"Okul nasıldı?" ilk kez yolda giderken konuşuyor muyduk ben mi yanlış görüyorum?
WHAT'S GOİNG ON?
"Güzeldi. Dani de mi oraya gidiyor?"
"Sana ne? Dani'den mi hoşlanıyorsun yoksa?"
"Hoş çocuk." dedikten sonra bir daha birşey demedim. Onunda konuşmaya niyeti yoktu sanırım. Mağaraya geldiğimizde hoşçakal dedim ve tam denize atlayacakken yanağından öptüm ve hızla gittim. Gizlice saraydaki odama girdiğimde uyuyor numarası yapmak için saçımı dağıtıp hemen yatağa girdim. İyiki de hızlıca yatağa girmişim az kalsın ona yakalanacaktım. Cody aniden konuşmaya başladı.Uyuduğumu sanıyordu sanırım.
"Ona bugün herşeyi anlatmalıyım. Daha fazla beklemek istemiyorum. Onun kaderindeki kişi ben olmalıyım. O mağaradaki aptal olmamalı. Kaderindeki gibi onun ölmesine izin veremem." yanıma oturup birkaç dakika saçımla oynadıktan sonra sessizce odadan çıktı.
Sadece tanrıçaların ve tanrıların kaderinin bilindiğini sanıyordum. Yoksa... Hayır hayır olamaz! Ben ve tanrıça... Annesi ve babası ölü olan biri mi?! Zamanı geldiğinde bunu Cody'ye sormalıyım ama şimdilik onu gizlice dinlediğimi bilmesini istemiyorum. Ve kaderimde biri yüzünden ölmek olduğuna göre dikkatli olmalıyım. Bazılarının kaderinde ünlü olmak ya da hayatının aşkını bulmak olur ama benim kaderimde öldürülmek. Şans denen ibne ne zaman yüzüme gülecek merak ediyorum.
Bu düşünceler içinde kalkıp üstümü düzelttim ve tanrıçanın yanına gittim.
İçeri dalma huyumdan vazgeçmeliyim. Yuh yani Cody! Hem gizlice konuşup gidiyosun hem de burda başka bir kızla birliktesin.
"Tanrıçaya bahçede olduğumu söylersin ben bahçeye çıkıyorum."
"Bekle!" diye bağırsada umursamadan ilerledim. Adım seslerini duyunca hızımı arttırdım. Bir el kolumu sıkıca tutup beni kendine çevirdi. Hah! Küçük beyimiz zahmet eder mi hiç? Muhafızlarından birini yollamış. Muhafız beni omzuna alıp Cody'nin odasına doğru taşımaya çalışıyordu ama ben boş durur muyum? Ne kadar debelensemde bırakmadı. Bu muhafızlar neden bu kadar güçlü ?! Odaya girince beni yatağın üstüne fırlattı ve odadan çıktı. Hah ben durur muyum? Çıkmak için kapının kolunu çektiğimde kapının kapalı olduğunu farkedip pes ettim.
"Konuşmalıyız."
"Ne var?"
"Biraz kibar konuştuğunda kapı açılacak. O zamana kadar benimle konuşman gerek."
"Dinliyorum."
"Senden hoşlanıyorum."
"Tamam. Bu kadar şaka yeter. Ahaha çok komik. Çıkabilir miyim?"
"Ben şaka yapmıyorum. Biliyorum sen beni arkadaş olarak görüyorsun ama lütfen bir düşün." Cody benden mi hoşlanıyor?! OMG! Burası çok mu sıcak ne?
"Şey, ne diyeceğimi bilemiyorum."
"Acele etmeni istemiyorum ama seni bekleyeceğim." Dudaklarını dudaklarıma değdirdi ve geri çekildi. Ve kapıların açılma sesi gelince koşarak odama gittim.
****Cody'nin Ağzından****
Çok mu acele etmiştim. Ama daha fazla bekleyemezdim.Onu başkasına bırakmazdım. Zaten kader işi yüzünden bu kadar yıl bekledim. 18 yaşına girdiğinde buradan gidecek ve ben onsuz yapamam. Dün gece onu ne kadar beklediğimi bir bilse...
İçeri aniden bir muhafız girdi. "Tanrıça sizi çağırıyor efendim."
"Geliyorum." dedikten sonra hızla odasının önüne gittim. Yine ne yapmam için tehdit edecekti beni? Zaten bugün az kalsin Ekho'yu görüşmemi istediği kız yüzünden kaybediyordum. Bu sarayda sadece Ekho'nun mutluluğu için durduğumda ayrı bir gerçek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sular Altında
Science FictionSular Altındaki Şehirde yaşayan ve perilerden oluşan bir dünya. Ekho çok güzel bir su perisi. Bir gün bir mağara keşfeder. Bu mağarada tanıştığı Jack onun hayatını çok değiştirecektir. Acaba neler olacak? Bir su perisinin hayatını bir insan nasıl d...