Yaşayamadığım Çocukluğum

112 5 4
                                    

Notu okuduğumda artık her şey kafamda netleşmişti fakat mideme giren kramplardan dolayı fazlasıyla acı çekiyordum. Kendimi dün gecekinden bile çaresiz, bitkin ve rezil hissediyordum. Utancım çoktan yanaklarımdaki yerini almıştı. Çok utanıyordum bir süre etrafta kaçabileceğim bir cam ya da çıkış var mı diye göz gezdirdim. Fakat yataktan göz gezdirdiğim kadarıyla oldukça yüksek bir binaydı. Düşüncelerim gerçekleştiremeyeceğim kadar imkansız gözüküyordu. Bir anda telefonumun sesiyle irkildim. Ahh olamaaaz. Annem delirmişti. Telefonumun bile afallayacağı kadar fazla çağrı ve mesaj vardı. Şu haldeyken onlarla konuşamazdım. Ama haber vermezsem de deliye dönerdi. Belki de çoktan kayıp ilanım gazetelere düşmüştür bile.  Ama yok Begüm'den gelen aramalara bakılırsa annemlere bir yalan söylenmişti bile. Ağız birliği yapmamız gerekiyordu. Of İlkee. Başına ne işler açmıştın böyle. Hemen anneme mesaj attım. 

--Annecim merak etme gayet iyiyim.Telefonunuzu açamadığım için özür diliyorum. Erken uyumuştum telefonumda sessizdeydi. Şuan okuldayım birkaç işlerim var sonra mutlaka seni arayacağım. 

Daha çetrefilli yalanlar için mekanizmam şuan devre dışıydı. Çünkü daha büyük problemlerim vardı. Deniz umarım beni beklemekten sıkılıp evden çıkmıştır diye düşünerek kendimi rahatlattım. Hızlıca yataktan kalktım. Aynanın karşısında gördüklerimle bir kez daha şok yaşamıştım. Kıyafetlerim. Kıyafetlerim neredeydi bu üstümdeki pijamalar kimindi. Ve en önemlisi bunları bana kim giydirmişti? İçinden kaybolmama bakılırsa bunlar bir erkek pijamasıydı. Aaaahhhh! Olamaaaz. Bu kadar utanç yeter. Yerin dibinde olmak ve nefes almadan orda ölüp kalmak istiyorum. Daha sorulması gereken bir sürü soru vardı. Fakat bunları düşünemeyecek kadar beynim meşguldü. En önemlisi de Deniz'in burada ne işi vardı? Beni nasıl bulmuştu. Bu kadar büyük bir şehirde böyle büyük bir tesadüfü yaşayacak kadar şansız biri olamazdım. Hem bu nasıl bir cesaretti bu çocuk bu cesareti nereden buluyordu ki ? Neden beni evine getirmişti. Üstümü bile belki de o değiştirmişti. Böylesi bir şeye nasıl cesaret etmişti. Tüm utançlarımı ve rezilliğimi unutturan öfkemin verdiği deli cesareti ile odadan çıktım ve hızlıca merdivenlerden indim. Aşağı indiğimde büyük bir salonun içinde bulmuştum kendimi. Ne kadarda büyük bir evdi. Ve oldukça da lüks. Burada tek başına yaşıyor olamazdı herhalde. Ailesi ile yaşadığını düşündüğümde yerin dibine girme fikrine biraz daha sıcak bakmaya başlamıştım. Ya da belki de yanında gördüğüm sevgilisiyle yaşıyordu. Gerçi bu daha büyük bir rezillik olurdu.  Bu sefer utancım kızgınlığıma galip gelmişti. Bir suç işlemiş küçük çocuk gibi evi inceleyerek yürümeye başladım. Evde çok fazla antika şeyler vardı. Evi bir müze olarak düşündüğümde düşüncem beynimde sırıtmıyordu aksine tam uyuyordu. Pahalı tablolar, antika vazolar, arabalar hepsi birbiri ile o kadar uyum içerisindeydi ki adeta büyülenmiştim. Salona bağlı odaya geçtiğimde daha sade ve şık bir hava vardı. Çok az eşya birbiri ile öylesine uyum içerisindeydi ki tek bir parça bile tüm her şeyi berbat edebilirdi. Ne bir fazla ne bir eksik her şey çok fazla yerindeydi. Birden gelen koku tüm dengemi yine altüst etmişti. Bu onun kokusuydu olamaz hala buradaydı. Niye gitmemişti ki? diye düşünürken bir sonraki darbeyi elinde bir bardak ile önümden sanki beni kokusuyla deli etmek istermişcesine gerçerken kurduğu cümleyle vurdu.

-Umarım rahat uyumuşsundur?

Ses tonundan yüzündeki yaramaz gülümsemeyi hissedebiliyordum. Derken karşıma oturdu ve o masmavi güzel ve büyüleyici gözlerini üstüme dikti. Ve bana baktığında gülümsemesi yüzüne daha da bir yerleşmişti. Fakat bu beni fazlasıyla utandırmıştı. Birden aynadaki görüntüm gözümün önüne gelmişti. Sanırım üstümde bana oldukça büyük gelen neredeyse ellerimin ve ayaklarımın gözükmediği içinde ise benim palyaço gibi gözüktüğüm pijamalara gülüyordu. 

-Şey. Evet. Yani ben. rahat uyumuşum. Teşekkür ede... Ya bir dakika sen bana mı gülüyorsun?

Yüzündeki ifade birden ciddileşmişti. Ters bir şey mi söylemiştim. Sadece güldüğü şeyi doğru anlayıp anlamadığımı merak etmiştim. 

Sen Benim GökyüzümsünHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin