BÖLÜM ON ÜÇ - KAÇIŞ

59 3 0
                                    

Adanın Dilinden;

Gözlerimi zorlanarak da olsa araladım ve gözlerimin ışığa alışmasını bekledim. Ağzım bağlıdı bileklerimden ve ayaklarımdan sandalyeye sert bir şekilde bağlanmıştım üstelik bileklerim birbirlerine yakın değildi. İçeri yüzünün yarısını maskeyle kapatmış siyah giyinimli birisi girdi. Siyah saçları özenli yeşil gözleri ise sertti. Bu kişi Rüzgardı. Acele etmeden yanıma geldikten sonra elini çeneme atıp başımı kaldırdı. Kaşları çatılırken sadece bir soru sordu

"Dudaklarına ne oldu?"...

Kayranın Dilinden;

Korumanın aramasıyla daha dikkatli bakıyorduk etrafa depo ve çevresi boştu. Telefonum tekrar çalarken açtım. Korumanın dedikleriyle resmen bulunduğum yere çakılmıştım. Çünkü resmen bana Adayı kaçırdıklarını söylüyordu...

Ateşin Dilinden;

Asumanı normal odaya almışlardı. Elini okşuyordum. Fiziksel hasarı vardı ama fazla değildi. Gözlerini kırpıştırarak açınca doktor çağırdım gerekli kontrolleri yaptıktan sonra odadan çıktı. Bende Asumanın yanına oturarak

"İyi misin?"

Dediğimde alayla

"Hala tek parçayım."

Demişti saçlarını karıştırdığımda mızmızlansada aklına bişey gelmiş gibi

"Ablam nerde abi."

Dedi. Sertçe yutkundum. Kayrayla konuşmuştum. Adayı kaçırmışlardı. Lafı değiştirmek için

"Kaza nasıl oldu."

Dedim. Biraz düşündükten sonra

"Arabama binmek için karşıya geçecektim. Yola bikaç kez baktıktan sonra adımlamaya başladım. O sırada park halindeki araçlardan birisi üzerime sürdü hızlı geldiği için kaçma şansım olmadı. Zaten çarptıktan sonra kaçtı."

Dediğinde orada beklendiğini anlayıp bir yapboz parçasını daha yerleştirmiştim kolayca bakalım şimdi ne olacaktı...

Adanın Dilinden;

Rüzgarın sorusuna cevap vermemiştim. Elini kaldırdı vuracak gibi olsada elini sert bir şekildeki yanımdaki yeni gördüğüm masaya vurdu. Ama kırılmamıştı. Masadakilerde göz gezdirsede onlara dokunmayarak şırıngalara hafif baktı. O kız tekrar ortaya çıkıp iplerimi çözdükten sonra sessiz ol işareti yaparak kayboldu. İplere bakınca gerçekten çözüldüğünü gördüm ama oynatmadım. Rüzgar biraz daha oyalandıktan sonra depodan çıktı. Biraz bekledikten sonra ayaklarımı çözüp şırıngaları inceledim. Tıbbi terimler yazıyordu. İçinde sarı sıvı bulunan şırınganın üzerindeki isim biyerden tanıdık geliyordu biraz düşününce Asumanı sınava hazırlarken altını özellikle çizerek zehir yazdığını hatırladım şırgayı aldım ardından deponun kapısının kenarında duran çantamı aldım. İçindekilere kısaca göz atınca silahımın orada olduğunu gördüm. Silahımı belime taktıktan sonra fermuarı çekip çantayı taktım. Depodan çıktığımda başka biyerde olduğumu gördüm. Adam beni fark etmemişti şırınganın tıpasını sessizce açtıktan sonra adamın birden ağzını kapatıp iğneyi boynuna sapladım içindekini boşaltırken önce debelensede sonra kendini serbest bıraktı. İçinde kalanıda lazım olur diye düşünerek ilerlemeye devam ettim. İki kişi koridorda ileri geri nöbet tutuyorlardı. Önce etrafı süzen adamı halledecektim yoksa yakalanırdım. Adam buraya yaklaşırken duvara iyice sinmiştim. Adam ilerlerken sessizce ilerledim ve ağzını kapatıp iğneyi sertçe boynuna sapladım. İçindekini hemen boşalttığım için karşı koyamamıştı. Sessizce

"Bu iki"

Dedim. Silahıma da susturucu taktıktan sonra adamın gelmesini bekledim. Biraz sonra oda koridora girerken nişan alarak beklemeye başladım yaklaşınca da ateş ettim. Kurşun tam alnına gelirken diğerlerinin hiçbirşeyden haberi yoktu. Adamları indire indire giderken birisi karşıma çıkıp bileğime vurdu silah düşerken çantamı da yanına attım. Adamla kavga etmeye başlamıştık yumruklarımız ve tekmelerimiz sert üstelik acımasızcaydı. Adamı şaşırttıktan sonra boynunu kırarak bunu da gallekmiştim. Ancak dikişlerim atmıştı ve çok kan kaybediyordum. Sargıyı sıkı bir şekilde sardıktan sonra silahımla çantamı alıp diğerlerine görünmeden bir arabaya binerek sürmeye başladım. Dikkat çekmemek için yavaş sürüyordum. Depo gözden kaybolurken zar zor anayola çıktım. Gözlerim ara ara kararsada idare ediyordum. Kırmızı ışıkta durdum ve beklemeye başladım terliyordum. Bu iyiye işaret değildi telefonumu kavrayarak ambulansı aradım. O sırada fark etmediğim ama şimdi kendini fark ettiren iki kesik gördüm birisi karın bölgemdeydi diğeri ise kolumdaydı. Telefon cevaplanırken bulunduğum yeri tarif ederek yaralarım hakkında durumumu bildirdim. Arabayı sağa çekip beklemeye başladım. Ne kadar dirensemde bir süre sonra gözlerim karardı fakat bilincim açıktı. Ambulansın sirenini duyarken lambaları yakıp söndürdüm iki kez. Beni arabadan çıkararak hemen ambulansa bindirdiler. İşte o sırada bilincimi tamamen kaybettim...

Mafya'nın AvukatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin