Yılbaşına son bir hafta var o gün eve gittiğimde deliler gibi düşündüm. Bir öğretmen bana neden bu kadar iyi davranıyor ? Okulun ilk gününden itibaren bana çok sevgi ve iyilik ile yaklaşıyordu. Bu cuma günü okulun yılbaşı partisi var herkes birisi ile dans edecek benim ise dans edecek kimsem yok ne kadar kötü bir durum. Okulumdan anneme hiç bahsetmiyordum ama sınav sonuçlarımı gerçekten beğeniyordu şu aralar bu da beni fazlası ile mutlu ediyordu.
Öyle böyle derken parti günü geldi çok güzel bir elbise giydim ve partiye hazırdım. Tuvalete girdiğimde kapı üstüme kitlenmişti ama bunu birisi yapmamıştı kapılar eski oldugu için okuldaki tuvaletlerin kapıları çoğu zaman kapanırdı. Yukarıdan müzik sesleri gelmeye başladı ve anladım beni kimsenin bulamayacağını kapıyı yumrukladım ve kimse yoktu. Ayrıca telefonda çekmiyordu. Sinirimden ve başıma gelen olaylardan dolayı ağlamaya başladım ve ayağa kalkıp tekrar kapıyı yumrukladım ve çok şaşırdığım birşey oldu Işık Hoca adımı sayıklıyordu "Yeşim orada mısın? Yukarıda göremeyince buradasındır diye düşündüm bir sıkıntın mı var yoksa ?" Diye konuştu kapının önünden ona "kilitli kaldım burada lütfen bana yardım edin" dediğimde tamam demekle yetindi ve sertçe bir iki defa kapıyı zorlayarak açtı. Açmasıyla birden içeriye fırladı ve aramızda hiçbir mesafe kalmamıştı. Gözleri gözlerimin içine bakıyordu ve birden gözlerimizin kapandığını farkettim. Dudaklarımız buluşmuştu dudaklarından vücuduma gelen ısı sanki tüm bedenimi sarmıştı bir mum gibi eriyip gidecek gibiydim dudaklarımız ayrılınca gözlerimiz açıldı ve ellerimi yanaklarına koydum yüzü ateş gibiydi tekrar dudaklarımız kısa süreliğine buluştu ve dudaklarımız ayrılınca oradan koşarak ayrıldım. Evet ilk öpücüğüm öğretmenimdendi evet sanırım ona aşık oluyordum ama bu olamazdı imkansızdı o 23 yaşında ben ise 15 imkansızız biz annem veya başka biri duysa şikayet eder onu. Bu günden sonra ona aşık olduğumu farkettim yarıyıl tatili araya girdi ve ocak ayı boyunca hiç konuşmadık. Şubat ayının ilk haftasıydı annem sürekli neden durgun olduğumu soruyordu. Ben ise geçiştirici cevaplar veriyordum. Salı günü eve giderken arkamdan geldiğini farkettim ara sokağın tekinde bana "daha ne kadar kaçacaksın benden bunu unutalım ve öğretmen öğrenci gibi olalım" dediğinde gözlerimden yaşlar teker teker akmaya başladı. Ben ona aşıktım ama onun için bu hiçbirşey ifade etmiyordu. Döndüm ve "senin için sadece bumu o günki yaşadığımız şey" dedim ve göz yaşlarım daha hızlı dökülmeye başladı. Göz yaşlarımı görünce bana endişe ile ne olduğunu sordu. Ben ise bağırmaya başladım "senin için bir önemi yok ama benim için önemi var. Belkide sana aşık oluyorum ama senin için hiçbirşey ifade etmiyor. Ya ben seni gerçekten seversem ?" Şaşkınlık ile yüzüme baktı ve beni duvara sertçe yasladı beni öpmeye başladı içim kıpırkıpırdı aşkı heryerimde hissediyordum. Gözlerimin içine bakarak "seni seviyorum" dedi ve dudağımdan bir öpücük daha aldıktan sonra üstümü başımı düzeltip beni evime yolladı.
