Mutfakta Burcu ve Aslı beraber kahvaltı masasında oturuyorlardı.
Aslı: nerdesin ya açlıktan öldük
Arven: siz keşke başlasaydınız
Aslı: neyse ya hadi gel otur da anlat
İkisi de bütün gece nasıl seviştiğimi merak eden gözlerle bana bakıyorlardı.
Ama hiçbir şey anlatamazdım. Burcunun sevgilisi ayaklarımı yerden kesti beni bulutların üstüne çıkardı mı diyecektim.
Sandalyeme otururken kadınlığımın ne kadar sızladığını fark ettim
Arven: önemli bir şey yok ya
Aslı: saçmalama bu senin ilkindi
Burcu: sert miydi yoksa seviştiniz mi ?
Arven: her ikiside
Siktir! Ağzımdan kaçmıştı.
Aslı bana bakarak gülüyordu
Aslı: küçük kızım sonunda büyüdü.
Bu lafın üstüne Burcu da güldü.
Aslı: büyük müydü peki ?
Arven: oldukça
Duble siktir! İçimden "artık sus Arven, seviştiğin adamın sevgilisini dün gece olanları mı anlatacasın" dedim.
Burcu: ee fotoğrafını falan gösterene
Arven: numarasını bile almadım
Aslı: niye almadın ki ? Küçük mü geldi yoksa
Aslı ve Burcunun kahkahaları havada uçuşurken hiç bu kadar utandığımı hatırlamıyordum, resmen kıpkırmızı olduğuma yemin edebilirim.
Burcu: ama evinin adresini biliyorsun sonuçta ?
Arven: oteldeydik.
Hemen sohbeti değiştirmeye çalışarak
Arven: siz anlatın ne yaptınız ?
Burcu: rezalet bir geceydi, şarjım bitmiş diye Barışa da haber veremedim.
Aslı: sen merak etme biz çıkarken ben Arvene mesaj attım haber versin diye
Aslı bana döndü
Aslı: haber verdin değil mi ?
Arven: evet evet haber verdim
Daha ne kadar yalan söyleyebilirim gerçekten merak ediyordum.
Telefonum masanın üstünde titredi tanımadığım bir numaradan mesaj gelmişti.Yarım saate kadar kapıda olurum. Hazırlan.
Hemen numarayı A diye kaydettim ve whatsapptan baktım Barışdı.
Hemen cevap yazdımBurcu bizde. Evin önüne gelme bir üst sokakta bekle geleceğim
Sonuçta sormam gereken bir hesap vardı. Başımı telefondan kaldırdım
Arven: kızlar size afiyet olsun, ben bir arkadaşımla görüşeceğim
Aslı: kiminle
Arven: mimarlıktan ya, sen tanımazsın
Odama gidip hemen üstüme değiştirdim. Doğal çocuk önleyici olan ayıcıklı pijamamı çıkardım, siyah bir kot üstüne ince bej renginde bir kazak giydim.
Tam evden çıkacakken Aslı seslendi
Aslı: geç kalma erken gel bak yarın sabah gidiyorum.
Siktir! Yarın hafta sonuydu ve Aslı ailesinin yanına Balıkesire gidecekti.
Arven: unutmadım aklımda
dedim ve evden çıktım. Bir üst sokağa kadar yürüdüm.
Barış Range'ine yaslanmış beni bekliyordu.
Dibim düştüğünden bir kaç saniye durup onu izledim.
Yanına gittim. Kollarıyla beni sıkıca sardı derin bir nefes aldı , sanırım boynumu koklamıştı.
Barış: işte beni baştan çıkaran o koku. Kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu bu cümle ama ona kızgın olmam gerektiğini hatırladım.
Hiçbir şey demeden arabaya bindim
Barış arabayı çalıştırırken sordu
Barış: Burcu neden sizde ?
Arven: dün çok sarhoş olmuştu diye Aslı ve Ayça onu bize getirmişler. Ben de sana söylemeyi unutmuşum
Barış: gerçekten unuttun mu ?
Sesinde piçlik vardı
Arven: Hayır bilerek söylemedim.
Beni benden alan o kahkahasından bir tane patlattı.
Cümlelerimin soğuk ve mesafeli olmasına dikkat ediyordum, en sonunda dayanamayıp sordu.
Barış: bir sorun mu var ?
Arven: evet garsoniyer!
Barış: o ne demek acaba ?
Arven: evli erkeklerin eşlerinden gizli sevgililerine tuttuğu eve garsoniyer denir.
Barış: ben evli değilim ama
Arven: burda buna mı takıldın sadece, bana maddi anlamda çok büyük bir hediye aldın ve ben bunu istemiyorum
Barış şaşkınlık içinde bir bana bir yola bakıyordu.
Barış: sen gerçekten tanıdığım hiç bir kadına benzemiyorsun
Arven: ruhu hafif bir kadına paha da ağır bir hediye alırsan bu onu mutlu eder ama gururu olan bir kadına ne olduğunu bile bilmediği bir adamdan bu kadar büyük bir hediye gelirse bu onu sadece sinir eder.
Barış arabayı sağa çekti, sertçe dudaklarıma yapıştı, nerden baksan kendini 30 sn çekmedi.
Barış: sadece daha rahat yaşamanı istiyorum. Hadi in arabadan
Karşıma baktım tapu dairesinin önündeydik.
Barış: şu evi senin üstüne geçirelim sonra bir yemek yeriz.
Arabada o kadar konuştuğum şeyi dinlememişti galiba
Arven: şaka mı yapıyorsun ? Aslıya ne diyeceğim kira zamanı gelince ?
Barış: merak etme bankada bir hesap açtım, her ay normal kira ödüyormuşsunuz gibi gidip hesaba yüklersiniz kirayı, kartta sende olacak istediğin zaman gidip parayı çekersin hesaptan.
Tek kelime bile edemeden bakıyordum Barışa her şeyi düşünmüştü, üstelik bana hiçbir şey sormadan.
Kolumdan tutarak beni binaya soktu.
Arven: ben istemeden bana hiçbir şey yaptıramazsın.
Barış: yanlış, gece 00.00 a kadar sana istediğimi yaptırırım. Unuttun galiba oynadığımız oyunu
İşte tam şuan da nasıl bir oyunu kaybettiğimi anladım.
Barış: sen burda bekle ben angarya kısmını halledip geliyorum
Bir kaç dakika sonra yanıma geldi.
Kolumdan tutarak beni bir masaya götürdü.
Bir kaç yere imza attık, ve oturduğum kiralık ev artık benimdi.
Barışa çok kızgındım ama bir bakışı içimi eritmeye yetiyordu.
Binadan çıkıp arabaya tekrar bindik.
Barış: Nerede yemek yemek istersin ?
Arven: onu da seçmedin mi ? Bana hiçbir şey sormuyorsun sonuçta
Barış: en iyisi ben seçeyim nerede yiyeceğimizi
Güzel bir cafeye gittik.
Arven: ben aç değilim, daha yeni kahvaltı yaptım
Barış: iyi o zaman bir şeyler içeriz.
muhtemelen üniversite öğrencisi çakma sarışın garson kız yanımıza geldi. Ben yokmuşum gibi Barışa dönerek siparişlerimizi sordu.
Garson: ne alırsınız ?
Barış: ben bir white chocolate mocha alayım
İstemeyerek de olsa garson kız bana döndü
Garson: siz ?
Arven: ben bir Türk kahvesi alayım. Orta olsun
Garson tekrar Barışa dönerek
Garson: başka bir arzunuz ?
Barış: olursa sesleniriz, teşekkürler
Kızın Barışa dibi düşmüştü hakta veriyorum doğrusu.
Telefonum cebimde titredi.Erken gel bugün sinemaya gidecektik
Mesaj tabiki Aslıdan gelmişti. Hızlıca "tamam geliyorum birazdan" yazdım.
Barış: kimden ?
Arven: Aslı mesaj atmış erken gel diyor sinemaya gideceğiz de, birazdan kalkalım
Barış: yarın gidersiniz
Arven: Aslı yarın sabah erkenden yola çıkacak Balıkesire ailesinin yanına gidiyor da
Barış: sen tek mi kalacaksın ?
Arven: haftasonu bende kalırsan tek kalmam
Sesim fazlasıyla cüretkar çıkmıştı, spontene gelişen bu teklifle masanın ambiansı tamamen değişti.
Barış: beni eve mi atmak istiyorsun ?
Cümlesinin alt metninde bulunan cinsellik sanki kanıma bulaşmış gibi bütün bedenime yayılıyordu.
Arven: her zaman deplasmanda olamam
Bu cümlelerin benden çıktığına ben bile inanamazken kim bilir Barış neler düşünüyordu.
Barış gözlerini gözlerimden bir saniye bile ayirmadan
Barış: o zaman haftasonu ki bütün planlarımı iptal ediyorum. Seni zevkle becericem.
dedi
Islandım. Masanın altında bacaklarım kıvranıyıyordu
Barış: Aslı saat kaçta gidiyordu ?
Arven: saat 10.00 gibi evden çıkacak.
Barış: ne zaman dönecek peki ?
Arven: pazartesi öğlene doğru
Gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Kim bilir aklında neler var ?
Kahvelerimizi içtik. Barış hesabı istedi ondan daha hızlı davranarak hesabı ödedim.
Barış: yarından sonra seni üstüne oturamaz halime getireyim de aklın başına gelsin. Hadi seni eve bırakayım
Arven: gerek yok ben bir taksiye atlar giderim.
Birbirimize sıkıca sarıldık kimsenin görmeyeceğini umarak aletini hızlıca elledim.
Barış en az benim kadar şaşırmıştı bu hareketime
Barış: çabuk şu taksiye bin git, yoksa seni burda herkesin içinde beceriririm
Şaka yapar gibi durmuyordu. Dudaklarına küçük bir öpücük kondurduktan sonra taksiye binip eve gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cüretkar
Teen FictionNefesi nefesime değiyordu artık, burnunu burnuma değdirdi, dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra kulağıma fısıldadı: "bir gün sonum olacağını biliyorum, bu yüzden de ilkin olmak istiyorum." "Gece şahidim ki seni çok sevdim, her şeyden çok."