Can U Stay? ||| Yoonkook + VMin

9. Bir tavşan, bir yoongi , bir yavru kedi

JUNGKOOK

Evden çıktığımda  saat 8.02 idi. Dersim 8.30 da başlayacak ve öğlene kadar sürecekti. Bu yüzden öğleden sonra çocuk yurduna gidip, Hye Sun'u ailemize ekleyecektim.

11 dakika süren yolculuğun ardından, arabamı hızlıca otoparka bırakıp okul kapısına yöneldim. Öğrencilerimden bazıları bahçedeydi ve beni fark eden yanıma geliyordu. Gülümsememe engel olamazken, etrafımı saran meraklı gözlerin sahiplerin kafalarını okşuyordum.

Öğretmen olmak, anlatabilir bir şey değildi. Her zaman bir meslekten çok aşkın farklı bir hali olarak tanımlamıştım.

"Ooo gelmişsin." Taehyung yine eşofmanlarıyla karşımda dikiliyordu.

Çocukları sıraya yönlendirdikten sonra Taehyung'la laflayarak öğretmenler odasına ilerledim.

Açıkçası heyecanlıydım, çünkü bir anda hayatımda geri dönüşü olmayan şeyler olmuştu. Resim öğretmeni Bayan Kang, önce selam vermiş ardından gözlerini sol elime dikmişti. Alyansıma güneş çarptıkça parlıyor ve hoş bir ışık oyunu oluşuyordu.

"Evlendim." Açıklamamın sakin ve kısa oluşu, gözlerini önce büyütmesine ardından dudaklarının o şeklini almasına neden olmuştu.

"Birkaç hafta içinde mi? Bir sevgiliniz olduğunu bilmiyorduk, değil mi Miraeşii?" Sorusuyla Korece öğretmeni Bayan Hong'u da sohbetimize dahil ettiğinde, tasasızca çantamı sandalyeye yerleştirdim.

"Evet, evet hiç bahsetmediniz.Şaşırdım açıkçası."

"Şaşılacak bir şey yok, yıllardır beklediğimiz bir şeydi." Taehyung kahve kupasını masaya sertçe koydu.

"Sizde biliyor muydunuz Bay Kim?"

"Ben nikah şahidiydim." Yüzündeki ifade o kadar alaycıydı ki dudaklarımın kıvrılmasına engel olamadım.

"Ne diyelim, daim olsun." Bayan Kang yerine otururken yarım ağız mırıldanınca Taehyung duramamıştı.

"Darısı başınıza Bayan Kang, düğün yapsaydık çiçeği sizin kapmanızı sağlayacaktım. Böylece evde kalmışlar listesinde adınız olmazdı ama Jungkook istemedi işte."

"Siz ne demek istiyorsunuz Bay Kim?"

"Bir şey söylemiyor. Onu dinlemeyin ve tebrikler için teşekkür ederim." Konuyu kapatmak için araya girdiğimde gülmemek için yanak içimi ısırıyordum.

"Eee ne zaman tanışma yemeği düzenliyorsunuz?" 

"Tanışma yemeği derken Bayan Hong?"

"Eşinizle diyorum, tanışmamız için evinize yemeğe kabul etmeyecek misiniz?"

"Oh, o mu? Şuan için net tarih vermem mümkün değil. Eşimle konuşup uygun zaman belirlemeye çalışacağım."

"Peki, haber vermenizi bekleyeceğiz o zaman. Eşinizle tanışmamızı istemiyor gibisiniz gerçi. Çirkin mi?"

"Bayan Hong, ortada birtakım yanlış anlaşılmalar var ve araya girmesem olmayacak. Jungkook'un eşini saklaması için hiçbir sebebi yok. Yıllardır seviyorlar birbirlerini, çocuk doktoru ve oldukça hoş sohbet birisi. Sadece sandığınız gibi bir çirkin değil. Yakışıklı bir erkek."

Taehyung, açıklama yaparken bir ter dalgası sırtımdan boşaldı. İnsanlardan utanmıyordum, sonuçta cinsel kimliğim beni ilgilendirirdi. Fakat nefret yorumları almak ya da tiksinti dolu bakışlarla uğraşmak istemiyordum.

"Erkek mi? Bay Jeon siz-"

Ben tamamladım, lafını kesip.

"Homoseksüelim." Boğazım kuruduğunda, Taehyung omzumu sıktı.