9.Bölüm (Ziyafet)

625 83 43
                                    

NATSU

Ne diyeceğimi düşünüp kafayı yerken, Happy durumu kurtarmış ve "Bir görevden dönerken, yanlışlıkla sizin gemize bindik ve Natsu'nun midesi bu gemide bulanmayınca kalmaya karar verdik." demişti. Sahi, gerçekten de bu gemide midem bulanmıyordu.

Her şey normalde bir bu mu anormal, düşüncesiyle bu durumu sorgulamamaya karar verdim.

Ace gülüp "Midesi mi bulanmıyordu?" diye sorunca yine Happy açıklamaya çalıştı.

"Ejderha Avcıları'nın taşıma araçlarında midesi bulanır." dediğinde onu dürtüp "Bunu söylemek zorunda değildin, Happy." diye söylenmem Lucy'i gülümsetmişti

Onun gülümsediğini görünce mutlu oldum ve Happy'nin konuşmaya devam ettiğini fark edemedim.

Happy, buradaki Lucy'nin onları hatırlamadığını unutarak sevinçle onun omzuna oturmuş ve ona sırnaşıp "Biliyor musun, Lucy? Natsu ilk defa kendinden başka bir şey düşünmeye başladı
Hatta ilk defa düşünme kavramının farkına vardı." şeklinde muhabbet açmak isterken çok mutluydu.

Lucy ise konuyu bilmediği için tatlı tatlı gülümseyip "Bu gemiye binmesinden bile ne kadar az düşündüğü belli oluyor." dedikten sonra Happy'nin başını okşadı.

Her şey çok normal gibiydi ve bir an ben bile onun henüz benim Lucy'im olmadığını unutup "Çok acımasızsın, Luce! Benimde düşündüğüm günler olabilir." çıkışını yaptığımda bana garip garip bakan yüzler gördüm.

Luce mu? Tabii ya... Yeni tanıştığın birine böyle hitap etmezsin...

Ace'in elini omzumda gördüm. Bana dokunarak "Bize anlatmadığın başka bir şeyler mi var?" diye sordu ama ben hayır anlamında kafa sallamakla yetindim.

Lucy'e baktığımda Happy'le koyu bir sohbete dalmışlardı ve bunu izlemek gerçekten çok güzeldi. En içten gülümsemelerini, o kocaman yüreğiyle henüz yeni tanıştığı cana yakın bir kediye bahşediyordu. Bundan nasiplenmesem çok büyük bir şey kaçırırdım, o yüzden onlara bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum.

En sonunda ananas kafa "Madem geçerken uğrayan yolcularsınız, üstelik Lucy'nin hayali olan bir topluluğa aitsiniz, o zaman sizi misafirimiz olarak ağırlamak bizim için şereftir." dedikten sonra içeriye seslenip "Ziyafet çekelim, az önce Ace yine bir kaç gemiyi ortadan kaldırdı, üstelik misafirlerimiz var!" dediğinde herkes yavaş yavaş güverteye çıkmaya başlamıştı ve bir anda bir kalabalık olmuştu.

Yemekler getirilmeye, içkiler çıkarılmaya başlandı. Korsan ziyafeti gerçekten harika bir şey olacağa benziyordu. Happy Lucy'le meşgulken, Ace dostça omzuma kolunu attı ve "Ejderha Avcısı demek, çok havalı bir isim gibi duruyor. Anlatmak ister misin?" dedikten sonra beni yemeklerin olduğu bir masaya oturttu ve gülümsedi.

"Afiyet olsun!"

Bu sinir bozucuydu. Adam o kadar iyiydi ki ona kızamıyordum. Üstelik öldüğünü biliyor olmak az da olsa içimi sızlatıyordu.

Yemekleri görünce yine dayanamadım ve yemeye başladım, Ace de benimle birlikte yemeye başladı ve resmen yarış yapar gibi yiyorduk.

Bir ara Ace'in kafası öne doğru düştü ve katiyen hareket etmedi, korkuyla sırtına vurdum ve 'Hey' dedim. Ben ona bir şey oldu zannedip telaş yaparken, ananas kafa gülerek "Ona aldırma, sadece uyuyor." dediğinde "Uyuyor mu?!" diye şaşkınca sormaktan geri durmamıştım.

Ben durumu idrak bile edemezken, bizim olduğumuz tarafa bakıp halimize gülen Lucy'e odaklandım. Gerçekten daha önce ona hiç bu kadar dikkat etmediğimi fark edip hem üzüldüm.

Strong Enough (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin