Strong Enough (TAMAMLANDI)

1.Bölüm (Gitme)

LUCY

Derin bir nefes alıp loncadan içeri girdim, her şey eskisi gibiydi. Fairy Tail tekrar biraya gelmişti ve güçlü düşmanlar bozguna uğratılmıştı. Gerçekten bizim için büyük bir zaferdi.

Etrafa göz gezdirdim. Natsu ve Gray'in kavga edişlerinde bile bir değişiklik yoktu. Eyvah! Erza geliyor. Sanırım artık o ikisini uyarmak için çok geç. Gülümsedim ve Mira-san'ın önüme koyduğu içecekten bir yudum aldım.

"Mutlu görünüyorsun, Lucy."

"Sadece... Bunu özlemişim."

"Haklısın, bir yıl hepimiz için çok uzun bir süre."

Mira-san bir süre düşündükten sonra bana o meraklı gözlerini çevirdi.

"Sahi, bir yıl boyunca ne yaptığına dair doğru düzgün hiçbir şey söylemedin."

Gülümsememi korumaya çalışarak cevap verdim.

"Şey, çok fazla şey oldu. Aklımdan çıkmıştır."

"Fazlasıyla güçlenmişsin, sanırım bir yıl sana yaramış. Eminim daha göstermediğin numaraların da vardır, diğer güçlerine tanık olmak için sabırsızlanıyorum."

Bu kadın gerçekten bir şeytan! O kadar da gizli tutmaya çalışmıştım üstelik... Telaşla mütevazı davranmaya çalıştım.

"Beni gözünde fazla büyütüyorsun, Mira-san. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum, sadece."

"Bak sen şu kıza. Tamam, tamam. Sırrımız olsun, Lucy."

Bana göz kırptıktan sonra ilerledi ve beni düşüncelerimle başbaşa bırakmış oldu. Bir yıl... Gerçekten çok şey olmuştu.

Bazen hala kabuslar görüyordum. Gözlerimi her kapattığımda koskocaman bir savaş alanı...

Düşüncelerimden Natsu'nun kolunu omzuma atmasıyla sıyrıldım.

"Lucy, hadi işe gidelim!"

Happy de sağdık dostunu yalnız bırakmamıştı tabii, hemen önümde bitip bana sırnaştı.

"Hadi, Luşi. İşe gidelim! İstediğin kadar balık veririm sana!"

Küçük bir kahkaha attım.

"Senin balıklarını neden isteyeyim ki aptal kedi?"

"Kalbimi kırıyorsun ama."

Happy'nin başını okşayıp onu yumuşattırken bize doğru gelen diğer takım arkadaşlarımı gördüm.

Gray elinde tuttuğu ilanı bana doğru uzattı.

"Ne dersin? Kulağa güzel geliyor, değil mi?"

"Bir adadan büyük bir taş almanın karşılığında, verecekleri mücevher gerçekten bu kadar mı?"

Hevessiz okumaya başladığım yazıyı heyecanlanarak bitirdim.

"Gerçekten bu kadar çok mücevher var mı ki?!"