Yancy uzun , kirli ve gür saçlarını gerisingeri arkaya atarken Aleron merakla onu izliyordu.
"Efendi-efendimi geri getirecek siz? " Ona duyduğu korku daha da artmıştı, konuşmayı unutmuş, sanki bu yetiyi daha yeni öğreniyor gibiydi.
"İyi dedin," diye mırıldanan Yancy her açıdan olağanüstü görünen taşı cebinden çıkarttı. Birkaç dakika izledi. Kuşların cıvıltıları ve rüzgârın hafif esintisinin yarattığı ses dışında başka bir ses gelmemişti kulağına. Çünkü Aleron hırlamayı kesmişti.
Taşın üzerinde bir çizgi, onu çevreleyen yuvarlak ve hepsini saran üçgen vardı ve bu bütünlemeyi mavi renk çok güzel tamamlıyordu. Etrafını sinsi gözlerle izleyen Yancy tek gözünü kıstı ve daha iyi incelemeye koyuldu. Uzun, on dakikanın sonunda, bu ilginç taşın, diriltme taşı olduğundan eminmiş gibiydi.
"Evet, " diye bağırdı Yancy, "Şimdi." Aleron heyecanlanmıştı, küçük, sulanmış gözleri yerinden uğrayacaktı nerdeyse. Derin bir nefes aldı, gözlerini kapadı, taşı üç kere elinde çevirdi. Gözlerini açtığındaysa ne zamandır görmeyi umduğu manzara karşısındaydı: Aleron korkudan iki büklüm olmuş halde yerde kıvranırken, Karanlık Lordun şeffaf bedeni havada yüzüyordu adeta. Titreyen bacaklarıyla adım attı.
"Efendim?" sesi kararlıydı. Korku yoktu. Güven vericiydi.
"Onu, her şeyini öldür, yok et." Bir emirdi bu. Acı yenilgi onu derinden sarsmıştı, belki de hiç olmadığı kadar.
"...Ama bundan önce," diye devam etti efendisi, "...Sana birkaç numara öğretmem gerekecek."
Yancy giysisinin yenini çekiştiren adama aldırmadan başını evet anlamında salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
James Potter ve Beklenmedik Dönüş
FantasyHarry Potter seneler önce adının telaffuz edilmesinden bile korkulan, döneminin en karanlık, zalim ve acımasız büyücüsü Lord Voldemort yani diğer adıyla Tom Riddle ile yapılan mücadelede kıyasıya dövüşmüş, ve onu yenmiştir. O dönemden sonra her şey...