1-mektup

739 10 0
                                    

Multimedia güneş ve cenk
cenk tuğçelerle takılıyordu.çok yakışıklıydı.önce bana hiç bakmıyordu.ama sonra onun dikkatini çektim.bana bakıyordu hep.üzgündü sanki..cenk beni evime bırakmayı teklif etti ama ben hayır dedim.pişman bakıyordu bana...üzgün,çok üzgün...

uyandığımda rüya gördüğümü fark ettim.bu arada tanıtayım kendimi ben güneş.lise 3teyim ve cenk başından beri sevdiğim çocuktur.kerem ise benden yeni hoşlanmaya başlayan çocuk.hepimiz aynı yaşta ve aynı sınıftayız.ve ben olacakları bilmeden,cenk ve keremin kim olduğunu bilmeden bir bilinmezliğe adım atmıştım bile...siyah sarayın ilk kraliçesi.ilerideki bölümlerde ne demek istediğimi anlayacaksınız zaten.

ohhh!derin bir nefes aldım ama rüyam çok ilginçti.bana verilen bir işaret miydi yoksa?cenk sönmez gerçekten pişman mıydı?neden böyle diyorum çünkü ben aldattı gibi .
dün okul tarafından düzenlenen bir parti vardı ve terasta tuğçe ile öpüşürken gördüm.tuğçe okulumuzun sürtük kızı. bana tuğçenin onu öptüğünü söylüyor .Allahım, tuğçeyle öpüşmüş !ne halde olduğumu tahmin ediyorsunuzdur.aldattı gibi olmasının sebebi yani bu kadar kızgın olmamın sebebi biz cenkle iki aydır flörtüz. Bir şeyler hissediyoruz,yaşıyoruz.bunu ikimiz de sesli olarak tam dile getirmedik ama aramızda olanların farkındayız. ben onu çok seviyorum.onun da beni sevdiğini biliyorum.bir diğer bomba ise okulumuzun 24 aralıkta yani dün düzenlediği partide kerem şankaya bana açılmıştı,benden hoşlandığını söylemişti!

Düşüncelerimden kurtulmaya çalışıp mavi nevresimli yataktan çıktım.izmirin merkezinde oturuyorduk ve tatlı bir apartmanımız vardı, büyük olmayan.önce penceremi açtım ve temiz havanın ciğerlerime dolmasına izin verdim. Dün geceyi düşündüm.o nasıl bir geceydi öyle.dünkü katıldığım okulun partisinde kerem bana açılmıştı.benden hoşlandığını söylemişti ve ben ne diyeceğimi bilememiştim...dün gece pati dönüşü eve kendimi attığımda lisedeki arkadaşlarımla okulun partisinde çok dans ettiğimden yorulmuştum ve bu sabah makyajımla yattığımı fark ettim ve banyoya yüzümü temizlemeye gittim.yüzümü yıkamışken banyo da yapmak istedim.dün olanlar çok fazlaydı ve ılık bir duş iyi gelecekti.sıcak bir duşun ardından bornozumla odama gittim.birkaç dakika sonra annem kapımı tıklattı.

''efendim?''dedim.annem elinde bir mektupla içeri girdi.mektup mu?bu devirde?ne olabilirdi ki acaba?

'' bu sana gelmiş'' dedi annem elindeki mektubu göstererek.

''kimden?''

''bilmem ki''dedi tebessümle.ben de gülümsedim ve''teşekkürler''dedim.ardından çıktı.mektubu aldım elime.siyah renkteydi.ve üstünde beyaz kalemle güneş yazılmıştı.bir an neden herşeyleri siyah bu çocukların diye düşünmeden edemedim.kerem ve cenkten bahsediyorum.hemen notu çıkardım ve okumaya başladım.cenktendi...

sevgilim...güneş

Sana yaptığım her şey için özür dilerim.senenin başından beri.Hiçbir şey bilmiyorsun. Ben her zaman alaycı bir çocuk olarak yetiştirildim. Annem ve babam beni her zaman şımarttı. Ben dikbaşlı ve burnu havada biri olarak büyüdüm. Babamı her zaman kendime örnek aldım. Çünkü çevremde örnek alabileceğim hiç kimsem yoktu. Asosyal biri olarak büyüdüm. Kin ve nefret tüm bedenimi sarmıştı. Yetiştirilme tarzım yüzünden, beni hapsetmişti. hayatım gerçekten zordu.

sonra seni gördüm...seni.aşık olduğum tek kadını! Benim dünyamda, sevgi yoktu seni görene kadar. ama sen bana sevgiyi,yardımseverliği öğrettin.sen bana yaşamayı öğrettin.

sana olan aşkımı fark ettiğimde senden uzak durdum.korkmuştum güneş.kimseye karşı böyle güçlü duygular hissetmemiştim.anlıyor musun beni?ben sana bağlanmaktan korktum. Senden nefret ettiğimi söyledim.tuğçelerle ve tayfamla bir olup sana yüklendim.seni unutmak istedim. Türlü kötülükler yaptım.seni rezil etmeye çalıştım. Her fırsatta senin başını yakmaya çalıştım. Çünkü ben kötü biriydim güneş. Senin yanında olamayacak kadar kötü.

seni unutmak istedim.bu yüzden tuğçeye gittim.ama seni hep izledim güneş. Derslerde sıradan fırlayacakmışcasına parmak kaldırışını, sevgi dolu simsiyah gözlerini ve sımsıcak büyülü bir gülüşünü.

sana yaklaşan herkesi kıskandım.belki hatırlarsın bunu senin yüzüne karşı da söylemiştim,seni kıskandığımı söylemiştim.bu bile benim için fazlaydı.sen o kadar tatlıydın ki!simsiyah iri gözlerini bana dikmiştin.ve mutluydun aslında.sen de benden hoşlanmaya başlamıştım,belki aşık olmaya...herşey iyi gidiyordu.

ama daha sonra ben herşeyi mahvettim.yine,kendi ellerimle.gözünün içine baka baka tuğçeye gittim.ama seni yine unutmak istedim güneş.ben tedirgindim.sen beni adeta büyülemiştin!hep sen vardın.o asiliğin,hırçınlığın hatta kızdığında gözlerinden ateş fışkıracakmış gibi olman beni sana aşık etti.sen farklısın.sen bize,tüm tayfaya karşı koymuştun.doğru bildiklerin için hepimize karşı koymuştun.türlü kavgaların ortasında yer almıştın.asi sevgilim benim...

Güneş,ben tuğçeye isteyerek gitmemiştim..gerçekten bunu sana itiraf etmeliyim.seni unutmak için başta ona gitmiştim.ama o kız ne yaptı etti beni kendine bağlamayı başardı.daha sonra uyandım.büyük bir yalanın içinde oluğumu anladım.

biliyor musun,tamam ondan bir şekilde etkilenmiş olabilirdim,yani kafa dağıtmak için ama beni öptüğünde ,bana sarıldığında hep seni düşündüm.ona aşık olmamıştım aslında.seni unutmak istediğim için kendime yalan söyledim.ona aşık olduğumu düşündüm.

sonra senden özür diledim ve beni affettin...

seni çok seviyorum.öncelikle o gece beni tuğçe öptü.bak ben onu hiçbir zaman sevmedim.anlıyor musun beni?hiçbir zaman.sana zarar verdiğimin farkındayım.sevgilim..beni affet.

bu mektubu da aslında bu yüzden yazdım.sana yaptıklarımı,seni unutmak istememi çok düşündüm.tuğçeye gidişimi....sevgilim.ben seni çok seviyorum ama beni affet.ben kötü bir insanım ve yaz boyunca seni göremiycem.

kötüyüm güneş.ben cenk sönmez'im.kötüyüm ben.sana zarar veremem.seni korumak zorundayım.üzgünüm sevgilim.ben korkuyorum...aşık olmaktan korkuyorum!ben kötüyüm.ve sen benim yanımda olduğun sürece sana zarar vericem.

seni seviyorum, görüşmek üzere...


Satırları okumayı bitirdiğimde mektubu göğsüme koydum.beni neden korumaya çalışsın ki?acaba bilmediğim şeyler mi vardı?cenk...beni kaybetmekten korkuyordu resmen.peki kimden korumaya çalışıyordu?

gözlerimden yaşların süzüldüğünü fark ettim.cenk'i affedecek miydim?aslında bana herşeyi itiraf etmişti.bu bana güvendiğini gösterirdi.
odamdan çıktım ve mutfağa yöneldim.annemler salondaydılar.mutfaktan aldığım nefis yeşil çayı bardağıma dökerken telefonumla uğraşıyordum.tabiki kızlara söylemiştim mektubu.kızların tepkisi de tıpkı benim gibi olmuştu.odama yöneldim,kırmızı koltuğuma oturup çayımı yudumlarken bir yandan da mektubu gözden geçiriyordum.bir kere kabul etmek gerek çok cesurcaydı,centilmence fakat bilmediğim birşeylerin olduğunu sezmeye başlamıştım.kerem da cenk de garipti bu aralar.zaten çoğu okul çıkışında birlikte siyah mercedeslerine binip gittiklerini görüyordum.birlikte?nereye?bu sorular kafamı kurcalıyordu.yok,daha fazla duramayacaktım.duvarlar üstüme üstüme geliyordu.

annemin olduğu salona yönelip''koşuya çıkıcam biraz''dedim.hava kararmak üzereydi ama hala güneş batmamıştı.''tamam güneş,çok geç dönme''

''tamamdır''dedikten sonra telefonumu alıp koşmaya başladım.olanları düşünüyordum.koşu yolunh yarıladığımda terlediğimi fark ettiğim için durdum. Durduğum sırada da normal normal etrafa bakıyordum. İlginçtir ki siyah bir arabanın bana çok yakın olduğunu fark ettim. Daha önce görmemiştim. Neyse takip etmiyordur ya diye düşünerek koşmayı sürdürdüm. Ben mi paranoyaklaşıyordum yoksa gerçekten mi takip ediyordu bilemedim. Aradan iki dakika geçti ve artık emin olmuştum. Takip ediliyordum!
saate baktım,20:38...'peki,sakin ol' dedim içimden.acaba keremi m arasam?cenki de arayabilirdim.ve dediğimi yaptım.

SİYAH SARAY (DÜZENLENDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin