamıyordu. Siriusun bu halini gören remus ve james birbirlerine baktılar.Sirius'u onca şeyden sonra ilk defa böyle görüyorlardı. Ailesiyle araları kötüyken bile böyle olmuyordu. Şimdi neden bu kadar güçsüzdü ki.

James ve remus'da sirius'u daha rahat görmek için diz üstü çöktüler ve dostça ellerini "Her şey geçecek" dermişcesine vurdular. Ama sirius'un kızarık gözlerini gördüklerinde onu sakinleştirmek daha zor olmuştu. Ama kendilerine gelmeleri gerkiyordu sonuçta olacak düello birçok şeyi değiştirecek olabilirdi. "Kendimize gelmemiz lazım. Olacak çok önemli bir düello var karşımızda."diyerek ayağa kalktı remus hemen gözünden akan yaşları sildi ve gözlerini yumdu açtığında gözlerinin kızarıklığı geçmişti. 'Nasıl yaptı ya?' diye içinden geçirdi james. Ama tabii ki sormama kararı aldı. Sonuçta şu an bulundukları ortam çok ciddiydi ve bu ortamı bozamazdı.

"Saat kaç?" Diyerek ayağa kalktı sirius o da gözlerini kızarıklığını bir şekilde geçirmişti. "Haksızlık.siz beni ağlatın sonra ağlamamışsınız gibi devam edin." diye düşündü james kızgın kızgın.

Ama o da bu saçma tiribinden çıkması uzun sürmememişti. Ama onun gözlerinin ağlamaktan kızarması remus ve sirius gibi hemen geçmemişti.

"Gece yarısına daha 2 saat var." Diye cevap verdi remus. "Daha mı? Duyan da iki gün kalmış der. Bu ne rahatlık 2 saat var ve biz tam olarak doğru düzgün lanet adlarını bilmiyoruz." Dedi james.
"Yapma ama james. Bu son senemiz mezun olacağız."diyen remus sonra daha varmış  gibi elini salladı.

"Tamam o zaman." diye sordu james ama kendi sözünü o da devam ettiremedi. "Hermione" dedi sirius gözlerinin içi parlıyordu "Lily" dedi james ve sonrada "Tonks"dedi kısık sesiyle remus. Hepsi aynı anda tamam dediler ve üçünün yanına birkaç lanet öğrenmek için gittiler.
    
                         /*

"Vay vay! Bizim üçlüde hazırlıklı gelmiş baya" diyerek düellonun olduğu okulun uzakta olduğu araziye geliyordu. O sırada james ,sirius ve remusun aklına yeni gelmiş gibi düşündüler. Üçüde, peter onlara yardım etmek istediği için söylemiş sanmışlardı ama alakası yoktu Tom söylesin diye peter'e görev vermişti yoksa hiçbir şeyden haberleri olmazdı.Tom birden bire karşılarına çıkardı. "Yine oyuna getirmiş. Bizde ona şans verdik." Dedi sirius "Tam bir saflık" diye devam ettirdi james tek kaşını kaldırarak.
"Dost zannettik." Diye bir cümlede remus ekledi.

Peter kafasını eğmiş sadece bakıyordu. Sirius söylemesede (dile dökmesede) grindelwald'ın geçmişden gelen kişi olduğunu söylemişti bu da mı bir yalandı. Ama ondan sonrada bir gün ortak salondan "o geldi" diye söylenenlerde mi yalandı. Onlar mı yanlış anlamıştı. Peki ya dumbledor'un dediği "geçmişden"gelen kimdi. Sirius'un düşüncelerini bozan Tom'un konuşması olmuştu.

"Siz buraya düello diyerek geldiniz. Değil mi?" Dedi ve bütün araziyi dolduran bir şeklide kahkaha attı. James kaşlarını çatmıştı "Başka ne olabilir ki?"  Diye sordu. Aklından bir sürü şey geçtiği belliydi. Çünkü sorunca sesi titriyordu.
Tom bunada bir kahkaha attı.

"Ben hiç sizin canınızı acıtır mıyım?" Dediğinde üçüde yutkunarak birbirlerine baktı. Hepsi arkasında asalarını yani bir nevi tek silahlarını hazırlamışlardı. "Buraya gelmekle aptallık etti." Dedi james fısılsarcasına. Ama bunu duymuş olan Tom.

"Bence hiç öyle düşünme potter." Dedi ve yaptığı bir el işaretiyle peter haraketlendi. Üçü birden bütün ilgisini oraya vermişlerdi. Asalarını daha da sıkı tutuyorlardı. Peter gittiğinde bir ağacın arkasına girdi ve gözleri ve ağızları bağlı olan üç kişiyi getirdi. James ,sirius ve remus bir noktaya baka kalmıştı. Ama siriusun siniri her haraketinden anlaşılıyordu. Gözlerindekş nefret tek tek bütün renkleri denemişti. Gözlerinden geçen duyguları anlamak ilk defa bu kadar kolay olmuştu. Çaresizlik vardı. Pişmanlık vardı. Ama en çok ağır basan nefretti. Gözleri koyulaşmıştı. Kimse böyle görmemişti sirius'u. Canı acıyordu. Hiç tarif edemediği bir şekilde canı acıyordu.

"Bırak onu!" diye kükremişti. "Onları bırak." Diye düzeltti james. Ama hiçbiri sirius'un umrunda değildi."Bana ne yaparsan yap .Bırak onu." "Bırak onları." Dediğinde sirius. Bütün araziyi sesi kaplamıştı. Her yerden sesi yankılanıyordu.
Tom güçlü bir kahkaha atarak "Dedim ya Black sizin bu şekilde can çekişmeniz daha çok hoşuma gidiyor."
/*

Hermione Çapulcular ZamanındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin