O günden sonra odamdan çıkmamıştım pek.Kapıyı da açmamıştım,içeri girmesin kimse diye.Ben bir katildim.Eğer dışarı çıkarsam da kendimi tutamayıp polise gidebilirdim.
İstiyordum.Polise gitmek istiyordum ama geride bıraktıklarımı düşünmemek elimde değildi.Hissettiğim aşk mıydı bilmiyordum ama ilk defa bu denli atıyordu kalbim.
Duvarda asılı duran takvim yaprağına gitti gözüm.5 Nisan...Yarın Songül'ün doğum günüydü.
"Ferit'e ne oldu?" dediğinizi duyar gibiyim.Ali depoya gittiğinde abim orada değilmiş.Öldüğünden emindim.Büyük ihtimalle adamları götürmüştü diye düşünüyorduk.Diğer düşüncelerimden çok,bu daha da cazip geliyordu.
Artık çıkma vaktiydi...
Çekine çekine elimle kavradığım anahtarı iki kez sol tarafa çevirip kapının kulbunu tuttum.Derin bir nefes alıp indirdiğimde,salonda bir tek Meral vardı.
Meral:"Eylül...Çıkmışsın." deyip bana sarıldığında gülümsedim.
Eylül:"Songül nerede?"
Meral muzipce gülümseyip,"Güney'le dışarı çıktılar." deyince otuz iki diş gülmüştüm.
Eylül:"Yarın Songül'ün doğum günü."
Meral:"Ciddi misin?!Benim acilen konsept belirlemem lazım!Allah'ım çok işim var!"
Songül'den
Garson boş bardakları alıp hesabı getirince Güney ödedi.Sonra kafeden çıktık.
Yürüye yürüye sahile gelmiştik."Biliyor musun?Yarın benim doğum günüm."
Güney:"Öyle mi?Şimdiden kutlarım."
Songül:"Eylül'den sonra ilk sen kutladın."
Güney:"Nasıl yani?Ailen falan hiç kutlamadı mı?"
Songül:"Benim ailem yok.Hatta bir tek Eylül var."
Sustu.O susunca bende sustum."Kendinden bahsetsene biraz." deyince afalladım.
Benim öyle temiz bir geçmişim yoktu ki.Ne anlatacaktım?
Songül:"Nasıl yani?"
Güney:"Ne bileyim?Özel değilse geçmişinden...Alırım bir dal."
Kafamı ona çevirince güldüğünü gördüm.Buna karşılık bende güldüm."E hadi.Anlatacak mısın?"
Songül:"Kusuruma bakma ama anlatamam.Yani bu Eylül ve benim özelim."
Güney:"Peki.Ama etrafında içini dökecek kimse kalmadığında ben hep şu bankta oturup,seni bekliyor olacağım.Haberin olsun."
Eliyle gösterdiği banka baktım bir süre.Sonra kafamı çevirip ona baktım.
Biz böyle -ne kadar sürdü bilmiyorum- bakışırken kulaklarımda çınlayan ses ile gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
Songül:"İ-İclal!"
Eylül'den
Balon şişirmekten yorulunca görevi Mert'e teslim etmiştim.Meral organizasyoncuyla konuşuyordu.
Meral:"Bence her yere gül serpiştirelim.Ay çok romantik olur!"
Gelen ses,Mert'in ağzından kaçan balonun ta kendisiydi."Öhö öhö!Abartmadın mı Meral?"
Meral:"Sen ne anlarsın ki?Odun!"
Mert:"Ayıp oluyo ama."
Mert balonları şişirmeye devam ederken Meral'e döndüm."Ee ne yapacağız?Karar ver istersen bebişim."
Meral:"Ay iyi tamam.Her yer pespembe olsun!"
Eylül:"İyi de,Songül pembe sevmez ki."
Ali:"Karar vermediniz mi hâlâ?"
Eylül:"Maalesef."
Ali:"Güney'le konuştum.Songül birine rastlamış,onunla konuşuyorlarmış.Kafanıza göre takılın dedi."
Meral:"İyi bari.O zaman her yeri mor yapalım!"
Eylül:"Bak bu olur işte."
Meral:"İyi iş çıkardık çaylak."
Eylül:"Çaylak?"
Meral:"Çaylak." deyip gülümserken Meral'in yanından ayrılıp üzerimi değiştirdim.Beyaz,hafif dizimin üstünde,sırt dekolteli elbisemi giymiştim.
Odadan çıktığım an,Ali ile burun buruna geldiğime mi yanayım yoksa kızaran yanaklarıma mı?Hangisine?Hı?
Ali:"Hazırlıklar bitti."
Eylül:"Peki."
Ali saçlarını karıştırıp,"Eee şey.O zaman şey yapalım."
Eylül:"N-ney yapalım?"
Bana doğru yaklaşan yüz karşısında yutkunurken kapı açıldı ve içeri...
Ne işi vardı şimdi bunun burada?
Selamlar👋
İclal kim sizce?😐
Son sahnede ikiliyi birleştirmediğim için özür dilerim🙊
Songül-Güney cephesi ne alemde sizce?Olurlar mı yoksaa olmazlar mı?
Yorumlarınızı bekliyorum❤🙌
![](https://img.wattpad.com/cover/140836852-288-k959388.jpg)