Yüzümü göğe çevirdiğimde kafamdaki seslerin aksetmesi ile kendime bir çıkar yol buldum. Bağrımdaki çiçekleri sulamak için yeterli suyum yoktu. Kasvetli odalarda ruhumun rutubetinde raks ettiğim zamanlarım da olmuştu. Ayazın gölgesinde kendime bir yer de bulmuştum oysa. Denizin dalgalarında bocaladığım günler, candan isteklerle kendimden izin aldığım, kitap yığınıyla başbaşa kaldığım eşsiz yıllara geri dönüş yapmak belki de naçizane isteğim.
İnsanların tüm kötü niyetlerini, kendi ellerimle yaptığım karton kutulara hapsetmek istiyorum. Tek celsede boşadığım iyi niyetimi ise nehirin kenarına bırakmak istiyorum. Ruhumun her bir köşesine zil bıraktım ama farkedilmiyor kimseye, Pavlov'un köpekleri beni uyarıyor zil çalınca.
Düşeyazdığım bir gecede daha esefle kınadığım ceplerimdeki mendilleri çıkarıp belki de gözyaşı dökmek zorundaydım.
Güçlükle ayakta durabildiğim nadir günlerden biriydi belki.
Hazan bir gün beni alıp görürse sakinleşmek istediğim yerlere. Bu aralar tek dileğim. Itırların başımı döndürüp bana ışıltılar eşliğinde, yanımda durup kelimelerimi bütünleştirdiğimi görmelerini istiyorum.