Can U Stay? ||| Yoonkook + VMin

6.Kokun karışır kokuma, ben hep seni isterim

MEDYA: SUGA&JIN&JUNGKOOK SO FAR AWAY

Öpücük derinleşiyordu. Odada duvar saatinin tik taklarına eşlik ediyordu dudakların çarpışma sesleri.

Jungkook, muhtaçcasına nefes almadan öpüyordu Yoongi'yi.  Dudaklarını sömürüyor, hafifçe ısırıyordu.

Yoongi ise anın sarhoşluğuyla sadece karşılık veriyordu. Böyle istila edilmek onun da hoşuna gitmişti. Diller karışmış, nefesler ısınmış, kalpler mühürlenmişti.

Büyüğün parmakları, küçüğün ensesinde birleşmiş, saç diplerini okşuyordu. Jungkook ise büyüğünün beliyle kalçası arasında bir rota belirlemiş gibi ellerini gezdiriyordu.

Yavaşladılar, dudaklar savaşmayı bıraktı. 

"Bu-bu mükemmeldi." 

Jungkook, iki eliyle Yoongi'ye sarılırken mırıldandı nefes nefese.

Aradan birkaç dakika geçerken duruşları değişmedi.

Yoongi şaşkındı. Onu böylesine arzulamasına mı, aralarındaki tutkuya mı yoksa şuanda başını yerleştirdiği boyun girintisinin uyumuna mıydı şaşkınlığı, bilmiyordu. Güzel hissediyordu, güzeldi. Jeon Jungkook'un kollarının arası onun evi, dudakları ölüm meleğiydi. Kabul etmenin zamanı gelmişti belki.

"Jungkook?" Usulca seslendi küçüğüne.

"Hım?"

"Anlaşmaları kabul ediyorum ama bir şartım var."

Konuşma ciddileşirken Yoongi yavaşça kaldırdı kafasını, gözlerini Jungkook'un kahveliklerine değdirdi.

"Neymiş?" Jungkook, ifadesini bozmadan dinliyordu.

"Beni yeniden aşık et kendine."

Söylediği Jungkook'un kahkahasını odaya bırakmasına neden oldu. Hoş bir adem elması vardı, inip kalkarken etkileyiciydi. Düşüncelerinin sapmasından utanıverdi bir anda ve silkindi.

"Kabul. Nasılsa çok sürmez." Dişlerini belirginleştiren bir gülüş sundu büyüğüne.

"Peki. O zaman... O zaman ben evime gideyim."

Kalkmaya yeltendiğinde iri eller vücudunu daha da sıkı sardı beyaz tenlinin.

"Gitme. Bu gece de kal, uyuyalım beraber."

"Benim yapmam gereken şeyler var evde, hem bugün hastaneye de gitmedim."

Hala Jungkook'un kaslı kollarının arasında durmaya devam ediyordu.

"Ne yapacaksın ki bu saatte gidip? Jimin Hyungun haberi var, şefinizle konuşacaktı."

"Benim banyo yapmam lazım, temiz kıyafete ihtiyacım var ve bazı hastalarımın dosyaları da evimde. Üzgünüm, bu gece gitmeliyim Jungkook. Hadi ama, yarın görüşürüz olmaz mı?"

"Yoongi... Senden kopamıyorum. O zaman şöyle yapalım mı, sen evinden birkaç parça kıyafetle, hasta kayıtlarını al gel. Bende düzgün bir yemek yapayım, karnımızı doyuralım."

"Jungkooookk, bu gecelik izin veremez misin?"

"Tadını aldıktan sonra, hayır." Siyah saçların kapattığı alnını Yoongi'nin göğsüne dayadı.

"Kabul etmekten başka çare bırakmıyorsun ki. Tamam, geri geleceğim. Şimdi bırak hadi."

Parmaklarını Jungkook'un siyah tutamlarına dolarken mırıldandı Yoongi.