Size demiştim ya adını bilmediğim çocukla bilmediğim bir yere gidiyorum.Tüm onları unutun. Şimdi ise Dave ile Dave'in arkadaşlarıyla buluşuyoruz ki ben bu halimle çıldırmasam iyidir. Bildiğiniz tayt ve t-shir ile buluşmaya gidiyorum. Biraz sonra güzel bir göl kenarında ki kafeye geldik. Dave ile böyle bir yere gelmeyi düşünemezdim. Yani yerimde olsanız bir kareye bir de Dave'e bakarsanız ki şahsen öyle yapıyorum. Şimdi düşünün yanınız ful siyah giyinmiş bir çocuk birde getirdiği yer ful pastel tonlarının kullanıldığı yerse halimi daha iyi anlarsınız.Ben şuan şaşkınlıktan yürüyemiyordum ta ki Dave benim kolumdan tutup yürütene kadar.
ΔΔΔ
Şaşkınlıktan ölmek hatta gebermek üzereyim.Aslında ikiside aynı şey.İçeriye girdiğimizde kendisi kolunu bırakıp arkadaşlarının olduğu bölüme gitti.Size söyliyeceğim iki şey var;
1-Arkadaşları benden daha güzel yani kızlar ,erkekler ise yeme yanında yat yani!?
2-Arkadaşlarının yanında daha farklı yani kendisi gibi,
Arkadaşlarına gelirsek Christopher ve David, Dave gibi sert görünümlüler ama konuşunca tam tersi aslında çok iyiler. Kızlara gelirsek yani Angel ve Ocean'a onlar zaten Christopher ve Dave ile sevgililer ama çok iyi kızlar meğersem aynı okuldaymışız ama onlar daha yeni yazılmışlar. Ve kızlar bana bin basar.Çok açık sözlüyüm dimi?
'Şey Dave ben..'
'Hayır' Yuh! Ya oldu olacak yapıştrıcak sandalyeye.
'Ama daha dediklerimi duymadan.'
'Duymam mı gerekiyor?'
'Yani normal insanlar öyle yapar'
'Oradan bakınca sana normal mi gözüktüm?'
'Haklısın buradan bakınca tam bir ayı gibi gözüküyorsun' dedim ve kollarını birleştirip ona döndüm.O da kollarımı birleştirdiğim kolumdan birisini tutup beni kendine çekti.Ve acayip sıkıyordu.
'Bir daha bana ayı dersen çok pis görüşürüz'dedi. O sırada arkadaşları bizi dikkatle izliyordu.Rezil oldum işte.Aslında ben niye rezil oluyormuşum.Evet aslında burada ben rezil oluyorum.Herneyse hala kolumu tutunca bende kolunu kendime -tüm gücümü kullanarak- çektim ve sonrada sıktığı bölgeyi ovdum.Sinir şey kolumu morartmış.Ona olabildiğince öldürücü bakışlarımı atıp önüme döndüm.O sırada Vane benim kolumu tutup destek verici şekilde gülümsedi. Bende ona gülümsedim.Birkaç saat sonra hepsi ile kaynaşmıştım. Havada kararmıştı. Biz de kalkmaya karar verdik.
ΔΔΔ
Canım çok sıkıldı. Zaten Dave'de benimle konuşmuyordu.İyi konuşmazsa konuşmasın.Bende ona meraklı değilim.O kadar sıkıldım ki yerimde duramıyorum. Of! Ne yapılır ki yolda uzun bari radyoyu açayım.Tam açıcaktım ki yanımdaki ses durmama sebep oldu.
'Açma.' Oldu başka.
'Niye?' İnsanların içindekileri dışa vuramaması çok kötü örnek ben içimden geçirdiğime bak birde söylediğime bak.Ses tonumu duysanız ağlarsınız.
'Sanane.'Dedi. Bende ki inat değil mi? Bende açtım.O sırada en sevdiğim sanatçı olan Beyonce'un Sweet Dreams çalıyor.Bu şarkıya bayılırım.Bende ona eşlik etmeye başladım.
(Turn The Lights On)
Işıkları aç
Every night I rush to my bed
Her gece yatağıma fırlıyorum
With hopes that maybe I'll get a chance to see you
Belki seni görürüm umutlarıyla
When I close my eyes
Gözlerimi kapattığımda
I'm going out of my head
Aklımı oynatıyorum
Lost in a fairytale
Bir peri masalında kayboldum
Can you hold my hands and be my guide?
Ellerimi tutup rehberim olur musun ?
Tabi bundan sonrası yok çünkü beyefendi radyoyu kapattı.
'Ben sana açma dedim ama sen açtın. Bugün bu iki etti.Üçüncünün olmamasını şiddetle tavsiye ediyorum.Ama eğer ben salağım diyorsan buyur devam et ama bedelini ödersin.'Deyip sustu.Tabi bende ki de g*t korkusu bir daha konuşmak götümü yemedi.
ΔΔΔ
Eve geldiğimde saat 10.06 idi.Gene erken gelmişim çünkü gittiğimiz yer şehir merkezinin baya dışarısındaymış.Annemin nasıl geçti sorularını cevapladıktan sonra -ki hala bizi sevgili sanıyor- odama geçtim.En sevdiğim sünger boblu pijamalarımı giydim. Uykum olmadığı için The Bing Bang Theory'nin bir kaç bölümünü izlemeye karar verdim.
ΔΔΔ
İnanamıyorum.Raj bile kendine sevgili bulmuş ben onu çok severdim çünkü ortak yönümüz yalnız olmamızdı.Sheldon ve Amy zaten benim favorim. Bayılırım.Neyse sanırım çok geç oldu.Yani umarım tabletin saati yalnış değildir.Sonra o sırada bana titreme geldi.Yani telefonumdan geldi. İyi de kim bu saatte mesaj atar ki.Telefonunu bulduğunda ekran kilidini açtım.
Gönderen:Özel Numara
Aşkım.Akşamın nasıldı?
Üzgünüm geç oldu biraz.
Ours:Ayı (Fransızca)

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amour
أدب المراهقين"Ne mi olmuş?Bu süper ya peki Selwin'i mi kullanıyorsun?Dave mi?" "Dave" "Niye Selwin'de güze-" Kollumu tutup -ölümüne sıkarken- kafasını kulağıma yaklaştırdı. "Birinin yanında bana Selwin dersen. O ağzını alır sana yediririm" #Davsie