1 saattir ayselle konuşuyorduk. Aysel en sonunda " bekle ben gelip seni hazırlıyacağım" dediğinde dilimde tüy kalmadığı için " Tamam" dedim. Kapı zili çalınca aysel in geldiğini anladım. Dün eve geldiğimde ablam a herşeyi anlatmak zorunda kaldığım için anlattım. Ama mertle gerçekten sevgili olduğumuzu söyledim. Aysel odama dalınca düşüncelerimden ayrılıp Aysel e döndüm. Aysel bana ' 'umutsuz vaka' bakışı atınca " alınıyorum ama aysel bana niye umutsuz vaka gibi bakıyorsun" dediğimde " Tamam sen benim en büyük eserim olacaksın" dedi. Ondan korkmaya başladım.
_____
" Aysel sanki benim doğum günü partim var yaaa " dediğimde " olsun kızım sevgilinle ilk randevun sayılır güzel olmalısın" dediğinde " aysel biliyorsun beni korumak için yapıyor bunu" dediğimde ise bana 'hayallerimi yıkma' bakışı atınca sustum. Aradan 1 saat geçince zorda olsa bitmişti. Aysel bana dönüp " sen benim eserim sin kız. Ellerime sağlık maşallah külkedisinden prenses yaptım." Deyince aynanın karşısına geçip kendimi süzdüm. Üzerimde siyah püsküllü kabarık bir etek ve simli şık bir üst vardı. Birde siyah topuklu ayakkabı vardı. Saçlarım dalgalı ve açıktı. Saate baktığımda 9:55 olduğunu gördüm. Aysel e bakıp " teşekkür ederim seni seviyorum" dedikten sonra çantama uzandım. Telefonumun çaldığını duyunca elime aldım. Arayanın mert olduğunu görünce kalbim kıpır kıpır oldu. Hemen aramayı cevaplayıp "alo" dediğimde "evin önündeyim bekliyorum" dediğinde " Tamam geliyorum" dedim telefonu kapatıp çantama koydum. Aysel e sarıldıktan sonra annemlere görünmeden çıktım evden. Kapının önünde siyah arabayı görünce arabanın yanına geldim. Topuklularla yürümek zordu. Mert arabadan inip ilk önce beni süzdü. Daha sonra " çok güzel olmuşsun" diyerek kapımı açtı. Bende onu süzdüm. Siyah bir pantalon ve siyah bir üst giymişti. Ona çok yakışmıştı. Bende ona bakıp " sende çok yakışıklı olmuşsun " dedim. Sırıtıyordu. Daha fazla beklemeden arabaya bindim. O da şoför koltuğuna geçip arabayı sürmeye başladı. Mert 'in telefonu çalınca sessizlik bozuldu. Aramayı cevaplayıp " alo " deyip " evet yoldayız." dedi. " Evet çok güzel olmuş" dedi. Bunu bana bakarak söylediği için utanmıştım. Beni kastediyordu. Telefonu kapatıp cebine koydu. Bir süre sessiz kaldıktan sonra arabayı büyük bir mekânda durdurdu. Arabadan inip benim kapımı açtı. Bende inince arabayı kilitledi ve elimden tuttu. Mert elimi tutunca bir an kendimi prensesmişim gibi hissettim. Beraber içeriye geçtik. Mert 'in arkadaşlarını görünce tanıdım. Dün kafede tanışmıştık. Yanlarına gidince hepsi bana sanki buradaki tek kızmışım gibi bakıyorlardı. Mert arkadaşlarıyla selamlaştıktan sonra bende selamlaştım. Kendimi çok gergin hissediyordum. Yanıma en az benim kadar güzel olan bir kız geldi. " merhaba ben hande arda nın sevgilisiyim. Sende mert 'in sevgilisinin galiba" deyince " evet ben de irem" dediğimde garsonun geldiğini gördüm. Bugün içki içmemekte kararlıydım. Mert bana dönüp " ne almak istersin irem?" Dediğinde " meyve kokteyli" dedim. Diğerleri içki alınca mert bana bakıp gülümsedi. O günü hatırladı heralde. Hande bize dönüp " siz neden birbirinizle 'aşkım ' diye konuşmuyorsunuz?" Dediğinde merte baktım. O da bana bakınca gülümsedim. Mert handeye dönüp " artık deriz" dedi. Içeceklerimiz gelince ben meyve kokteyl imi yudumlarken diğerleri içkilerini içiyordu. Kendimi çocuk gibi hissettim bir an. Gerçi hepsi 18 yaşındayken ben daha 18 ime girmemiştim. Hande tekrar bana dönüp " kaç yaşındasın" diye sorunca şirince " 1 gün sonra 18 ime gireceğim" dedim. Kız beni sevmiş olmalı ki " hadi gel seninle biraz gezelim biz" dedi. Çok tatlı bir kızdı bu yüzden " Tamam" dedim. Hande ile birlikte 3 kişilik bir kız grubunun yanına gittik. Hande beni onlarla tanıştırdı. Onlarda en az hande kadar tatlıydı. Gözlerim mert e kayınca bana baktığını gördüm. Bir süre bakıştıktan sonra gözlerini ilk kaçıran ben oldum. Etrafa bakarken miraç ı görmeyi beklemiyordum. Bana bakıyordu. İçimi bir korku kaplamaya başladı. Handeye dönüp " mertlerin yanına gidelim mi artık " dediğimde " hemende özlüyorsun sevgilin i " dediğinde utanmıştım. Merte baktığımda bana bakıyordu. Ona baktığımda gergin olduğumu anlamış olmalıydı. Ben handeye tekrar dönüp " ben bir lavaboya gideceğim" diyerek lavaboya doğru ilerledim. Hızlı adımlarla içine girdim. Aynadan kendime baktım. Fazla dikkat çekmemek için çantamdan rujumu çıkartıp tazeledim. Daha sonra telefonumu çıkartıp merte ' miraç burda korkuyorum' diye mesaj attım. Lavabodan çıktığımda miraç önümü kesti " seni ondan daha çok sevdiğimi biliyorsun" dediğinde " ben onu seviyorum" dedim. Gözlerime bakıp " onunla bir kere bile öpüşmedin" dediğinde " bu seni ilgilendirmez. Hayat benim hayatım. Sevgilimi hiç öpmemiş olmam seni niye ilgilendiriyor?" Diye sorduğumda bana bakıp " onu bir kere öpersen seni birdaha rahatsız etmiyeceğim." Dedi. Ne diyeceğimi bilemedim. Şimdi gidip merte seninle öpüşmem lazım mı? diyeceğim. " psikopat mısın sen ya eline ne geçicek biz öpüşünce" dediğimde o da bana bakarak " senin onu sevdiğini anlayacağım" dedi. Kabul etmekten başka şansım yoktu. " Tamam ama bir daha beni rahatsız etmeyecek sin" dedim. Kafasını salladıktan sonra gitti. Bende mertlerin masasına gittim. Hande de oradaydı. Mert 'in yanında durunca kulağıma eğilip " sana birşey dedi mı?" Deyince " ha- hayır" dedim. Tekrar kulağıma eğilip " yalan bile söyleyemiyorsun" dediğinde " bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Ama seninle öpüşürsem seni sevdiğime inanacak ve peşimi bırakacakmış" dediğimde mert şaşkınca bana bakıyordu. Hande ardaya dönüp " biz niye onlar gibi romantik değiliz" deyince utanmıştım. Etrafta göz gezdirirken miraç 'ın hala bize baktığını farkettim. Ne yapacağım ben diye geçiriyordum. O sırada mumlar üflendi ve pasta kesildi. Saatin geç olduğunu farkettim. Mert e dönüp " artık gidelim mı?" Dediğimde elimden tuttu. Daha sonra ceyhun a dönüp " biz gidiyoruz siz devam edin " dedikten sonra beraber çıkışa doğru ilerledik miraç peşimizden geliyordu. Mert bana dönüp " geliyor mu?" Diye sorduğunda " evet " dedim. Arabaya bindik. Mert arabayı kullanıyordu. " bu gece için teşekkür ederim" dedikten sonra mert arabayı durdurunca geldiğimizi anladım. Meriç bizi başka bir arabadan izliyordu. Ben kapımı açacakken mert kolumdan tutup beni kendine çekti. Dudaklarımı dudaklarına bastırınca böyle birşey beklemediğim için şaşırmıştım. Şoku atlatınca öpücüğüğüne karşılık verdim. Çok yumuşak öpüyordu. Sanki beni incitmek istemiyormuş gibi. Dudaklarımız ayrılınca şokun etkisinden arabadan indim. Gerçi miraç ı benden uzak tutmak için yapmıştı ama sonuçta öpüşmüştük. O mutlulukla eve doğru yürüdüm. Bu rüya falan değildir inşallah diyerek odama çıktım ve kendimi yatağıma attım.
_____
Sabah yine alarm 'ın sesiyle uyandım. Bugün okul vardı. Neden yaa diye mızmızlanarak kalktım yataktan. Dün mert ile öpüşmüştük. Kalbim yine hızlanırken telefonum çaldı. Mert arıyordu. "Alo" dedim. O da " seni almamı istermisin bugün" dediğinde " annemler izin vermez ama sorduğun için teşekkürler" deyince " önemli değil okulda görüşürüz" dedi. " görüşürüz" dedikten sonra telefonu kapattım. Formamı giyip saçımı yaptıktan sonra çantamı ve telefonumu alıp kahvaltıya indim. Biraz atıştırdıktan sonra ablam ile birlikte çıktık. Ümit abi ilk beni okula bırakınca ablama el salladıktan sonra kapıya doğru yürüdüm. Okula girince çırpık bacaklı bir kız yanıma gelip " mertle çıkıyor musunuz?" Dediğinde " evet " dedim. Kız kulağıma doğru eğilip " bence bir an önce ondan ayrıl yoksa kötü şeyler olur çünkü o Benim" dediğinde " sen kimsin be bana akıl veriyorsun kızım o beni seviyor ve bende onu. Sana bir sır vereyim mi sen daha onunla konuşamazken biz öpüştük bile bence çok zorlamadan tıpışla seni onun yanında görürsem o çırpık bacaklarını yırtarım." Dediğimde kız arkamda bir yere baktığında uzaklaşmaya başladı. Ben arkamı döndüğümde mert ile karşılaşmayı beklemiyordum. Mert bana sırıtarak yanıma geldi ve " beni bu kadar sahiplendiğini bilimiyordum" dedi. Bende utançla " şey ben sinirlenince biraz fazla abartıyorum " dedim. Yanağıma yumuşak bir öpücük kondurduktan sonra kulağıma eğilip " bende seni seviyorum" diyerek uzaklaştı. Kalbim her an yerinden çıkacak gibi atıyordu.
