2 yıl aradan sonra ilk defa Kore'ye geliyorsun.
..................
İlk uçakla Türkiye'ye dönüceksin. Zaman'ın nasıl geçtiğini anlamıyorsun. Apar topar hazırlanıp evden çıkıyorsun. Yolda giderken birisi ile çarpışıyorsunuz. Eşyaların yere saçılıyor. Çarptığın kişi ;
"Pardon " diyor.
"Ahhh benim hatam kusura bakmayın " diyorsun.
Çartığın kişi yere düşen son şeyide sana veriyor sen adamın yüzünü görüyorsun o da senin yüzünü.
"(ismin)"
"Suho"
"Senin burada ne işin var?"
"Sanane!"
"Biraz konuşalım mı?"
"Benim seninle konuşacak hiçbirşeyim yok!"
"Lütfen beni biraz dinle"
"Seni dinlemek istemiyorum Suho!"
"Lütfen"
"Peki peki tamam "
"Ama burada olmaz"
"Offf nerede konuşucaz?"
"Şurdaki kafede konuşalım"
"Off tamam"
Kafeye gidip bir masaya oturursunuz.
"Tamam ne söyliceksin hadi çabuk söyle uçağımı kaçırıcam"
"Ne uçağı? yoksa Türkiye'ye mi dönüyorsun? "
"Yani artık burda kalmamın anlamı yok!"
"Biz neden ayrıldık?"
"Senin yüzünden!"
"Ben sana seni çok sevmekten başka ne yaptım?"
"Sen beni hiç sevmedin benimle oyun oynadın!"
"Sana bunu kim söyledi?"
"Fanlarından birisi"
"Fanlarımdan birisi mi?"
"Evet"
"Bak o fanım sana yalan söylemiş. Tamam benim fanım olabilir ama bizi kıskandığı için sana yalan söylemiş anlasana."
Sen ağlayarak masadan kalkarsın.
"(ismin) gitme kal!"
Sen Suho'yu hala eskisi gibi çok seversin gitmek ve kalmak arasında kalırsın.
"N-ne n-nasıl yani?"
"Duydun işte gitme kal!"
Devam eder;
"Ben seni hala ilk günki gibi çok seviyorum. Sen hala benim ilk ve son aşkımsın ben 2 yıldır seni düşünüyorum senden başka kimseyi sevmedim ben ve sevmeyeceğim de ilk günlerdeki gibi mutlu mesut yaşayalım ne'olur gitme sevgilim!"
Arkanı dönersin ve Suho'ya sarılısın o'da sana sarılır ve seni öper...