1.Bölüm"Derine Düşmek"

6 1 0
                                    

Adımlarımın çıkardığı ses ıslak kaldırımlarda peydah olurken soğuktan üşümüş burnumu çektim. Saat epeyce geç olmuş karanlık boş sokakta benden başka kimse yoktu. Soğuk eskimiş montumdan vücuduma ilmek ilmek işlerken açılmış ayakkabılarımdan içeri sular sızıyor ve buz kesmemi sağlıyordu.

Sağanak yağmurun altında uzun süre yürüdükten sonra parktaki boş bir banka oturdum. Ellerimi saçlarımı toparlamak üzere yaklaştırınca ellerimden süzülen kanları gördüm. Bir süre damlayan kanlara baktıktan sonra yağmurun altında azda olsa temizlemeye çalıştım. Yeterince temizlendiğine emin olduğumda ellerimi montumun cebine koydum ve kafamı banka yaslayarak gözlerimi kapattım.

Aklıma dolan düşüncelerle gözümden bir damla yaş düştü. Babam denen adama yıllardır çalışıp para götürüyordum ve o her seferinde parayı içkiye veya kumara yatırıyordu. Kısa bir süre önce işten çıkmıştım ve ona para getiremediğim için vazgeçemediği kumara kızını yani beni koymuştu. Akşama doğru yanında kendi gibi leş iki adamla birlikte gelmiş beni zorla yıkık dökük binaların olduğu bir yere götürmüşlerdi. Ufak bir çocuk sayesinde ellerinden zorda olsa kurtulmuş arkama bile bakmadan kaçarak en son buraya gelmiştim.

Gözümden bir damla yaş daha aktığında daha fazla dayanamadım ve hıçkırarak ağlamaya başladım. Yaşadığım acılar vücuduma inen bir bıçak darbesinden farksızın yakıyordu herbir yanımı. Uzun süre ağladıktan sonra toparlanıp bankta dik bir konuma geldim.

Derin bir nefes alırken parkın derinlerinden sert bir çığlık sesi duyuldu. Birkaç saniye bekledikten sonra ayağa kaltım ve hala kulağıma gelmekte olan sese adımlamaya başladım. İçimden bir ses gitmememi söylesede merakıma yenik düşmüştüm. Sesin geldiği yere yaklaştıkça içimdeki korku büyüyor kalbim daha hızlı çarpıyordu. Sesin olduğu yere geldiğimde ses çıkarmayarak çalıların arkasına saklandım ve yerde acıyla kıvranan çocuğa bakmaya başladım. Çığlık sesinin neden geldiğini anlamıştım. Yerde kıvranan çocuğun başında siyahlara bürünmüş biri daha duruyordu. Yüzünü göremesemde kalıplı vücudundan erkek olduğunu anlamıştım. Aniden belinden çıkardığı silahla yerde yatan çocuğa iki el ateş etti. Çocuk kanlar içinde yatarken sesi kesilmişti. Gözümün önünde cinayet işlenmişti! Sonradan farkettiğim gerçekle yapmamam gereken en önemli şeyi yaptım ve kendime engel olamayarak güçlü bir çığlık attım.

Siyahlar içindeki çocuğun aniden bana dönmesiyle sesim içime kaçmış bir iki adım gerilerken kalçamın üzerine sert bir şekilde düşmüştüm. Çocuk tüm bedenini bana doğru döndürerek üstüme gelmeye başladı.
Ben ise yerde geri geri sürünüyordum. Çocuğun aniden yavaş olan adımlarını hızlandırmasıyla düştüğüm yerden kalkıp arkama bakmadan koşmaya başladım. Ne kadar uzun süre koştum bilmiyordum ama en sonunda peşimden gelmediğini farkettim ve yavaşlayar soluklandım. Gözlerimi kapatıp bir iki saniye yolun ortasında sakinleşmeyi bekledim. Yüzümde hissettiğim sıcak nefesle gözlerim aniden açılırken karşımda yeşilin en koyu tonuna bürünmüş gözleri gördüm. Hızlıca geri dönüp koşmaya başlıyacaktımki aniden ayaklarım birbirine dolandı ve yere yapıştım. Hemen toparlandım ve kalçamın üstüne oturdum. Kafamı kaldırdığımda alnıma dayanmış silah namlusunu görmemle kalbim yerinden fırlayacak gibi atmaya başlamıştı. Korku tüm bedenimi esir almıştı. Buraya kadardı Tutku, artık herşey bitmişti. Ama ölümden korkmuyordum bu hayattan kurtulmak aksine benim için bir ödül olurdu bu yüzden duygudan arındırdığım gözlerimi karşımdaki yeşil gözlere diktim.

Yavaşça yaklaştı ve nefesini yüzüme üfledi. "Seni öldürmelimiyim ?"

Gözlerimi ayırmadan konuştum.
"Öldür umrumda olmaz senden korktuğumu mu düşündün."

Gözlerimin içine baktı. Ama sanki gözlerimin ardındaki acıları, yardım çığlıklarını gördüğünü hissetmiştim. Kendimi çıplak ve korunmasız hissettim.

Yüzünü yüzümden yavaşça uzaklaştırırken yeşil gözleri gözlerime bakmayı sürdürüyordu. Tamamen geri çekildiğinde tüm çehresini görebilmiştim. O çok... yakışıklıydı. Herkesi kıskandıracak güzelliğe sahip biri nasıl olurdu da böylesine bir katil olurdu.

"Benden korkmuyorsun demek. O zaman ne halt yemeye benden kaçtın ?" sert sesi kulaklarımı doldurduğunda doğru söylediğini farkettim. Ben ondan korkmuştum benim korkmadığım şey ölümdü.

Gözlerinin içine baktım ve cılız sesimle konuştum.

"Haklısın s-senden korktum. Benim korkmadığım şey ö-ölüm."

"Aptal ufaklık. Ölümü kurtuluş sanan bir aptal."

Bunu o kadar alaycıl söylemişti ki bir an kendimden şüphe ettim. Ama ben inanıyordum tek şansımın ölüm olduğuna.

"Sen nereden bilebilirsinki. Sen benim yaşadıklarımın hissettirdiği acıyı nasıl anlayabilirsin. Asıl aptal sensin!"

Birkaç saniye yüzümde oyalandı bakışları ve tekrar karardı yeşilleri. Ben ona aptal demiştim ve kesin olarak şimdi beni öldürecekti.

"Kuralları bozan cezalandırılır ufaklık. Ve sen olmaman gereken yerlerde görmemen gereken şeyler gördün. Cezalandırılacaksın."

Ağzından çıkan kelimelerle kalbim atmayı durdurmuştu sanki.

"Ne c-cezası ?"

Tam ağzını açmış cevap veriyordu ki arkadan gelen silah sesiyle çığlık atıp arkama dönmem bir olmuştu. Gördüğüm kişiler gözlerimin irice açılmasına sebep oldu. Bunlar o iki leş kılıklı adamlardı ve benim olduğum yere koşmaya başlamışlardı. Hemen arkamı dönüp son hızla kaçmaya başladım. O sırada yanımda birinin daha geldiğini hissettim ve dönüp baktığımda yeşil gözlerde bana dönmüştü. Şaşkınlığım artarken arkasına baktı ve elimden tutup daha hızlı koşturmaya başladı. Islak yollarda elimden tutmasa düşerdim. Biz önde adamlar arkamızda koşarken hızla bir ara sokağa girdik. Biraz bekleyip etrafı kontrol ettiğimizde adamlardan iz yoktu. Kurtulmuştum. Sırtımı duvara yaslayarak soluklanmaya başladım.

"Kimsin sen ve bu adamlar senden ne istiyor ?"

Sorduğu soruyla gözlerimi açıp ona baktım. Derin bir nefes alarak cevapladım sorusunu.

"Ben Tutku Kanberi. Babasının kumar uğruna o iki adama verdiği kızım. Peki sen kimsin ?" kararlılıkla söylediğim cümleden sonra kaşları çatılmış çenesi seğirmişti.

"Derin. İsmimi bilsen yeter."

Aniden gelen hapşırıkla bir iki adım sendeledim. Üşümüş ve ıslanmıştım tabiki hasta olmamdan farklı birşey beklenemezdi. Bir anda gözlerim karardı ve yer ayaklarım altından çekildi tek hissettiğim belime sarılan kollardı.
~~~~~~~~~~~
İlk bölümün sonuna geldik ama bu bölüm hiç içime sinmedi açıkçası. İlk bölüm olmasına verip ileriki bölümlerde daha iyi olucağını düşünüyorum ben. Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen! Kötüde olsa saygı çerçevesinde eleştirmeniz beni mutlu eder. Sonraki bölümde görüşmek üzere !

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 07, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırık KadehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin