Cüretkar

İlk ve tek

Tekrar üzerime doğru eğildi, iç çamasırımın iki tarafından tutarak üzerimden çekip çıkardı.
Başını bacak arama sokunca, dudakları kadınlığıma değdiği gibi inledim.
Klitorisimle oynuyordu, ve bu benim içimdeki ateşin daha da yanmasına sebep oluyordu.
Barış: çok lezzetlisin, tahmin ettiğimden de çok!
Neden böyle cümleler kullanıyordu ki zaten içimde tutamayacağım büyüklükte bir ateş vardı.

Kasıklarımdan beni o kadar güçlü tutuyordu ki hareket bile edemiyordum, bir saniyeliğine dudaklarını kadınlığımdan ayırdı parmağını bana uzattı ve ağzıma soktu.
Daha o bir şey söylemeden parmağını emdim, sonra parmağını ağzımdan çıkardı kendi ağzına götürüp emdikten sonra içime yani vajinama soktu.
Kendimi tutamayıp tekrar inledim.
Dili parmağının hemen üstünde kalacak şekilde beni yalamaya devam ediyordu.
Vajinamı diliyle keşfederken kadınlığım sızlıyordu
Arven: artık içime gir, lütfen
Sesim arzu ve acizlik arasında kalmış gibi cılız çıkmıştı.
Barış parmağını içimden çıkarıp, kafasını bir sağa bir sola çevirerek her iki bacağıma da birer öpücük kondurdu.
Karnımın üstünde duran prezervatifi penisine taktı.
Barış: hazır mısın ?
Kıvranıyordum altımda, hormonlarım sesime yansıyacak şekilde tutkulu çıkmıştı
Arven: hiç olmadığım kadar
Barış: biraz acıyabilir, şimdiden özür dilerim
Bu cümleyi söylerken o piç gülüşü yüzünü tekrardan kaplamıştı.
Penisini tuttu biraz zorlayarak da olsa içime sokmayı başardı.
Çektiğim acı benim için çok fazla olmasına rağmen bir mazoşist gibi bu acıdan zevk alıyordum. 
Kanıyordum, ama aldığım hazdan dolayı hiçbir şeyi umursamıyordum.
Zamanla içimdeki acının şiddeti azalırken hazzın şiddeti doruklara çıkıyordu.
Barış zevkten inliyordu o inledikçe benim aldığım zevkte doğru orantılı şekilde artıyordu, içimden çıkmadan eğilip dudaklarıma yapıştı.
Sevişmemizin ve içkinin verdiği cesaretle alt dudağını hafifçe ısırdım.
Ağız açık bir şekilde inledi.
Barış: sen gerçekten çok yaramaz bir kadınsın
Parmaklarımı sırtında gezdirip tırnaklarımla tenini hafif hafif çiziyordum, tek istediğim daha fazla zevk almasını sağlamaktı.   
Yüzünü boynuma gömdü, daha da hızlanmıştı çektiğim acı yüzünden sesli bir şekilde bağırdım.
Yeterince beni azdırmamış gibi, nefesi inlerken boynumda cinsel bir dürtü yaratıyordu.
Bir anda ikimizinde bütün bedeni kasıldı aynı anda boşalmıştık ve inlemelerimiz bütün odayı dolduruyordu, yorgun bir şekilde üzerimde hızlı hızlı nefes alırken muzip tavrımı takınıp
Arven: erkek olmak çok yorucu sanırım
dedim.
O eşsiz kahkahsından bir tane daha patlattı üstümde
Barış: her saniyesi değiyor ama
Bunu söylerken üstümde, dirseklerinin üstünde duruyordu, komidine uzanıp telefonundan saati kontrol etti, üçe geliyordu saat
Barış: yarın çok önemli bir toplantım olmasaydı seni kimse elimden alamazdı ama şimdi uyumamız lazım
dedi, parlament mavisi rengindeki saten yatak örtüsünü sıyırdı beni yatağın içine soktu, penisindeki prezervatifi çıkarıp klozete attıktan sonra yanıma geldi, kafamı göğsüne koyup göğsüne ufak bir öpücük kondurdum, saçlarımın üstünden kafamı öperek öpücüğüme cevap verdi.
Yaşadıklarımızı düşünemeyecek kadar yorgun olduğum için bir kaç saniye içinde uykuya daldım.