Hiçlik Makamı

195 5 0
                                    

Rivayetlerde geçer yüce Allah bir gün hz Musa ya :"Ey Musa, sana göre dünyadaki en aciz varlık hangisiyse boynuna bir ip bağlayarak huzuruma getir." Diye emreder. Hz Musa mahlukatı dolaşır ve uyuz hastalığına yakalanmış bitkin, solgun ve aciz bir köpek görerek elindeki ipi hayvanın boynuna bağlayarak götürecekken hayvan dile gelir. " Ben sürekli hakkı zikrederim asla sahibime ihanet etmem. Dürüst, sadık ve vefalıyım. Bana sevgi gösteren, ekmek, şu veren kişiye hep dua eder, onlar için hayatım pahasına mücadele eder, gözyaşı dökerim. Allah'ın beni yaratma gayesine sadık kalır, gereği gibi kulluk yapmaya çalışırım Hakkı anmadığım bir an yoktur." Deyince Hz Musa hata yaptığını fark eder, pişman olarak köpeğe: Ey Allahın bize emanet ettiği, bizim gibi ümmet olan ve bizim gibi Allah'ın huzurunda toplanacak olan Allahi zikreden sadık kulu bana hakikatı gösterdin, büyük bir hatadan kurtardın " Diyerek ipi köpeğin boynundan çıkarıp kendi boynuna takar ve Allah'ın huzuruna giderek: " Ey Allah'ım hangi mahlukata baktımsa seni daima zikrettiklerini, sana kulluk ettiklerini, masumluklarını, ihlâslarını ve samimiyetlerini görerek kendimdeki eksiklikleri gördüm. Dünyanın en eksik, kusurlu ve aciz varlığı benim. Sana hakkıyla kulluk edemedim ve seni hakkıyla zikredemedim diyerek af diler." Yüce Allah da kendisine : " Ey Musa, eğer kendi kusurlarini ve acziyetini görmeyip başka bir varlığı getirsen bu imtihanı geçemezdin." Buyurur. Sürekli acizliğimi, hiçliğimi derinden hissederek kusurlarımı düşünüyordum. Ben ben diyen şeytan gibi olurdu. Mümin en ufak bir kusurunu dağ gibi görür, münafık ise dağ kadar günahını ve kusurunu görmezdi. Nefsini, kusurunu bilen Rabbini bilir, nefsini ve kusurunu bilmeyen ise şeytan gibi kibir ve büyüklük taslayarak Nemrudça bir ilahlık iddiasında bulunup en güvendiği askerleriyle dolu sarayının en korunaklı yerinde topal bir sivrisineğin burnundan beynine girip ibret içinde ölümüne sebep olabilirdi. Alıp verdiği nefese hükmedemeyen, aldığı nefesi dahi geri veren, nefes alamasa da veremese de ölecek olan, uykusu gelince gözlerine hükmedemeyen, küçük bir virüs karşısında çaresiz kalan yaşamak için gıdaya suya ihtiyaç duyan insan kendini bilemeyince nasil da kibire kapılabiliyordu. Hz Davut  gecelerce uyumayıp sürekli zikir ve ibadetle meşgul olunca şeytan ve nefsi ona senin gibi gecelerce uyumayıp Rabbini zikreden bir kul var mıdır diye kendisine vesvese verince  Allah hz Davuda mahlukatın dağların taşların hayvanların zikrini işittirince hz Davud affet ya Rabbi seni hakkıyla zikredemedik diyerek af diler.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 29, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

 Hazreti Hızır, Mehdî Ve İsa Mesih İle Vaadi İlahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin