Sınıfa doğru ilerlerken hala mert i düşünüyordum. Beni gerçekten seviyor muydu acaba. Gerçi bende onun yanında mutluydum. Bunun ismi aşksa bende ona aşıktım. Sınıfa girdiğimde Aysel i gördüğüm için hemen yanına gittim. Bana meraklı gözlerle bakınca yanına gidip dün yaşadıklarımızı anlattım. Ve tabiki bugün yaşadıklarımızı da anlattım. Aysel bana şok olmuş bakışlarla bakıp " ben sana dedim kızım siz birbiriniz için yaratılmışsınız" dedi. Biraz utanmıştım. Ama kendimi hiç olmadığım kadar mutlu hissediyordum. Şu an yanımda olmasını bile istiyordum. Galiba şimdiden onu özlüyorum. Aşk çok güzel bir duyguymuş. Öğretmenin içeri girmesiyle düşüncelerimden ayrıldım. Derse odaklanmak zor da olsa 1. Dersi bitirmiştik. Aysel ile birlikte bahçeye indik. Gerçekten büyük bir bahçeydi. Ama okul'un en sevdiğim tarafı havuzdu. Yüzme yarışları için olsada okul çıkışları izin veriliyordu. Aysel ile birlikte bahçede bir yere oturduk. Aysel yine berk e bakıyordu. Niye gidip aşkını itiraf etmiyordu ki. Aysel bana dönüp " seninkini hiç rahat bırakmıyorlar" dediğinde gösterdiği tarafa baktım. Mert 'in yanında 2 tane kız vardı. Konuşuyorlardı. Bu yüzden fazla önemsemedim. Ama sarışın kız elini mertin koluna koyunca sinirlenmeye başladım. Mert bunu kötü niyetli algılamıyordu belliki. Ama ben 5 kilometre öteden anlıyordum. Hemen yerimden kalkıp hızlı adımlarla mert 'in yanına gidip şirince aralarına girip mert 'in elini tutup " aşkım bunlar kim?" Dediğimde mert bana sırıtarak bakarken kızlar mert e dönüp " sevgilin olduğunu bilmiyorduk ?" Dediğinde " artık biliyorsunuz ve gidebilirsiniz" dedim. Kızlar yanımızdan ayrılınca mert hala sırıtıyordu. Ona dönüp " bu kızları hiç gözüm tutmadı onlarla konuşmanı istemiyorum." Dediğimde " Tamam aşkım" dedi. Utanmıştım. Yanaklarım kızarmıştır muhtemelen. Mert yanaklarıma bakıp " hep kızarırlar mı yoksa bana mı özel" dediğinde ne diyeceğimi bilmediğim için " sana özel " dedim. Elimi sıkıca tuttuktan sonra " hadi gel sana birşey göstericem" dedi. Bende onu takip ettim. Okul un yarısı bize bakıyordu. Biraz utansamda önemsemeden mertin beni nereye götürdüğünü merak etmeye başladım. " mert nereye gidiyoruz" dediğimde " birazdan görürürsün" dedi. Okulun dışına çıkınca biraz endişelendim. " mert okuldan mı kaçacağız " dediğimde " artık aşkım demeye alışmalısın ve okul babamın olduğu için kaçmış sayılmayız" dedi. Okul mertin babasının mıydı? Mert 'in arabasının yanına geldiğimizde kapımı açtı. Ben ona dik dik bakarken " binecek misin aşkım" dediğinde aşkım demesi beni mutlu etmişti. Arabaya bindiğimde kapımı kapatıp şoför koltuğuna geçti. Arabayı çalıştırdı ve sürmeye başladı. " mert söylüyecek misin? Artık" dedim. Bana dönüp " çok meraklısın aşkım. Gidince göreceksin." Dedi. Bana aşkım deyince karnımda kelebekler uçuşturuyordu. Sonunda araba durunca şoför koltuğundan inip benim kapımı açtı. Elimi tutup benide indirdi. Arabayı kilitledikten sonra elimi sıkıca tutup bir yere soktu. Küçük ama tatlı bir yerdi. Içın görünce mutluluktan ölücektim. Heryer balonlarla süslenmişti. Birde pasta vardı. Tabi ya bugün benim doğum günümdü. Ben bile hatırlamazken o unutmamıştı. Ona sıkıca sarıldım. " iyiki doğdun aşkım" deyince " teşekkür ederim." Dediğimde elimden tutup pasta nın yanına götürdü. Mutluluktan ağlayabilirdim. "Mumları üflemeden önce dilek tut" dedi. ' mertle hep mutlu olmayı diliyorum' ve mumları üfledim. Mert bıçağı elime verdi ve pastayı kestim. Mert bir çatal alıp pastayı bana yedirdi. Bende ona yedirdim. Saate baktığımda 11:24 olduğunu gördüm. Mert e dönüp " artık gitsek" dediğimde " sana bir sürprizim daha var" dedi. Elimi tutup arabaya doğru götürdü. Kapımı açınca arabaya bindim. Kapımı kapatıp şoför koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırdı. Bana dönüp " dudağında pasta kalmış" deyince dudağımı silmeye çalıştım. " geçti mı?" Dediğimde " hayır" dedi. Bana doğru yaklaşıp dudağımdaki pastayı hafif bir dokunuşla aldı. Ben yine kızarırken o sırıtıyordu. Bir süre sonra arabadan inip benim kapımı açınca geldiğimizi anladım ve arabadan indim. Elimi tutup beni büyük bir yere soktu. Girince lunapark olduğunu anladım. "Sabahları açık olduğunu bilmiyordum " deyince " senin için açık" dedi. Giderek ona daha çok aşık oluyordum. Beni ilk önce dönme dolabın yanına götürdü. Ona dönüp " yüksekten korkuyorum binemem " dediğimde " beraber bineceğiz merak etme ben yanındayım." Dediğinde beraber bindik. Makina çalışınca ürperdim ve mert e sarıldım. " korkma ben buradayım." Dedi. Sonunda makina durunca yavaşça indim. Daha sonra ayıcıkları görünce oraya doğru yürüdüm. Mert de peşimden geldi. 3 el atış hakkımız olduğunu söylediler. Mert silahı eline alıp ilk atışı isabetli yaptı. Mert e dönüp " bana da öğretir misin?" Dediğimde silahı elime verip arkama geçti. Elini elimde hizalayıp tetiğe bastı. İlk defa isabetli attığım için heyecanlanmıştım. O mutlulukla merte sıkıca sarıldım. Daha sıkı sarsılsam boğulacakmış. " özür dilerim." Dediğimde " önemli değil" dedikten sonra 3. Atışı da beraber attık. 3 isabetli atışla ayıcığı alınca mert bana uzattı. Ayıcığı aldıktan sonra mert 'in yanağına küçük bir öpücük bıraktım. Sırıtırken bile yakışıklıydı. 1 saat daha onaylandıktan sonra merte dönüp " artık gidelim aysel merak etmiştir " dediğimde saatine baktıktan sonra " okul bitmiş. Seni evine bırakayım mı?" Dediğinde " tamam" dedikten sonra arabaya doğru ilerledik. Arabaya bindikten sonra evimin önünde durduk. " teşekkür ederim herşey için " dedikten sonra arabadan indim. El salladıktan sonra ayıcığım ile birlikte eve girdim. Odama doğru giderken annemi görünce bana dönüp " bugün doğum günün olduğu için akşam bahçede parti vereceğiz. Okulundaki arkadaşlarını aradım. Listeye göz gezdir unuttuklarım varsa ararsın" dediğinde kafamı sallayıp odama çıktım. Liste masamı üzerinde duruyordu. Alıp kısa bir göz gezdirdim. Mert 'in ismini görünce kalbim yine atmaya başladı. Biraz daha baktıktan sonra listeyi masaya koyup kendimi uykunun kollarına bıraktım.
______Ablamın dürtüklemesiyle uykumdan uyandım. "Doğum Günü olan sensin ben değilim " deyince hızla kalkıp saate baktım. 18:37 olduğunu görünce kalkıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra ablamın benim için seçtiği elbiseyi giydim. Topuklu ayakkabılarımı da giydim. Saçımı ablam hallettikten sonra çantamı da alıp aşağıya indim. Aysel çoktan gelip hazırlık lara başlamıştı. İçimden bir ses ' Bugün uzun olucak ' diyordu. Hızlı adımlarla bahçede aysel in yanına gittim. Hava kararmaya başlamış ve davetliler gelmeye başlamıştı. Aysel beni görünce " çok güzel olmuşsun " dedi. " sende çok güzelsin " dedim. Gözlerim hala mert i arıyordu. Daha gelmemişti. Birazdan gelir diyerek beklemeye başladım. Yanıma esmer bir kız gelip " mert i bekliyorsan çok beklersin çünkü o gelmiyecek" dediğinde " sen nerden biliyorsun?" Dediğimde " orası da bana kalsın" dedi. Tam kızın saçını yolacakken yanıma sarışın bir çocuk geldi. Benim yaşlarımdaydı. " dans edelim mi?" Dediğinde " hayır ben böyle iyiyim" desemde elimde tutup dans edenlerin yanına getirdi. Birşey diyemedim. Ama mert i merak ediyordum. Neden gelmiyordu. Telefondan mesaj sesi gelince sarışın çocuğu bırakıp masama geçtim. Telefonumu açtım. Özel numaradan resim gelmişti. Fotoğraflara bakınca neredeyse ağlayacaktım. Fotoğraflarda mertle bir kızın öpüşmesi ni görmeyi beklemiyordum. O beni seviyordu. Neden böyle birşey yapsın ki diyerek kendimi avutuyordum. Daha fazla dayanamadan hızlı adımlarla evden çıktım. Gözümden yaşlar süzülürken ayakkabılarımı çıkartıp koşmaya başladım. Bana bunu nasıl yapardı. Daha hızlı koşmaya başlayınca ayağıma batan camın etkisiyle yere düştüm. Yağmur başlamıştı. Koşmam zorlaşırken yine yere düştüm. Ayağım dan kanlar akıyordu. Arkamdan tanıdık bir ses " irem" diye bağırıyordu. Arkamı döndüğümde sesin mert e ait olduğunu öğrendim. " git burdan " diye bağırdım. Yanıma gelince ayağımdan akan kanı ve ıslanmış beni görünce " ne oldu sana ?" Dedi. Yağmur daha da şiddetlenince daha fazla ağlamaya başladım. Beni kucağına alıp arabasına götürdü. Arabayı hızlı bir şekilde sürerek bir evin önünde durdu. " burası neresi?" Diye sorduğumda hala sesim sınırlı çıkıyordu. " yazlık eve götürecektim ama ilaçlattıkları için benim evime geldik " dediğinde " senin işlerin vardır " dediğimde " ne demeye çalışıyorsun irem" dediğinde sinirlerime hakim olamadım. Ve telefonumu çıkartıp fotoğrafı açtım. Daha sonra telefonu mert e uzatıp " bunun gibi" dediğimde şaşkınlıkla telefona baktıktan sonra bana dönüp " ben onu öpmedim. O bir anda yapışınca ani birşeydi." Dediğinde " peki niye seni öpmesine izin verdin?" Dediğimde sarhoştum. Onu sen sandım" dediğinde kalbim yumuşamıştı. Ama belli etmek istemiyordum. Arabanın kapısını açtığımda mert de arabadan inip yanıma geldi. Yardım etmek istedi ama izin vermedim. Ayağımı biraz zorlayarak yere basmaya çalıştım ama acıyla yere düşerken mert beni tutup kucağına almıştı. " ne yapıyorsun bırak beni" dediğimde " yürüyemiyorsun boşuna debelenme" dedi. Kapının önüne geldiğimizde " evdekiler yanlış anlar indir beni yere" dediğimde sırıtarak " evde kimse yok" dedi. Cebinden anahtarını çıkartıp kapıyı açtığında merdivenlere yöneldi. Merdivenleri de çıktıktan sonra sağ taraftaki bir odaya girdi. Beni yatağın üstüne bırakıp " ilk yardım çantasını alıp geliyorum burda bekle " deyince " tamam " dedim. 5 dakika sonra mert odaya girdiğinde elinde küçük bir çanta vardı. Yanıma oturup ayağıma baktı." Neden bu kadar koştunki" dediğinde " sen beni bir erkekle öpüşürken görseydin ne yapardın?" Dediğimde " koşmazdım." Deyince hafifçe sırıttım. Ayağımdaki kanları temizledikten sonra " bu biraz acıtıcak" dedi. Ayağımdaki camı çıkarttı. Biraz dirensemde acıdan az da olsa bağırdım. Mert " özür dilerim" dedi. Gerçekten çok iyi bir kalbi olduğunu biliyordum. Bilerek de öpüşmemiş olduğunu düşünürsek onu affedebilirdim. Pansuman bittikten sonra hasta olmamam için kendi dolabından bir tişörtünü verdi. Odadan çıkınca hızlıca üzerimdekilerden kurtuldum. Bana verdiği tişörtü giyince dizimin biraz üstünde olduğunu gördüm. Mert kapıyı tıklayınca " gir" dedim. Elinde kalın bir örtüyle odaya girdi. Bana bakıp gülümsedikten sonra örtüyü elime verdi. Arkasını döndüğünde elinden tutunca bana döndü. Yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra " iyi geceler" dedim. Gülümsedikten sonra " sana da " dedi ve odadan çıktı. Kendimi uykunun kollarına bıraktım.