A

176 26 0
                                    

-

Telefonumu elimden bırakıp, boylu boyunca uzandığım yatakta odayı aydınlatan loş lambaya diktim gözlerimi.

Tüm gece düşündüm, saatleri saydım.

Ondan nefret ediyordum, şimdi farkında olduğum tek şey ise belki de ölecek olmamın onun için en büyük ceza olduğuydu.

Fark etmeden aşık olduğu kişiyi kendine düşman etmişti. Bana 'sırılsıklam' aşık biri fark bile etmeden hayatımı boka çevirmişti.

Kendi kendime güldüm, iki yıldır yapmadığım her şeyi yapıyordum bu gece.

Belki aylar, haftalar ve hatta belki sadece saatlerim kalmıştı son nefesimi vermeden önce. Sadece ölmem onun sonunu getirecekti ve ben sevdiklerimin intikamı adına çok daha fazla çabalamıştım.

no_one : üniversitenin başından beri neredeyse hiç konuşmadığın birine nasıl sırılsıklam aşık olabilirsin ki?

ashfi : luke bana senin hakkında çok şey anlatırdı zamanla anlattığı şeylere olan ilgimi yanlış algıladı

ashfi : aynı şey Sam, Jess ve Luke için de geçerli. Onları hiçbir zaman sevmedim Calum

Onlar da beni. Sam bile.

No_one : söylediklerin hiç mantıklı değil, o halde Jess Sam'i neden hırpalıyordu?

Ashfi : jess sevgilim gibi davranıyordu sadece çünkü hakkımda eşcinsel olduğuma dair dedikodular yayıyordun

No_one : olduğun kişiyi neden bu kadar örtbas etme peşindesin ki

No_one : senin sevgine karşılık vermemi bekliyorsan önce vaktin dolmadan kendini kabullenmeyi öğren irwin

No_one : sahip olduğun her şeyi bu kadar düşüncesizce harcaman... işte senden bu yüzden nefret ediyorum

No_one : eğer beni istiyorsan elini çabuk tutmalısın

Ashfi : ne demek bu?

No_one : zaman konusunda senin kadar şanslı değilim demek :/

Ashfi : aman tanrım benimle dalga geçme hood beni tüm okula rezil edip yüzüstü bırakmak için yaptığın bir plan gibi geliyor kulağa

*görüldü*

Ashfi : yani umarım öyledir

hospital, cashton Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin