Zaman,hayatın tadını çıkartmamıza engel olan,âdeta bizden bir şeylerin acısını almaya çalışan bir zalim gibi.Sizce de öyle değil mi?
Ben,güçlü değildim,değilim de.Sadece güçlü olmak zorunda bırakıldım.Başarabildim mi?Hayır.Bir süre sonra gücüm tükendi ve boyun eğmek zorunda kaldım.
Gördüğüm kâbus,boncuk boncuk terlememe yeterken hızla doğrulmuştum yatakta.Biraz yatıştığımda,komidinin üzerinde bulunan saate takıldı gözüm...09.23
Üzerime siyah pantolonumu,yeşil kazağımı giyip,spor ayakkabılarımı ayağıma geçirdikten sonra aşağı indim.Meral televizyonda magazin izlemekle meşgulken Songül,kahvaltı hazırlıyordu.
Birkaç adım daha attığımda,yanık kokusu sarmıştı evi.Meral,"Biliyordum böyle olacağını!Ya yanıyoruz!" diye bağırırken ben önde o arkamda mutfağa girmiştik.
Songül camdan dışarı bakarken ocağın altını kapatmıştım.
Eylül:"Songül iyi misin?"
Meral:"Bebişim,senin amacın bizi öldürmek mi acaba?"
Songül:"Kusuruma bakmayın kızlar,dalmışım."
Meral:"Onu biz de görüyoruz da.Ne oldu?"
Eylül:"Ben tahmin edebiliyorum sanırsam." dedim kollarımı birbirine bağlayıp duvara yaslandıktan sonra.
Meral:"Ay sizinle uğraşamam!Açım ben.Dışarda yapalım kahvaltıyı.Hatta Güney'leri de çağıralım."
Eylül:"Tamam sen haber ver biz hazırlanırız."
Meral gülümseyip mutfaktan çıkarken Songül oflayrak sandalyeye oturdu.Ben de yanındaki sandalyeyi çekip yanına oturdum."Mustafa'dan haber yok değil mi?"
Songül bana bakıp kafasını iki yana salladı.Sonra "Neyse.İllaki arar." deyip gülümsedi ve masanın üzerindekileri buzdolabına koymaya başladı.
Kısa süre sonra Meral,üstünü giyinmiş bir şekilde yanımıza gelince "Hadi hazırlanın hanımlar.Gidiyoruz." dedi.
Askılıktan montumu ve sırt çantamı alıp kızların yanına döndüğümde Songül,"Ben gelmeyeceğim kızlar.Siz gidin." dedi koltuğa otururken.
Meral:"Şaka.Şaka değil mi?Saçmalama Songül.Mustafa arar seni korkma."
Songül:"Bu zamana kadar araması gerekmiyor muydu sence de?Ya anlamıyorum bir tek bana mı anormal geliyor bu durum?!"
Eylül:"Kızlar sakin olun.Kahvaltımızı yapalım,sonra hastaneye gidersin Songül.Büyütmeyin bu kadar."
Songül:"Haklısın galiba Eylül."
Meral:"Bu konu da çözüldüğüne göre,gidebiliriz bence.Hayır yani,açıktan bayılacak raddeye geldim de."
Gülüp montumu giydim.Evden çıkıp yürümeye başladık.
🕧
Güney:"Valla iyi ki çağırdın Meral ya.Bekar evi olduğu için menümüzde sadece rafadan yumurta var."
Mert:"Aşk olsun Güney ya,"
Meral:"Benim fikrim ;)"
Dışarıya bakarken duyduğum ses ile kafamı hafif çaprazımızdaki masaya çevirmiştim.Bana gülümsüyordu.Peki nereden bulmuştu beni?Masadan kalkıp bizim masaya geldi,öksürünce herkes ona döndü.
O kim mi?O benim kâbusum.
"Oo Ali Bey ve kankişleri de buradaymış ;)"
Ali:"Ferit?"
Ferit:"Ta kendisi." deyip tesbihini sallarken bana döndü,"Herkesi tanıyorum da,seni ilk defa gördüm."
Eylül:"Emin misin ilk defa gördüğüne?" demiştim çatık kaşlarım ve tehditkâr sesimle.
Ellerini arkada birleştirip alt dudağını ısırdı.
Ali:"Siz nereden tanışıyorsunuz?"
Eylül:"Görülmemiş bir hesabımız var da.Değil mi?"
Ferit:"Evet,öyle.Neyse bana müsaade kardeşim,bilirsin meşgulüm."
Eylül:"Hangi çocuk şimdi ki kurbanın?"
Ferit bana kötü kötü bakıp kafeden çıkarken sinirle arkama yaslandım.Tam kurtuldum derken,yine çökmüştü üstüme!
Meral:"Eylül...Kimdi o?"
Eylül:"Boşverin,önemsiz biri."
Songül:"Kahvaltımızı da yaptığımıza göre,ben hastaneye gidiyorum."
Güney:"Mustafa aramadı mı hâlâ?"
Songül:"Aramadı."
Songül montunu giyip kafeden çıkınca kafamı sola çevirdim.Ferit...Bana gelmem için işaret ediyordu.Gitmeyecektim.Kararlıydım,gidersem eğer...
Mert:"Eylül sen iyi olduğuna emin misin?"
Eylül:"İyiyim.Yorgunum sadece."
Değildim.Kafamı sağ tarafa çevirmiştim Ferit ile daha fazla göz göze gelmemek için.Hadi bu sefer atlattım diyelim,peki ya sonra?
Selamlar🎈
Kim bu Ferit?🙊Ali ile ne alakası var?Çok alakası var.Kim bilir belki Ali ile de bir geçmişi vardır?😉
Mustafa'ya ne demeli peki?
Diğer bölümde görüşmek üzere👋💖