1.Bölüm Afili Yalnızlık

88 6 4
                                    

İyi okumalar ♥️

Susmak altı harf. Herşeye susmak karşınızdaki kişi kırılacak diye susmak, kavga etmemek için susmak, terbiyesiz olmamak için susmak, gerçekler can yakıcı olduğu için susmak, herşeye susuyorduk bazende hayata kalmak için.
Bu gece susmamıştım herşeye rağmen susmadım.
Aile ne komikti, bende aile diye birşey yoktu.
Ne baba ne anneydiler insan bile değildiler .
Bir anne baba kızını evladını sokağa atarmıydı. Şuan Ankaranın ıssız sokaklarındaydım nereye gittiğimi bilmiyordum.
Korkuyordum gözlerimden akan yaş canımı daha çok acıtıyordu.
İçim cayır cayır yanıyordu. Yalnızdım gidecek bir yerim yoktu.
Yürümekten bitap düşen bacaklarım beni taşımaz hale gelmişlerdi. Ne kadar süre yürüdüğümü bilmiyordum nerede olduğumuda bilmiyordum oda bi ayrı konuydu.

Boyaları eskimiş kırmızı, 4 katlı bir binanın ince dar merdivenlerine oturmuştum.
Yaşadıklarımı sindirmeye çalışıyordum. Göz yaşlarım dur durak bilmiyordu. Üşümüştüm ince pembe montuma daha çok sarıldım.
Arkadan kalın tok ses duyuldu "çekilde geçelim" diye irkilmiştim. Korkmuştum da sinirli ve üzgündüm uğraşamazdım yanımdan geçebilirdi.

Bir daha kulaklarıma değmişti o tok ses "çekilsene aranıyor musun kızım" bu beni daha çok sinirlendirmişti.
  Ne diyordu bu herif arkamı dönüp bağırmıştım "Ne diyosun be sen yer var geç işte " dayanamamıştım hıçkırarak ağlamaya başlamıştım.
Neden hep bana bağrılıyor hakaret ediliyor şiddet uygulanıyordu. Şuan ölmek istiyordum. 16 yaşındaki bi kız çocuğu için yetmez miydi yaşadıkları.
"noldu nie ağlıyorsun" acaba neden o kadar ağlanacak şey vardı ki hangisine ağladığımı bilmiyordum.  Hiçbirşey diyemedim hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam etmiştim. "peki kendi başının çaresine bakarsın herhalde" diyip yürümeye başlamıştı.

Bende geri yerime oturdum. Ne yapacağımı kara kara düşünmeye başlamıştım. Kara, yıldızlı gece bana inat daha ayaz olmaya başlamıştı. Göz yaşlarım kurumuştu, popom donmuştu burnumdan akan yaşı hiç saymıyorum. Ne kadar oturduğumu bilmiyorum uykum gelmişti çok yorulmuştum gözlerim yavaş yavaş kapanmıştı.

¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶¶§§§§§§§§§§§§§

Gözlerim açtım yumuşacık bir yatağın üstündeyim sıcacıktı ama ben en son dışarıdayım. Şuan deli gibi korkuyorudum. Hemem ayağa kalktım kapı yarıya kadar açıktı. Hemen çıktım birilerinin sesi geliyordu. Seslerin geldiği yöne doğru gittim. Mutfaktı bir erkek bir kız vardı kız kahvaltı hazırlıyordu erkek ise küçük kare masada oturuyordu.  Kız çok güzeldi üstündeki kırmızı noel babalı pijamalarla ve dağınık topuzuyka bile çok güzeldi. Beni fark etmişlerdi.  Erkek "uyandın mı?" demişti tanıdık geliyordu bu sima. Oğlanın sesi ile kızda dönmüştü. Gülerek günaydın demişti.  Şimdi hatırlamıştım dün bana bağıran oğlandı. Kız tekrar atıldı "iyi misin rahat uyudun mu" diye sordu. Boş bakışlarla "evet teşekkür ederim neden burdayım" demiştim çelimsiz sesimle. "geri döndüğümde hala ordaydın gidecek yerin yoktu galiba bende eve getirdim" evet yoktu dün gece kovulmuştum gözlerim dolmuştu. Demeki dün bitmemişti göz yaşım pürüzlü çıkan sesimle "teşekkür ederim ben artık gideyim" dedim kız hemen lafa atlamıştı "olmaz kahvaltı edelim konuşalım gidemezsin" çok tatlıydı bana tersdi böyle insalar ilk defa görmüştüm. "ben daha rahatsızlık vermeyim" haklıydım bu benim sorunumdum|kendim haletmeliydim kız kolumdan tutup masaya otutturmuştu. Daha fazla gitmek için ısrar etmedim.

Çaylarımızı koymuştu. "Bu arada ben elif buda sevgilim kıraç" hafifçe gülümsedim "bende elena" demiştim.

Sesiz sedasız bir kahvaltı olmuştu ben pek birşey yiyememiştim tabiki. Kahvaltıyı toplamada ısrar etsem de izin vermemiş daha sonra toplarım demiş ve oturma odasını geçmiştik hepimiz. Kıraç "neden ordaydın ne işin vardı gece vakti" demişti. "evden kovuldum" hiçbir tepki vermemiştiler
. Anlatmaya başlamıştım yaralı öykümü.
"küçüklükten beri hep dayak yedim azar işittim gerek annemden gerek babamdan zar zor yolladılar okula lise 1 e kadar okuyabildim sadece sonra bir pastanede garson olarak başladım. Dün gene bi ton dayak yedim sebebi ise komşumuzun oğlu beni sözlü taciz ediyordu köşelerde sıkıştırıyordu bunu söyledim dayanamadım ama iftira atma diye dövdüler baş kaldırdım sonuç bu " dedim gözümden akan yaşla birlikte devam ettim" şimdi ne gidecek yerim ne yaşayacak gücüm var " onlardan beni sevmelerini istememiştim sadece rahat bıraksalardı keşke. kıraç" burda kalacaksın bundan sonra okuluna devam edeceksin yardım edeceğiz "dedi bi abi koruması vardı sanki elif" tabiki buradasın artık "diyerek tasvikledi.

" bunları size bana acıyın diye söylemedim başımın çaresine bakarım ben "sakindim gücüm kalmamıştı. Kıraç sesini yükselmişti baya" burda kalacaksın dedim gidecek yerin mi var veya paran acımıyoruz zaten son kez söylüyorum burda kalacaksın nokta "hayır demek istemiştim ama başka bi yer bulana kadar burda kalırdım zaten bu gün bakmaya başlardım galiba" tamam ama geçici bir süre demiştim "
" bakarız " diyip ayağa kalktı" ben çıkıyorum geç gelicem " elif" tamam " demişti.

Kıraç gittikten sonra elifle bayağı konuşmuştuk nasıl tanıştıklarını kaç yaşında olduklarını filan anlatmıştı benim zaten pek anlatacak birşeyim yoktu.

Elif 18 yaşında kıraç ise 20 yaşındaydı küçüken yetimhanede tanışmışlar sonra kıraç bazı nedenler yüzünden ayrılmak zorunda kalmış 16 yaşında bir sene sonra elifi yanına almıştı ondan beli beraber yaşıyorlarmış.

2 Yıl Sonra

Elifin ölümünden 1 yıl 2 ay geçmişti bu arada kıraçla daha çok bağlanmıştık birbirimize abi oldu bana baba oldu. Eliften sonra bayağı dağılmıştı. Şimdi biraz toparlamıştı ama içi dağınık karmakarışıktı biliyorum. Bu süre zarfında bana çok yardımcı oldu şuan lise son sınıftayım özel bir kolejde. Kıraçın 16 yaşından beri kötü işlerde olduğunu öğrendim. Zamansız die hitap ettikleri bir adam varmış herşeyi anlamamıştı.

Zaman çok çabuk ilerliyordu. Bir çiçek misali yapraklarımız dökülüyordu, yanî sevdiklerimiz gidiyorlardı. Hayatım dümdüz ilerliyordu elifin gitmesindem başka kötü birşey olmamıştı. Kıraçın bana verdiği bu şansı iyi değerlendiriyordum sınavlarından yüksek alıyordum. 

Okuldan çıkmıştım, bu gün yürümek istedim, servise binmedim. Kulaklığımdan Hast Band - sebebi var şarkısını açtım. Baya bi yürütmüştüm ilkbahara giriyorduk bu yüzden yağmur atıştırıyordu.

Yağmur hızlanınca bir otobüs durağı bulup otobüse bindim. Yarım saat süreyle eve varmıştım. Kıraç evde yoktu galiba anahtarla kapıyı açıp eve girdim. Sessize salona ilerledim gördüğüm manzara duyduğum şey ile kaldım şaka gibiydi galiba bu hayat sevdiklerimizi kaybetmek için vardı...

Sevdiklerimiz giderdi en sevgiliye kavuşmak için.. ♥️


VUSLATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin