BÖLÜM ON DÖRT - UYANIŞ

66 3 0
                                    

ÜÇ GÜN SONRA

Kayranın Dilinden;

Ada getirildiği gün ameliyattan sonra uyansada riskli olduğu için iki gün hastanede kalmıştı. Asuman gayet iyiydi üstelik ablasını hayatını bezdirecek kadar da formundaydı. Bugün taburcu olacak olan Adayı Asuman hazırlamak istiyordu. Sonunda dayanamadım ve sinirle

"Sessiz olun biraz!"

diye bağırdım Asuman sesini kesse bile Ada hala söyleniyordu. Asumanı zor da olsa odadan gönderdi. Bense yanında oturuyordum. yan dönüp bir süre gözlerime baktı ardından dudaklarından şu cümle döküldü

"Sen nasıl birisini hem kırıyor hemde kendini affettiriyorsun üstelik ikisinin de farkında olmuyorsun."

dediğinde muzipçe güldüm. Anlamayarak bana bakan sevdiğimin yakalarını düzelttikten sonra bırakmayıp kendime çektim. dudaklarımız arasında milimler varken sadece

"Özledim"

Dediğimde hafifçe gülümsedi ve dudaklarımız birleşti. Elleri önce sakallarımda gezse de saçlarıma çıkardı. Bende bir elimi ensesine koyarak onu dahada kendime çektim. bir elim ise belindeydi. Kapı çalınca ayrılmak istese de izin vermeyerek bir öpücük daha bıraktım. Bana anında iade ederken kapıdakine sadece

"Patlama geldim."

Diyerek banyoya girdi. Kısa süre sonra çıkarken üzerindekileri süzdüm. Üzerinde siyah kot pantolon , beyaz tüylü bir kazak ve siyah deri ceketi vardı. Ayakkabı olarak ise Asumanın getirdiği siyah-beyaz adidaslar vardı. Saçlarını tekrar bağlamış ve yüzünün ortaya çıkmasını sağlamıştı. Bu hoşuma gitmediği için yanına giderek tokasını tek hamlede çıkardım. Saçları beline kadar inerken memnunca gülümseyerek saçlarını kısaca düzenledikten sonra soru sormasına fırsat bırakmadan kapıyı açtım. Asuman telefonda hararetli hararetli bir şeyler konuşuyordu. Ada Asumanın telefonunu alarak kulağına koydu karşıdan tiz bir kız sesi geliyordu. Ada sinirle

"Bana bak bir daha benim kardeşime sesini dahi yükseltmeyeceksin. Eğer yükseltirsen senin önce o dilini keserim. Ardından da anladın sen onları şimdi şikayette bulunayım falan da deme daha kötü olur. Anladın mı?"

diye tısladı. Karşıdan boğuk bir ses gelirken Ada sadece

"Umarım sözünde durursun."

diyerek telefonu kapattı. Asumana uzatmadan önce de kızın telefon numarasını almayı ihmal etmedi. ben çıkış işlemlerini hallederek onların yanına ilerledim. Asuman hala şoktan çıkamamış gibi görünüyordu. Ada ise ona getirilen tekerlekli sandalyeye binmemekte inat ederek

"Oradan sakat gibi mi görünüyorum."

diyerek binmemekte inat ediyordu. Bende hemşireye kısaca

"Onunla Asumanı götürsek daha iyi olacak Adayı ben hallederim"

dediğimde bana hak vermiş olacak ki Asumanı kolayca bindirerek asansöre ilerlemeye başladı. bende Adayı kucağıma alarak peşinden gittim. Ada başta tepki gösterse de ben cevap vermeyince susmuş sadece elleriyle oynuyordu. Etraftakiler bana inanmazca bakıyor sonra da kendi aralarında konuşuyorlardı. Hastaneden çıkınca inmeye yeltense de bırakmayıp arabaya kadar götürmüş ön koltuğa oturtmuştum.
Evine doğru sürmeye başladım hemde oldukça sakin bir şekilde Evin önüne park ederek arabadan indim. Oda inmiş ve kapıya ilerliyordu. Asumanı eve Ege çoktan getirmişti. Kapıyı anahtarla Ada açtıktan sonra içeri girdik. Gördüğüm şeyi eğer Ada görürse resmen cinayet sebebiydi. Ada anahtarı delikten çıkardıktan sonra elinden tuttuğum gibi etrafında bir tur çevirip hafifçe eğdim. Şaşırsada hafif gülümseyerek dansıma eşlik etmeye başladı. Neyse ki görmemişti...

Mafya'nın AvukatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin