Hey merhaba!
İstanbul bugünlerde biraz karışık.
Erkek arkadaşınız poponuzdan bir ısırık almaya çalışsaydı inanın ne demek istediğimi anlardınız. Sanırım onu tam da alnının ortasından vurdum. Bu şeylerin nasıl çoğaldığını bilmiyorum onlardan nasıl korunacağımı da. Birbirlerini yiyorlar allahsızlar.
Bizim zombiler şu filmlerde gördüklerimizden biraz değişik. Gece geç saatlere kadar halay çekip beyin yiyorlar hayır ne zevk alıyorlar anlamıyorum pişirin yiyin en azından cırcır olacaksınız.
Bir ay önce dadandılar buralara sinema çıkışındaydık. Üstüme doğru koşan şişman orta boylarda gişe görevlisinden kendimi zor kurtardım desem yeridir. Öyle bir kaçmışım ki soluğu bir markette aldım. Gireceğim yeri de iyi biliyorum he. Etrafı biraz turlayıp birileri var mı diye baktım. Evet güvendeydim. En azından o anlık öyle düşünüyordum. Tabi cama kafa atan şu yaratığı hiç hesaba katmamıştım. Korkudan altıma işeyecektim valla. Sağlam yapmışlar camı kaç kafa darbesine karşılık bir türlü inmedi aşağı. Acaba zombi taklidi yapsam yerler mi diye düşündüm. İnanır mısınız bunu bile denedim. Az kalsın ısırılıyordum ama şans yine benden yanaymış.
Nasıl da unuttum sinemadan çıktığımda yalnız değildim tabi Sinem’leydik. Şansının benim kadar yaver gittiğini hiç sanmıyorum çünkü onu en son gördüğümde çevresini saran zombileri çakmakla uzaklaştırmaya çalışıyordu. Ahmak kız! Kafasının parçalanmasından kurtulamadı. Geçen kafamı camdan dışarı uzattığımda gördüm onu, o da onlardan biri olmuştu.
Tanrım ne kadar da çabuk canlanıyorlardı böyle. Bir anlık uykudan sonra hepsi teker teker geri geliyorlardı. Bedenleri buz gibiydi. İnsana ait tek bir özellikleri yoktu. Çıkardıkları şu garip hırıltıları saymazsak konuşamıyorlardı. Yedikleri onca insanı göz ardı edersek yemekte yemiyorlardı. Tam bir ölüydüler. Beyinleri dışında. Onlardan geriye canlı kalan tek şey beyinleriydi. Tabi bu hala düşünebildikleri anlamına gelmez. Sahip oldukları beyin onlara yürü ve senden farklı olanları ye komutu veriyordu. Evet, onlar yaşayan ölülerdi. Kulağa garip geliyor değil mi? Bu işin bir sonu yok muydu? Hiç kimse poposunun ısırılmasından kaçamayacaktı sanırım. Buna bende dâhildim kahretsin!
Kendime belirlediğim birkaç kuralım var.
Kural 1 Kalabalık bir zombi grubu gördüğünde aptallık yapıp savaşma kaçabildiğin kadar uzağa kaç. emin ol bağırsaklarını vücudundan ayırmak için sabırsızlanıyorlardır.
Kural 2 Olabildiğince silahını az kullan. İstanbul’da yaşıyoruz abi annemizin karnından terminatör çıkmadık ya. Hedefi onuncu atışta falan vuruyoruz. Üstelik sese sürü gibi üşüşüyorlar. Bir taşla bırakın iki zombi vurmayı bir tanesini vuramazken bir de başınıza yüzlercesini toplayıveriyorsunuz.
Kural 3 Beyinlerini parçalamadan asla işini bitirdiğini sanma. Yaşayan tek yerleri beyinleri ve onu birkaç vuruşla alt edemezsin. Kafatası çok sağlam bu acayip şeylerin.
Kural 4 Tuvaletteyken her zaman tetikte ol. Eminim aletini koparmalarını istemezsin.
Kural 5 Arkana bakmayı ihmal etme. Bunu yaparken mutlaka önünü de kontrol et. Sağını ve solunu da tabi. Onlar her yerde!
Kural 6 Olabildiğince yanında az eşya bulundur. Vazgeçmeye önce makyaj malzemelerinden pahalı parfümlerinden ve şu babana aldırdığın beş yüz TL’lik elbiseden başlayabilirsin.
Kural 7 Girdiğin yerin kapısını aklına kazı. Camdan atlayıp ölmeni kimse istemez.
Kural 8 Yaşayacağın yeri olabildiğince yukarda seç ve merdivenleri yağla. Zaten asansör kullanmayı bilecek kadar zeki olduklarını hiç sanmıyorum.
Kural 9 Kendine bir eş bul. Yalnızlık biraz saçma olur hele ki bugünlerde. Baktın partnerini sevmedin onu zombilerin yanına postalayabilirsin. Merhametli olmak ahmakça.
Kural 10 Onlarla yaşamayı öğren. Çekip gideceklerini hiç sanmıyorum.
On sekizinizdeyseniz ve yaşadığınız yeri zombiler basmışsa inanın yaşamak çok saçma! Çünkü her an ne yapacağınızı kestiremiyorsunuz. Belki küçük bir kız çocuğunun beynini havaya uçurabilirsiniz belki de zombi sandığınız ve gerçekten yaşayan bir adamın ağzını burnunu dağıtabilirsiniz. Isırılmış insanların zombiye dönüşlerini izleyebilirsiniz.
Dedim ya dostum burası İstanbul.
Bu aralar biraz karışık!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Zombileri
Viễn tưởngBu kez öyle kolay kolay paçayı yırtacakmışım gibi gözükmüyor. İstanbul çok karışık dostum. Şimdi kıçını kurtarmanın tam vakti!