"Ben gerçekten çok eğlendim, harika bir noel gecesiydi. Hadi artık eve gidelim." dedi Harry geri geri adım atarken. "Daha eve girmedik bile, ergen gibi davranmayı kes."
Louis'nin ailesi ile tanışmak üzereydi ve çok gergindi. Kapının önünde öylece dikilmiş duruyorlardı.
"Ben zaten ergenim Louis! Bunu kabullen ve beni eve götür yoksa hemen şimdi Oprah dinleyerek bileklerimi keserim." Louis onun elini tuttu, kendine çekti. "Bana bak, büyüğüm ben senden. Şimdi ergenlik hormonlarını şu kenara bırak yoksa seni öldürene kadar öperim."
Harry gözlerini devirdi. Elini çekti. "Ergenlik hormonu olan sensin, ayrıca ihtiyar halinle böyle şeylere kalkışma, yarısında kalp krizinden ölürsün zaten."
"Sen ne kadar terbiyesiz bir çocuk oldun? Ben seni böyle mi yetiştirdim?"
"Asıl ben seni yetiştirdim be, koca bebek! Benimle barbie izlediğin günleri ne çabuk unuttun?"Louis "En azından ben saçıma barbie örgüsü yapmaya çalışmadım." dedi. "Evet küçük hergele, bu gece seni elinde barbie resmiyle kendi saçını örerken yakaladım." Harry ayağını sertçe yere vurdu. "Madem gördün o zaman gelip örseydin. Ne biçim sevgilisin sen ya, can çekiştiğimi görmedin mi?"
Louis tam ona cevap verecekti ki, evin kapısı aniden açıldı. Noel baba kostümünün sadece üst kısmını giymiş olan adam başını uzattı. Bir elinde sahte sakal tutuyordu. "Louis?" dedi şaşkınca. "Ne zaman geldin, neden geleceğini söylemedin?"
Louis ona kaşlarını kaldırarak baktı. "Dan, bu hal ne? Koskoca adamsın ya yakışmış mı şimdi bu?" dedi tüm soruları es geçerek. Dan eliyle saçını savuruyormuş gibi bir hareket yaptı. "Senin için geçmiş, aptal avukat." diye cevap verdi. O sırada, gözleri Harry'e takıldı. Onu yeni fark etmişti.
"Ah, tanıştırayım. Dan benim babam. Yani üvey babam. Dan, bu da Harry, benim erkek arkadaşım. " Adamın ağzı kocaman açıldı, dondu kaldı.
Harry dizlerinin titremeye başladığını hissettti. 10 saniye olmuştu ve adam konuşmuyordu. Louis de Harry gibi onun tepki vermesini bekliyordu ama Dan'de tık yoktu. Evin içinden bir kadının "Dan, neredesin?" diye seslendiğini duydular. Louis annesinin oraya yaklaşan sesini duyunca gülümsedi.
Kadın yavaş yavaş geldi. Kapıda Louis'yi gördü, gözleri kocaman açıldı. "Louis?" diye bağırdı neşeyle. Hemen öne atılıp Louis'yi kolları arasına aldı. "Evin yolunu unuttun sanmıştım, hayırsız seni."
Onlar sarılırken Dan şoktan çıktı. "Pardon Harry, sadece-" deyip duraksadı. " Evimize hoş geldin!" Harry onunla tokalaşmak istedi ama adam onu kendine çekti ve öz oğluna sarılıyor gibi sarıldı.
Louis annesinin kolları arasından sıyrılırken Dan de Harry'i serbest bıraktı. Louis hemen annesine Harry'i gösterdi. "Bu Harry. Yıllardır başımı şişiriyorsun. Al sana damat, susacak mısın artık?"
Johannah da aynen Dan gibi bir tepki verdi. Önce duraksadı, sonra Harry'e sıkıca sarıldı. "Tanıştığıma çok memnun oldum Harry, seninle iyi anlaşacağımızdan eminim!"
İkisi de birbirinden heyecanlı görünüyordu. Harry ise sadece aptal aptal onlara bakıyordu. Verilen tepkilerden anladığı kadarıyla Louis, ailesine onları erkek arkadaşıyla tanıştıracağını söylememişti. Harry şimdi onu boğarak mı öldürse daha iyi olurdu yoksa bıçaklasa mı daha iyi olurdu onu düşünmeye başlamıştı.
Dan kapının önünden çekilip onlar için yol açtı. "Hadi gelsenize, dışarı çok soğuk, üşüyeceksiniz." dedi. Louis kolunu Harry'nin omzuna atıp onu içeri yönlendirdi. Harry'nin ölümcül bir yüz ifadesi vardı ve şuan bununla acayip eğleniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
COURT ROOM
Fanfiction18 yaşındaki Harry Styles üvey annesini öldürmekten yargılanmaktadır. Harry'i savunma görevini avukat Louis Tomlinson üstlenir. İşaretler cinayeti Harry'nin işlediğini gösterirken, Harry cinayeti itiraf etmediği gibi inkar da etmez.