Kalp gözümün, kalp kulağımın açılmasından, kalbimin nurla yıkanıp kalbime nurdan kanatlar takılmasından sonra kainatta Allah'tan başka her şeyin bir hiç olduğunu Allah'tan başka hiç bir sözün söylenmeye değmediğini tüm kalbimle ve ruhumla idrak ettim. Allah ü teâla hazretlerinin kûdsi hadiste " Ben hiçbir yere sığmadım mü'min kulumun kalbinden başka" buyruğunu, "Habibim sen olmasan kainatı yaratmazdım buyurduğu Allah Resûlû, kainatın efendisi dedem Hazret-i Muhammed (sav) Efendimizin " İnsanda bir organ vardır ki o iyi olursa tüm vücut iyi olur, o kötü olursa tüm vücut kötü olur dikkat edin o kalptir. Kalbinizi Allahın zikriyle şefkat merhamet ve şükürle nurlandırın." Buyruğunu daha derinden idrak ettim. Bir kalbe her şeye Râhmân olan Allah'ın tecelli etmesi için o kalbin Allah'tan başka her şeyden arındırılması tüm putlardan temizlenmesi gerekirdi. Bir kalbe Allah tecelli edince de o kalbin her yerine Hakkın isimleri yazılır, o kalbin sahibi uyurken dahi o kalbin her yerinde hakkın zikri yapılırdı. Hak bir kalbe tecelli ederse hadis-i kudsîde buyurulduğu gibi o kalbin sahibinin gören gözü, tutan eli ,ayağı ve işiten kulağı olurdu. Gönülden ihlasla yapılan dua, zikir, ibadet ve iyilikler makbuldü. Allah ü teâla insanlarıdn kalabalık içinde gösteriş ve riyâ ile yaptığı amellere, davranışlara, hâl ve hareketlere değil; insanın kalbine bakardı.
Kalbi saflaştırmanın, Allahın rahmetine, merhametine ve şefkatine nail olmanın çok önemli ve büyük bir yolu da Allah için mazlum ve masum insanlara, En'am Sûresi 38. Ayette: "Yeryüzünde gezinen ve gökyüzünde uçuşan tüm hayvanlar ancak sizin gibi birer ümmettir ve toplanıp Rablerinin huzuruna getirilirler. "buyurulduğu tıpķı bizim gibi birer ümmet olan bize emanet edilen duaları ve beddualari olan hayvanlara iyilikler yaparak, onlara sahip çıkarak, açlıklarını, susuzluklarını gidererek, hastalıklarını tedavi edip ihtiyaçlarını gidererek onlarin gönüllerini kazanıp dualarına girerek Hadis-i şeriflerde buyurulan "Allah merhametli kullarına rahmet eder . Siz yeryüzündekilere merhamet edin ki gökyüzündekiler ve Allah da size merhamet etsin " Sırrınca Allah'ın rahmetine, merhametine ve şefkatine mazhar olmaktır.
Kalp temizliğinin önemi ile ilgili hocam ve üstadım Hazret-i Hızır Aleyhisselamla ilk tanıştığım zamanlardaki hatıram oldukça önemlidir. Yaklaşık 20 yaşlarındaydım, cami şadırvanında abdest alırken nur hüzmesi gibi parlayan hazret-i Hızır Aleyhisselamı görünce sevinç ve heyecandan abdest sırasını şaşırdım. hocam Hızır Aleyhisselama mahzun bir edayla :
Efendim ben daha doğru düzgün abdest almasını bile beceremiyorum deyince gül çehresiyle tebessüm ederek halis, temiz kalp arıyorlar ey Abdülkadir deyince kalp saffetinin ne kadar önemli olduğunu derinden idrak edip anlamıştım.Hazret-i Hızır Aleyhisselam gelmeyeli birkaç hafta olmuştu. Saniyeler, dakikalar, saatler ve günler geçmiyordu artık sürekli geleceğim dediği hâlde neden birkaç haftadır gelmemişti. Hazret-i Hızır Aleyhisselam kimdi ? Nasıl olur da hemen hemen tüm milletler, dinler, cinler, melekler, ruhani varlıklar ve hayvanlar tarafından tanınır, sayılıp sevilirdi? Nasıl olur da ûlûl âzâm büyük peygamberlere ilim, hikmet ve sırlar öğreterek onlara üstadlık yapardı? diye derin derin düşünürken nurdan çehresiyle tebessüm ederek Hazret-i Hızır Aleyhisselam karşımda belirdi. Selam verdikten sonra kalbimdekileri, zihnimdekileri okuyarak anlatmaya başladı. "Kimi insanlar benim peygamber olup olmadığımı, kimileri de benim hâlâ yaşayıp yaşamadığımı tartışır ve merak ederler. Ben peygamber değilim her şeye Kâdir olan Allah'ın kendi katından lütfûndan özel bir ilim, hikmet (ledün) ve özel bir güç verdiği bir kulum. Annemin ismi Safiye, babamın adı Haris, büyük dedem ise İlyas Aleyhisselam'dır. Doğduğum şehrin ismi Seb'adır. Hazret-i Ibrahim'in kavmindenim. Hazret-i İbrahim ateşe atılırken ben de halkın arasında küçük bir çocuktum endişe, telaş ve korku içerisinde her şeye Kâdìr olan Allah'a hazret-i ibrahim'i yakmaması için yalvarıyordum. Hazreti İbrahim ise oldukça sakin ve huzurluydu. Enbiya Suresinde buyurulduğu gibi Allah ü teala Cebrail Aleyhisselami, ateşe atılmakta olan Hazreti İbrahime gönderdi ve Cebrail Aleyhisselam, Hazreti Ibrahim'e : "Ben Cebrailim Allah 'ın emriyle sana gönderildim bir arzun var mı? Dedi. Hz İbrahim :"Benim senden bir isteğim yoktur. Rabbim Allahtır. O her şeye yeter dedi. Her şeye Kadir olan Allah ateşe "Ibrahim'e karşı serin ve selametli ol " diye emretti. ateş Hazret-i İbrahimî yakmadı. Ve Hazreti İbrahim Allah'tan başkasından bir şey istemedkiği yalnızca Allah'a bağlı olduğu için Halilullah yani Allah'ın dostu oldu.
Beni vefat etti sananlar var. Benim ömrüm her şeye Kadir olan Allah'ın emri ve izniyle kıyamete yakın Hazret-i Mehdî ve Hazret-i İsa Aleyhisselam tarafından yeryüzüne tevhid sancağının dikilmesinden zulümle, gözyaşıyla dolu olan dünyayı adalet ve şefkatle doldurmasından âlemin düzeninin son defa sağlanmasından sonra olacaktır. O vakite kadar ben Allahın emriyle görevliyim." Diyerek bir anda gözden kayboldu üstadım hızır as
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hazreti Hızır, Mehdî Ve İsa Mesih İle Vaadi İlahi
SpiritualHazret-i Hızır ve Meclisi ; Yüce Mevlâ nın Fetih Sûresi 10. Âyetindeki "Allah'ın eli onların elinin üstündedir ." Sırrınca her şeye Kâdir olan Allah'ın ordularının, velilerinin âlemlerdeki tasarruflarını ;bu manevi hükümetin kutup velilerini, h...