Eylül:"Kardeşine işkence edecek kadar düştün mü Ferit Acar?!"
Sesim titrerken Ferit durdu.Kafasını yavaşça kaldırıp gözlerime baktı.Sonra kendine gelip,"Düşürene dua et Eylül Acar." dedi ve ters bir şekilde önümdeki sandalyeye oturdu.
Eylül:"Ne yapacaksın bana?"
Ferit güldü."Korkma,sen küçükken suyu severdin."
Adamlar beni su dolu derince kabın yanına götürürken saçlarımı eliyle kavradı.Sonra kafamı suya gömdü.
Songül'den
Zile bastığımda kapıyı Meral açtı.Bir süre beni süzdükten sonra sarıldı."Ya sen neredesin?!Ne kadar meraklandım haberin var mı?!"
Songül:"İçeri geçelim mi?"
Meral:"Tamam hadi."
İçeri geçtiğimde teker teker herkesle sarılıp Meral'in yanına oturdum."Eylül nerede?"
Ali:"Uyuyordu en son."
Güney:"Valla bizde iyi uyumuşuz he.Meyve suyu uykumu getirdi resmen."
Mert:"Onu boşver de.Sen neredeydin?"
Songül:"Kaçırdılar beni."
Güney:"Ne?!"
Songül:"İnsafa geldiler herhalde.Anlamadım bende."
O sırada Meral merdivenlerden koşarak indi."Eylül!Eylül yok!"
Ali:"Nasıl yok?"
Songül:"Saçmalama Meral.Banyodadır."
Meral:"Ya evin her yerine baktım.Yok!"
Mert:"Bu ne ya?"
Mert elindeki kağıdı açarken Ali elinden kaptı.Kağıdı açıp okudu.
Songül:"Ne diyor?"
Güney:"Lan söylesene!"
Ali:"Gitmiş."
Songül:"Ver şunu!"
Kağıdı açıp okurken hâlâ anlayamamıştım.Aklıma gelen ihtimale olumsuz yanıt verip kağıdı okumaya devam ettim.
"Zamanında Songül benim için aynı fedakârlığı yapmıştı.Şimdi sıra bende.Affedin beni,Songül için gitmek zorundayım."
-EylülEylül'den
Tekrar sandalyeye oturulduğumda nefes nefeseydim.Adamlar odadan çıkarken Ferit ağzımı bağladı.Sonra,kanımı donduracak güçteki o cümleleri kurdu...
Ferit:"Bu daha bir hiç.Senden babamın intikamını alacağım.Ama biliyor musun?Senden sonra kankişlerini de öldüreceğim.Önce Songül,sonra Meral,Güney,Mert ve Ali.Bu arada neden en son Ali dedim biliyor musun?Çünkü o benim kayınçom."
Eylül:"Sakın!Sakın onlara bir şey yapma!Bana yap,ama onlara dokunma!"
Ellerini kulağına götürüp,"Duymuyorum seni duymuyoruuuum!" diye bağırmaya başladı şimdi de.Bağırmayı kestiğimde ellerini kulaklarından çekip,kaşlarını çattı.
Eylül:"Sen gerçekten kardeşini öldürecek kadar düşmüşsün." dedim ciddi tavrımla.
Gözlerini gözlerime diktiğinde kaşlarım daha da çatılmıştı.Gülüp,yanındaki sandalyeye oturdu ters bir biçimde.Yutkundum.O da babası gibi acımasızdı.
Eylül:"Küçükken anlamıştım acımasız olduğunu." demiştim şimdi de tavrımı bozmayarak.
Bir şey demedi.Yere bakmaya başladı bu sefer de."Onu öldürdüğünde."
Ferit:"Sus."
Eylül:"Hayır.Artık susmayacağım.O kulaklarını aç ve beni iyi dinle.Babam neden öldü biliyor musun?"
Ferit:"Sus dedim."
Eylül:"Babam,senin hatan yüzünden öldü."
Ferit:"Kapa çeneni!"
Eylül:"Yanlış yapıyorsun Ferit Acar.İntikam böyle alınmaz."
Ferit:"Kaybettiğimi sanıyorsun değil mi?"
Sustum.Evet,kaybetmişti.Beni,babamı,annemi..." Bu aralar herkez benim kaybettiğimi sanıyor. Ama kaybettiklerim sadece piyonlarım. Oyun yeni başlıyor."
Eylül:"Başlasın bakalım."
Belindeki silahını eline aldı.Kaldırıp bana doğrulturken yutkundum."Babam da böyle öldü.Senin yüzünden Eylül Acar."
Tetiği çekti."Son duanı et bakalım."
Eylül:"Beni unutma sakın abi.İçimde intikamla tutuşan bir ihanetin bıçağı var!Abinin,kardeşine olan ihanetinin hemde."
Kabul ediyorum,fazla aksiyonlu😂
Sizce Ferit kardeşini vuracak mı?
Peki ya Kayınço muabbeti?😂😂😂😂
Diğer bölümde görüşmek üzereee🙌🙌