Şu lanet olası yerden çıkıp yiyecek bir şeyler bulsam gerçekten de iyi olacak. Atladığım birkaç nokta vardı tabi ki dışarıda zombiler çatal bıçaklarını almışlar ziyafeti bekliyorlardı. Buradan çıkmanın bir yolu olmalıydı. Telefon bile çekmiyordu. Ne yaptınız açlıktan baz istasyonlarını mı kemirdiniz anlamıyorum ki.
En az onlar kadar açtım ve bu açlık fikir üretmemi engelliyordu. Neyse ki evin önünde turlayan birkaç ahmak dışında kimsecikler yoktu. Evdeki tüm yiyecekleri nasıl bu kadar kısa sürede sömürdüm aklım almıyor. Sanırım çok yakın zamanda onların aralarına katılacağım.
Silah son seçenek olsa da yanımdan eksik etmesem iyi olacaktı. Şu anlık sopa yeterliydi ama ileride ne ile karşılaşacağımı tahmin bile edemiyordum. Hızlı adımlarla merdivenlerden indim. Işık gözlerimi kör edecek kadar şiddetliydi. Güneş gerçekten de en tepedeydi. Kapıyı açmamla zombinin üstüme fırlaması bir oldu.
Tabanları yağlayın! Savaşmak son seçenekti biliyorum ama şu güzelliğin kafasını parçalamazsam içim rahat etmeyecek. Elimdeki sopayla kafasına birkaç darbe indirdim. Zombiliğe sonsuza kadar veda etmişti.
“Trend renk kırmızı cici kız beyaz pek olmamış. Bu ne güzellik böyle hatırlatta düğününde çeyrek altın takayım ayrıca bozulan saçların için üzgünüm.”
Yoluma devam etmeliydim. İnanın bana kulağa ne kadar kötü gelse de bazen bu hoşunuza bile gidebilir. Belki de ben psikopatım bilemedim ama onların beyinlerini parçalamak bana ayrı bir zevk veriyor. Onlardan birkaçı gözlerimin önünde ailemi öldürdüğü içindir belki de bu tutumum her neyse.
Gideceğim yere çok az kalmıştı ve sadece bir tane zombi çıkmıştı karşıma bu gerçekten güzeldi. Büyük ihtimalle ya salağın biri çıkardığı seslerle onları etrafına çekti ya da mükemmel bir ziyafetin kokusunu aldılar. Benim gibi elli kilo biri onlar için az bir besin kaynağıdır zaten.
Markete gelmiştim ve burada beni hiç düşünmediğim bir sürpriz bekliyordu. Meğer ziyafeti market sahipleri veriyormuş da beni çağırmamışlar. Burada yaşayan birileri olmalı boş yere bu kadar toplanmazlar. Gerçi biraz sonra hala yaşıyor olmayacaktır orası da ayrı bir konu.
Ne olursa olsun geldiğim onca yolu geri dönmeye hiç niyetim yoktu. Zombiler sadece giriş kapısının önündeydiler ve görünen o ki yangın merdivenleri hiçbirinin aklına gelmemişti. Buradan içeri sızabilirdim. Ya içerde beni bekleyen baba zombiler varsa? Aman ihtimaller ihtimaller…
Hızlıca yangın merdivenlerinden çıkmaya başladım. Kalbim ağzımdan fırlayacaktı. Şu lanet olası zombileri artık gerçekten ortalıktan toplamalılardı. Sonuncu merdivendeydim ve içeri girmeme birkaç adım kalmıştı.
-Siktir! Hadi ama dostum yakalamaç oynamak için biraz fazla büyüksün.
-Sen susup şunun hakkından gelecek misin yoksa koşmaya devam mı edeyim?
-Gel bakalım uslu çocuk. Hiç acımaz dersem yalan olur biraz acıyacak.
Sopayı zombinin kafasında kırmayı başarmıştım. Evet mükemmel. Sanırım tüm günü burada geçirecektim etrafta bir sürü yaratık dolaşıyordu. İşin iyi yanı da tıkılıp kaldığım yer bir marketti ve burada istediğim kadar yiyecek vardı.
Hey unuttuğum bir şey vardı. Şu zombiden kaçan çocuk nereye kaybolmuştu?
-Kıvırcık buraya gel onun icabına baktım.
-Sen ciddi misin senden bir parça almadı dimi?
-Saçmalama budala mısın sen? Hala tek parçayım.
Bu çocuk biraz salak bir şeye benziyordu ama en azından buradan çıkana kadar işime yarayabilirdi.
-Söyle bakalım ne yaptın da bu koca sürüyü başına toplamayı başardın?
-Bak ben metal hastasıyım tamam mı sadece biraz yüksek sesle Iron Maiden dinledim o kadar. Metal müziğe ilgileri olduğunu bilmiyordum.
Bu sefer düşüncelerimde gerçekten emindim. Bu çocuk tam anlamıyla bir akraba evliliğiydi. Ama lanet olsun ki burada benden daha çok zaman geçirmişe benziyor ve bütün çıkışların yerini biliyor gibiydi.
-Buradan nasıl çıkacağımız konusunda bir fikrin var mı parlak çocuk?
-Tolga. Benim adım Tolga. Parlak çocukta neyin nesi? Dikkatlerini başka noktaya çekerek tabiki.
O kafatasının içinde bir beyin olduğunu düşünmüyordum ama bu çocuk beni gerçekten yanılttı. Dikkatlerini başka bir yöne çekebilirdik ama nasıl?
![](https://img.wattpad.com/cover/17945761-288-k121305.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İstanbul Zombileri
FantasyBu kez öyle kolay kolay paçayı yırtacakmışım gibi gözükmüyor. İstanbul çok karışık dostum. Şimdi kıçını kurtarmanın tam vakti!