COURT ROOM

Day 3

Duruşmanın ikinci yarısı başlamadan dakikalar önce, Louis evrak çantasıyla içeri girdi ve Harry'nin yanına oturdu. Harry ona şaşkınca baktı. "Sana seni kovduğumu söylemiştim." dediğinde Louis yüzünü ona yaklaştırdı.

"Aptal. Kariyerim için mi seni koruyorum sanıyorsun?" diye fısıldadı. Harry yüzünde onun nefesini hissedince ürperdi. Louis ise sadece konuşmaya devam etti. "Sen bu cinayeti işlemedin, buna inanmıyorum. Biri suçu senin üzerine atmaya çalışıyor."

Harry cevap vermek istedi ama donup kalmıştı. Louis sanki bu mümkünmüş gibi biraz daha yaklaştı. Yanağını onunkine yasladı ve Harry'nin kulağına fısıldadı. "Seni koruyorum çünkü yanında olacak birilerine ihtiyacın var. Seni koruyorum çünkü yanında olmak istiyorum."

Sonra hemen geri çekildi ve arkasına yaslandı. Harry'nin şaşkın yüzüne bakmak yerine ilerdeki kadın memura baktı. Hafif kilolu kadın ayağa kalktı. "Adalet mahkemesin 43. bölümü, duruşmanın ikinci yarısı Sayın Yargıç Liam Payne eşliğinde başladı. Sessizlik lütfen."

Yine salondakiler ayaklandı. Jüri ve yargıç içeri girdi. Charlie ve Louis birbirlerine baktı. Louis bu kendini beğenmiş avukattan daha iyiydi ve bunu kanıtlayacaktı. Tek dileği, Harry'nin de ona yardımcı olmasıydı.

"Oturun lütfen." dedi Yargıç Payne. Herkes yerine yerleşti. "Rebecca Styles'ı savunan dava vekili Charlie Tremont. Kürsüye gelin." Charlie Louis'ye bakarak ayağa kalktı, ağır ağır kürsüye doğru yürüdü. Sonunda gözlerini Louis'den çekip yargıca baktı.

"İlk tanık Lee Wendy." dedi genç yazman. Kapıdan içeri orta yaşlarda, aşırı zayıf, siyah elbiseli bir kadın girdi. "Gerçeğin tümünü söylemeye, gerçek dışı hiçbir şeyi dile getirmemeye, Tanrı huzurunda yemin ediyor musunuz?"

Lee Wendy ettiğini söyledi, kürsüye çıktı. Heyecanlı olduğu her halinden belliydi. Charlie sakin bir gülümsemeyle kadına yaklaştı. "Bayan Wendy, cinayet saatinde evde olduğunuzu onaylıyor musunuz?"
"Evet. Onaylıyorum."
Charlie hafifçe sağa sola yürümeye başladı. "Bize kim olduğunuzu ve olay gününü anlatın lütfen."

"Lee Wendy, yıllardır Styles'ların komşusuyum. Rebecca ve Mike evlendiklerinden beri sık sık bahçede barbekü veya kokteyl partileri verirlerdi. Bu da onlardan biriydi. Her şey normal görünüyordu. Rebecca yine ışıl ışıldı. Sonra içeri girdi. Zaten o sırada diğerleri ile konuşuyordum. Geri dönüp dönmediğini görmedim. Ondan dakikalar sonra da Harry Styles eve girdi. Sonrasını bilmiyorum. Ceset bulunana kadar hiçbir şey fark etmedik."

Charlie tanığının kendini tanıtması bitince yerine oturdu. Louis ayağa kalktı. "Bayan Wendy, ben savunma avukatı Louis Tomlinson. Öncelikle, az önce Rebecca Styles'ın eve girdiğini söylediniz. Diğer tanıklar ifadelerinde 'Telefonla konuşarak içeri girdi.' demiş. Siz neden bunu dile getirmediniz?"

Kadın rahatsızca yerinde kıpırdandı. "Bilmiyorum. Gerekli bir ayrıntı olduğunu düşünmedim." diye cevap verdi. Yargıç Payne kadına döndü. "Neyin gerekli olduğuna mahkeme karar verir Bayan Wendy. Devam edin lütfen."

Louis bir adım öne çıktı. "Rebecca'nın telefonla konuşması önemli bir ayrıntı değil ama Harry Styles'ın kendi evine girmesi önemli bir ayrıntı öyle mi? Kulağa bir şeyleri gizlemeye çalışıyorsunuz gibi geliyor."

Kadın daha da rahatsız olurken Charlie ayağa fırladı. "İtiraz ediyorum Sayın Yargıç!" dedi. "Burada sanık olan kişi Harry Styles'dır. Lee Wendy değil. Yeminli tanığa böyle suçlamalar yapılamaz."

Louis Charlie'ye döndü. "Tamam. Geri aldım. Sakin ol şampiyon." dediğinde mahkeme salonu gülüşmelerle hareketlendi. Harry de Louis'ye bakarak gülerken göz göze geldiler. Louis ona göz kırptı ve tekrar tanığa döndü.

"Ee, yeminli tanık? Evde Harry Styles ve Rebecca dışında kimse yok muydu?" diye sordu. Kadın tümüyle rahatsız görünüyordu. "Yoktu."

Louis ona alaycı bir şekilde baktı. "Siz evde miydiniz yoksa bahçede mi?"

"Bahçedeydim."
"O zaman evin içinde başka birinin olup olmadığını nerden biliyorsunuz?"
"Diğer herkes bahçede gibi görünüyordu."
"Yani partiye davetli 42 kişinin tamamını tek tek saydınız öyle mi?"
"Hayır."
"O zaman evde başka birileri de olabilir miydi?"
"Olabilirdi. Haklısınız."

"Mike Styles bahçede miydi Bayan Wendy?"

Tüm salonda ani bir sessizlik oldu. Mike arka sıradan Louis'ye şaşkınca bakıyordu. Harry de öyle. Kimse bu soruyu beklemiyor gibiydi.

"Emin değilim." dedi Lee Wendy. "Sanırım bahçede değildi."

Louis tam olmasa da istediği cevabı almıştı. "Teşekkürler Bayan Wendy. Başka sorum yok."

Lee Wendy giderken Louis yine Harry'nin yanına oturdu. "Bu da neydi?" diye sordu Harry. "Dava stratejin suçu babama yıkmak mı?" Louis onun omzuna dokundu ama Harry bu dokunuşla gerilince, elini geri çekmek zorunda kaldı. "Ya baban suçu senin üzerine atmaya çalışıyorsa Harry?"

İkinci tanık içeri girip kendini mahkemeye tanıtmıştı bile. Louis, yargıç kendisine seslenince ayağa kalktı. Az önceki gibi kürsüye yürüdü.

"İyi günler, Ed Sennet. Ben savunma avukatı Louis Tomlinson. Mahkeme huzurunda verdiğiniz yemin doğrultusunda size sorular soracağım."

Ed Sennet, cinayet günü partide olanlardan biriydi. Karşı taraftaki evin tek oğluydu, aile dostunun oğlu da denebilirdi. Harry ile aynı yaştaydı.

"Evet Ed, Harry ve Rebecca'nın arasında sorunlar olduğunu, bu yüzden katilin Harry olabileceğini belirtmişsin. Bize biraz bundan bahseder misin? Ne zaman başladı, aralarındaki sorunları nereden biliyorsun?"

Genç çocuk sandalyede doğruldu. "Harry Rebecca'dan nefret ederdi." diye başladı sözlerine. "Onunla konuşmazdı. Rebecca bir kere Harry'e hediye almıştı, Harry onu paketiyle birlikte yakarak pencereden atmıştı."

Louis Ed'in konuşurken hep Harry'e baktığını fark etti. Yana doğru bir adım atarak onun Harry'i görmesini engelledi. "Bunlar gayet normal. Kim üvey annesini sever ki?" dedi araya girerek. Ed başını iki yana salladı. "Ama Harry babasının evlenmesini sorun edecek bir insan değildi."

Louis iç geçirdi. "Demek ki etmiş, nesin sen aile psikoloğu mu?" dediğinde yargıç araya girerek "Bay Tomlinson" diye uyardı. Louis ellerini havaya kaldırdı.

"Bay Sennet'in tanıklığı geçersizdir. Sadece tahminlerde bulunuyor." Yargıç Charlie Tremont'a döndü. "Bay Tomlinson haklı, eğer somut bir kanıt yoksa tanığı indirmek zorundayım."

Tremont ve Yargıç arasında bu konuda ufak bir tartışma geçirirken Louis Mike Styles'ı inceledi. Bu adamda gerçekten kendisini rahatsız eden bir şeyler vardı. Ne olduğunu bilmiyordu ama ondan hoşlanmıyordu işte.

Ed Sennet tanık koltuğundan inerken Yargıç tokmağı vurarak kesin bir sessizlik sağladı. "Dava iki hafta sonraya ertelenmiştir." Louis hemen yargıcın önüne geçti. "Sayın Yargıç, müvekkilim Harry Styles'ın cinayeti işlediğine dair hiçbir kanıt yok. Bir sonraki duruşmaya kadar serbest bırakılmasını talep ediyorum."

Yargıç bu kez itiraz etmedi. "Sanık Harry Styles ev hapsinde tutulmak üzere serbest bırakılmıştır. Duruşma sona ermiştir."