Yemekhaneye vardığımda hüsranla karşılaştım poğaça yeni mayalanmıştı ve hazır olmasına 1 saat vardı. Hayır tamam yani Zeynep böyle şeyler yapabilirde, niye bana kimse söylemiyor 1 saat daha beklenmesi gerektiğini?
Ayyy delircem
Sudeye dönüp
"Yaa ben 1 saat felan beklemem siz beklemek istiyorsanız tamam ama ben gidiyorum"
"Ben de geliyorum ben ne bilim biraz önce öğrendim ben de senin gibi 1 saat daha beklememiz gerektiğini. Sonuçta hayatımda hiç poğaça yapmamış annemi felan da yaparken izlememiştim hep hazıra konardım"
Aramızda yemeğe eli yatkın tek kişi sılaydı tam manasıyla. Ben de yemek yapabilirdim ama sorun şu ki yapmıyordum. Ortamın aydınlık ve temiz olması alsa dağınıklık olmaması,malzemelerin eksik olmaması ve sorun çıkmaması gerekiyordu yemek yapmam için. Farkındayım çok şey istediğimin ama bu iğrenç huy gitmiyo olmuyo çok üşengeç biriyim napıyım.
"1 saattir napıyonuz?"dedim sudeye bakarak ama Zeynep cevapladı sorumu
"Telefonla oynuyoruz,keşfetten video izliyoruz komik olanları birbirimize gösterip gülüyoruz sonra birbirimize bağırıyoruz 'niye bu kadar bekliyoruz' diye,kısacası normal geçiyor sende katılmak ister misin?"
Normal dediği şey bize göre normaldi telefonla uğraşır sıkıldığımızda saçma şeyler yapardık tahmin edebiliyordum yaşadıklarını
"Hayır ya bi ben mi zekiyim 1 saat burda duracağınıza yatakhaneye çıksanız hazır olunca inseniz canım arkadaşlarım"
En zekimiz ben diğildim tabi ama böyle dalga geçmeyi severdim
Ders konusunda Zeynep hep en iyi notları alırdı ve inatçı biriydi -inatçı ama tatlı-
Sıla çok oyun oynardı. genelde online oyun oynuyordu ve dersle aslaaa alakası yoktu
Sude çok çalışırdı ama yine de Zeynebi geçemezdi ama birbirlerine yakın not alırdı ve aslına bizim kadar deli olup dışardan çok sakin biri gibi görünürdü. Bense sayısal bir bölüm istesem de sayısal iki dersim ıyyy berbatıydı. One be 'ıyy berbatı' :)
Sıla ve ben grubun delileriydik sıkılınca ve acıkınca ve sinirlenince ve mutlu olunca içimizde ki değişik şey ortaya çıkıyordu. bazen dayanılamaz olsakta bizi herdaim çeken arkadaşlarımız vardı. Bazen dünyanın en şanslı insanı olduğumu düşünüp imanpower oluyordum. İsyan etmiyordum asla. Yani şakasına yapıyordum bazen ama hayatı seviyordum bana bu arkadaşları bu aileyi (babam hariç), akrabalarımı... seviyordum. durumumuz dA iyiydi özel bir liseye gidiyordum ve istediğim herşeyi yani büyük bir kısmını alan annem ve zorla yemek aldırdığım arkadaşlarım vardı daha ne isteyim. En ufak şeyde bunları görmezden gelmek çok saçma. Ayy yine duygulandım
"Mantıklı ama zaman hızlı geçti cidden" dedi ve beni düşüncelerimin içinden çekip aldı. masum bir hal almıştı. Sanki dişlerini fırçalamadan yatan bir çoçuğa kızan bir anneymişim o dA o küçük çocukmuş gibi masum ve kendini korur bir ifade almıştı bu şekilde gözlerinin mavisi yavru bir kediye benzemişti o an tekrar bir baktım da Zeynep gerçekten çok güzel bir kızdı.
"Saat o kadar hızlı geçmiş ki saate bakmasam bir saat daha burda oturtabilirmişim resmen"dedi ve başını öne eğdi. Karşımda bir kedi duruyomuşçasına kafasını hafifçe sıkıp bi öne bi arkaya ittirdim.
O sırada bale yapma isteği ortaya çıkaran bi müzik sesi geldi kulağıma. Zeynep ve Sude birden ayağa kalkıp dans etmeye başladı onlarda sesi duymuştu. Sesin nerden geldiğini anlamak için ben de ayaklanmıştım ki elinde telefonla yemekhaneye bale yaparak ya da yapmaya çalışarak giren Sıla'yı gördüm. Bu kız çok şirindi. Bazen,sıkıldığım zamanlar,caaanım arkadaşlarıma bakar ve güzel olduklarına karar verir otururdum.
Danslarını bölmek istemiyordum ama hemen videolarını çekiyim öyle bölerim.
Videolarını çekip kaydettikten sonra saate baktım
Oha
Saat 5:25'ti ve altıda dışarı çıkacaktık
"Tamam hadi saat beş buçuk göyaa saat altıda dışarı çıkcaktık"
"Biz Meltem hanımın yanına gittik Zeynep izin istedi .izin verildi detayları önemli değil ama illa altı da çıkmak zorunda değiliz" dedi Sude
"Saçmalama uzun sürer zaten"
"Ne uzun sürecek be Zeynep bi kafeye gideceğiz. Biraz oturur bir tur atar geliriz 8'i geçmeden okula döneriz zaten yarın var"
"Haklı Sıla" dedim
"İyi ozaman hazırlanıp çıkalım" dedi Sude. Zeynep ve ben de onayladıktan sonra yatakhaneye gittik.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra dolabımdan mavi kot pantolonumu giyip üzerine üzerinde siyah yazılar olan beyaz bluzümü giydim saçlarımı tarayıp salık bıraktım. Belki üşürüm diye kot ceketimi giydim. Zeynep siyah ve diz kapağının üstünde bir etek ve de beyaz bir üst giymişti ve saçını balık sırtı yapmıştı aramızda en güzel örgü yapan Zeynep'ti. Sude mavi bir sweat altına beyaz pantolon giymişti saçlarını örmüştü. Zeynep'e ördürmüştür. Sılaysa bordo sweat giyip altına siyah pantolon giymişti ve siyah bir ceket giymişti gözlerini ön plana çıkarmayı seviyordu. Masmavi gözlerini siyah kalemle belirginleştiriyordu ve saçları,ceketi, pantolonu siyah olunca gözleri dikkat çekiyordu. Saçlarını at kuyruğu yapmıştı
Eveeet
İşte Hepimiz hazırdık artık dışarı çıkabilirdik
"Hazır olduğumuza göre mavi kafeye gidelim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaparsın
LosoweKlişe bir hikaye gibi dursada her okuduğumuz kitap birbirine benzese de okumaya devam ediyoruz çünkü hepsi bizde farklı şeyleri öğrenmemize neden oluyor.Kitabımı eğer beğendiyseniz lütfen bana destek olmayı unutmayın ve beğenmediğiniz eksik olduğumu...