Hayatınızda hiç mutlu oldunuz mu? Ya da doya daya güldünüz mü? Peki birazcık mutlu olmak istermisiniz?
Hayatımda hiç mutlu olmadım. Hiç gülmedim, hiç kahkaha atmadım. Herkes gibi bende mutlu olmayı isterdim,herkes gibi bende gülmek isterdim,herkes gibi bende aşk acısı tatmak isterdim. Benim hayatım klasik gibi bişi. Ordan öyle bakınca çok değişik biri gibi duruyordurum. Ama öyle değil. Dışımdan bir tane içimden bin tanedirim. Şu ana kadar hiç aşık olmadım. Hiç sevgilim olmadı. Hiç kimseye doya doya bakıp, doya doya 'aşkım' demedim. Taki melih'in yanında doya doya gülene kadardı. Ona bakmak uçuruma bakmak gibi, uçu gözükmeyen bir yer. Onunla konuşmak birinin yolunu beklemek gibi, gelmiyeceni bile bile beklemek gibi. Ona sarılmak kutuplarda çiçek açmak gibi, onun kokusuyla yeni bir kişilik olmak gibi. Onun yanında olmak ise bambaşka bişi,gülmeyen yüzümü güldüren, her beladan kurtaran, gülünce cenneti var eden.
Şimdi neden bunları düşünüyorum bilmiyorum ama sıkıntıdan olsa gerek. Melih'in yanından ayrıldıktan sonra direk müdürün yanına geldim. Ve bir saattir ağzını gere gere konuşmaya çalışan bir gerizekalının yanındayım. Yani bir kere dayak atmışsak ne olmuş ki. Ah şimdi kolejde olmak vardı.
"Gelelim sana mislina,anlat" müdürün sesiyle kendime geldim.
"Seni dinliyorum"diye tekrar etti.
"Ne anlatayım bana diklendi ben de dövdüm bu kadar"dedim. Kaşlarını çattı. Ben ne dedim ki şimdi.
"Dövdüğünü kabul ediyorsun"dedi.
"İnkar etcek halim yok"
"Mislina bak kızım disiplin cezaların var. Şimdi seni disipline versem ya okuldan atılırsın ya da uzaklaştırma. Ama benim aklımın almadığı bir şey var. O kadar disiplin suçunu ne diye yaptın. Ve bu kadar suç işlemişken nasıl hala bir okulda okuyabiliyorsun buna şaşırıyorum"dedi.
"Şaşırcak bişi yok hocam. Ben yaptığım hiçbir hatadan pişman değilim ve olmıyacağımda. O kadar suç işlediğimi hatırlamıyorumda"dedim.
"Kızım sen seri katile bağlamışsın valla. Her türlü suç var burda."
"Bilmem hocam demek ki okulda okuyabiliyormuşum. Hadi söyleyin cezamı da gideyim ben"dedim.
"Şimdilik seni afediyorum ama birbirinizden özür dileyin"
"Ne"dedim şaşkınca. "Sen deli-"melih odaya bir anda girince herkes ona baktı tabi benim sözde yarıda kaldı.
"Meraba hocam. Rahatsız etmiyodurum umarım"dedi. Ay yesinler yenin kibarlığını.
"Yok oğlum söyle önemli bir şey mi var"
"Hocam aslında mislinanın bir suçu yok"dedi. Ne yapmaya çalışıyorsun bakışı attım ona o da bana sus dedi.
"Sen nerden biliyorsun peki oğlum"dedi hoca.
"Hocam biz biraz yalnız konuşalım mı?"dedi. Hoca kafasını salladı. Bende mecburen çıkmak zorunda kaldım. Ama aklım oradaydı ne konuşuyorlar diye merak ediyordum.
On dakika oldu hala çıkmadı. Tam kapıyı dinleyeyim dedim bir anda kapı açılınca melihin üstüne düştüm o da beni belimden tuttu. Ona bakıp gülümsedim o da bana gülümsedi.
"Hadi sınıfa gidelim"dedi. Beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. Durdum bana baktı bende ona baktıp.
"Ne konuştunuz"dedim. Net bir şekilde.
"İşte senin suçsuz olduğunu söyledim"dedi.
"İşte bende onu soruyorum nasıl becerdin onu ne dedinde ceza almadım"
![](https://img.wattpad.com/cover/138123413-288-k183220.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnızlığında Tek Kaldı Kalbim...❤
Teen FictionBir kişi görürsün aşık olursun deli gibi seversin gözün hiçbirşey görmez hayata soyut kalırsın sonra bir bakmışsın seni hiç olmadığın yerden parçalamış KALBİNDEN...