BÖLÜM 4 : HOSEOK。"Oraya asla gitmem," Hoseok burnundan soludu.
Namjoon şimdi dinleniyordu, ama düşünceleri fırtına gibi esiyordu. Oraya tekrar gitmek istiyordu, ama duyduğu sesin korkusu ona musallat olmuştu.
Neyse ki Yoongi onunla konuşuyordu. Namjoon sakin haline dönebilsin diye onun endişesini almaya çalışıyordu.
Seokjin iç çekti, "Eğer istemiyorsan seni zorlayamayız. Ama- demek istediğim, neden denemiyorsun? Yani kim bilir, Jungkook'u bulan kişi olabilirsin."
"Namjoon zaten Jungkook'u çoktan bulmuş olabilirdi," dedi Hoseok ilgisiz bir şekilde yere otururken. Seokjin onu takip etti ve karşısında durdu. "Taehyung da kurtarabilirdi. İkisi de akıllı."
"Bu akıllı olmakla alakalı değil, Hoseok." Seokjin iç çekti. "Bu cesur olmakla ilgili, sanırım."
"Cesur olduğumu mu düşünüyorsun?" Hoseok, dudaklarından küçük bir kahkahanın kaçmasına izin verdi. "Özellikle bu şeyler söz konusu olduğunda korktuğum zaten belli."
"İşte bu yüzden denemelisin." Seokjin 'denemelisin' kelimesine vurgu yaptı. Hoseok, neredeyse kafasını sallayıp bu fikre katılmayacaktı, ama kendine bunu yapmaması gerektiğini söyledi. Bu konuda Seokjin ile tartışmak istemiyordu. Seokjin, her zaman onu ikna etmenin bir yolunu bulurdu.
Hoseok'u şaşırtarak, Seokjin ayağa kalktı. "Taehyung'a gidiyorum; onu kontrol edeceğim. Hemen dönerim." Seokjin, Taehyung'un yattığı çadıra yürümeye başlamadan önce son kez gülümsedi.
Hoseok, başını salladı ve girişe baktı. Fabrikanın görünüşü bile ödünü koparıyordu. Cesaretlendirilse veya söz verse bile, onu oraya gitmeye ikna edebilecek hiçbir şey yoktu. Taehyung ve Namjoon'a olanlardan sonra mı? Hayır, risk almak istemiyordu.
Hoseok, kolunu arkasına koydu ve kendini dengeledi. Orada ne vardı?
Şüphesiz, kesinlikle meraklıydı. Ayağa mı kalkmalı yoksa olduğu yerde mi oturmalı diye düşünürken, bir kaşını kaldırdı ve dik oturdu.
"Hoseok!"
Birisi onun ismini bağırıyordu.
Kafası sola ve sağa döndü ama kimse yoktu. Personeller telefonlarında sohbet etmekle meşguldü ve diğerleri kendi işleriyle uğraşıyordu. Hoseok, omuzlarını silkti ve ayağa kalktı.
"Hoseok?"
Şimdi de, isminin sanki bir soruymuş gibi söylendiğini duydu.
Hoseok sesin nereden geldiğini biliyordu, ses, fabrikanın yönünden gelmişti. Farkında olmadan, girişe doğru yürümeye başladı ve yolun sonunda durdu- ki bu da fabrikanın girişinin başlangıcıydı.
"Hoseok!"
Ses, dışarıdan duyulabilecek kadar yüksekti. Hoseok arkasına baktı ve az önce duyduğu sesi kimsenin duymadığını gördü. Ses garip bir şekilde tanıdık geliyordu.
"Yardım edin!"
Hoseok fabrikaya sırtını döndü ve müsait olan birini aradı. Oraya yalnız gitmek istemiyordu.
"Jimin!" diye bağırdı Hoseok.
23 ocak 2019.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gleam. ✓
Misteri / Thrillerküçük, parlak bir ışık. tıpkı birbirlerine olan ümitleri gibi. © cafunetae 2016 bts fanfic'i.