Küçükken elimizden kayıp giden çikolatalara,dondurmalara ağladırdık.Keşke hayatımızın tek derdi bu olsaydı.Biz büyüdükçe dertlerimiz de büyüdü.Çocukkenki saf,yaramaz,temiz çocuklar değiliz artık.Hepimiz bitmişiz,boş bir hayalin peşindeyiz.Hayatımın ellerimden kayıp gidişini izliyorum.Bu da benim sınavım.Ama beni bu duruma sokan Tolgayı mahvedeceğim.
Bu bir kabus olmalı diye diye kendimi kuaförde gelin saçı yaptırırken buldum.Ben hariç herkes mutluydu.İlayda bu evliliğin nasıl oldugunu bile bile baya eğleniyordu.Delirecektim.
"Aybüke Hanım burasını bırakalım mı öyle daha güzel olur"
"Ne yaparsan yap yaa.Delircem sorma bana bir şey"
"Kızım biraz heyecanlandın galiba.Sakin ol gerilme."
Annemin ettiği laflara bak.Heyecanlı falan değilim.Evlenmekk istemiyorumm.Bunu anlamak bu kadar zor mu ya.İnsan kızının mutlu olmadığını anlayamaz mı?Ben bu saçma düşüncelere dalmışken Tolga Beyler teşrif etmisti.Damatlık yakışmıştı.Dışı güzel içi boş adam.
"Hoşgeldin damat bey yakıyorsun"
İladaya bak ya.Kaş göz işareti yapıyorum onu da anlamıyor.Tolga gözlerini bana mühürlemiş kimseyi umursamıyordu.Ayağa kalktım.Tahrik edici bir edayla beni süzdü.
"İşte benim eşim.Çok güzel olmuşsun müstakbel eşim"
Yalakaya bak sen.Kimse olmayacaktı var ya sen o zaman görecektin.
"Teşekkür ederim.Sen de gayet iyisin"
Sözlerime karşi kaşlarını çatsada aldırmadım.Hem zorla evleniyorum hem de mutluymuş gibi yapacağım.
"Hadi o zaman çıkalım."
Çantamı alıp çıkıyordum ki Tolga elimden tuttu.Tırnaklarımı eline bastırıyordum.Ama o hiç aldırmıyordu bile.Arabaya bindik.Düğün salonuna geçtik.Bütün misafirlerin ortasından geçerken millet bize bakıp imreniyordu.Yerimde olmak isteyen milyonlarca genç kız olduğunu eminim.Ama bu öküz beni buldu.Şansıma küsüp etrafıma gülücükler saçarak nikah masasına geçtik.Klasik soruları cevapladık.Evet demek o kadar zordu ki.Nikah memuru gelini öpebilirsiniz dediğinde dik dik Tolgaya baktıgımda yapması gerekeni anlamıştı ama inadına dudağıma küçük bir öpücük kondurdu.Bunun bedelinide veresiye defterine yazıyorum Tolga Sarıtaş.
Sonunda gece bitti.Evimize geldik.Üzerimdeki gelinlik artık beni sıkıyordu.
"Ben üstümü değistireyim"
Ayağa kalktım.Ama Tolga kolumdan çekip beni kendine yasladı.Elini belime doladı.Saçlarımı kokladı.Boynuma yaklaşıp kulağıma fısıldadı.
"Gelinliğini benim çıkarmam gerekmez mi sevgili karım.Malum evli çiftler öyle yapar."
Ona doğru dönecektim ama izin vermedi.
"Ama biz o evli çiftlerden değiliz hatırlatırım.Şimdi bırak üstümü değistireceğim"
Bïrak deyince beni kendine döndürüp elini belime doladı.İyice yaklaşarak.
"Haklısın biz o evli çiftlerden farklıyız.Bizim aşkımız kimselerin aşkına benzemez."
Gerizekalı ya.Resmen benle dalga geçiyor.Yaklaştıkça yaklaşıyordu.Tam öpecekken itmeye çalıştım ama izin vermedi.
"Rahat bı"
Cümlemi bitiremeden dudaklarımda hissettiğim sıcaklıkla susmak zorunda kaldım.Dudaklarımı çok güzel yavaş bir şekilde öpüyordu.Sonuna kadar tadını çıkarıyordu sanki.İtmeye çalıştıkça beni kendine daha çok bastırıyordu.Ona karşılık vermemi bekliyordu.Ama yapmayacaktım.Karşılık vermeyecektim.İtmeye devam ettim.En sonunda nefessiz kalıp bıraktı.Ben de hemen kaçtım.
"Dudaklarının tadını özlemişim"
"Senden nefret ediyorum.Allah belanı versin senin"
"Biliyorum"
Hemen banyoya gidip dudaklarımı suyla yıkadım.Kıpkırmızı olmuştum.Hayvan ya.Gelinliğimi üzerimden çıkardım.Duşa girdim.Duş beni o kadar çok rahatlatmıştı ki anlatamam.Hiç bitmesin istedim.Ama her güzel şeyin bir sonu var.Dışarıya çıktımda gömleğini çıkarmış çıplak bir şekilde yatakta yatıyordu koca ayı.Uyumuş numarası yapıyordu.Gidip kolundan dürtekledim.
"Hiştt kalksana ya"
Gözlerini yarım şekilde açmıştı.
"Ne var Aybüke ne istiyorsun ya"
Biraz önceki maymunla bu egoist kibirli pislik aynı kişi mi ya.Çift kişilikli olduğuna gittikçe emin oluyorum.
"Kalksana ya ben nerde yatcam."
Bu sözümle birlikte gözleri kocaman açılmıştı.Ayağa kalktı.
"Kocaman yatak.Beraber sığamayacak değiliz herhalde.Geç yat"
"Saçmalama Tolga.Ben seninle yatmam.Kalk sen kanepede yat."
"Oldu canım başka derdin.Hiç kusura bakma.Yatakta yatmak istiyorsan benimle birlikte yatacaksan.Ha eğer ben seninle yatmam diyorsan da al sana kanepe.Kanepede yatarsın.Ben bağlamaz."
"Hayvansın.Bu mu ya senin centilmenliğin"
"Ne centilmenliği bekliyorsun benden ya.Ben sana centilmen biriyim dedim mi?Ayrıca ben sana yatakta yat diyorum.Kocama yatak ikimizde sığarız"
Bu çocuk gerçekten mal ya mal.Bazı insanların aldığı oksijen haram ya.Tolga da bu insanlardan.Neyse kocaman ev.Kendime yatacak bir yer bulurum herhalde.
"Yat o zaman sen burda ben başka yerde yatarım koca ayı"
Yastığımı ve üstünden yorganı çektim.Kapıya ulaştığımda kapı kilitliydi.Hayvan kapıyı kilitlemiş.Geri ona baktiğımda zafer sırıtışları yüzündeydi.
"Ya sen hayvan mısin?Niye kilitliyorsun kapıyı?”
Yüzüme baka baka kahkaha attı.Bu çocuk çok sinir bozuyor ya.
"Hayatım evliyiz biz.Aynı odada kalacağız.Bu odadan çıkmayacaksın.İster yatakta yat ister koltukta.Ama bu odadasïn"
Şu an bu adamı öldürsem kaç yıl yatarım içerde acaba.Bence fazlasıyla hakediyor çünkü.Neyse sakinleş Aybüke.Sakinleş.
"Hadi şu yorganı ver de uyuyayım artık"
Var ya isteniyor bu ya.Aldığım gibi yastığı kafasına fırlattım.
"Aybüke hırçınlaştın iyice sen ha.Kendine gel."
Yorganı da attım.Yatağa çıktım.Tolgaya vurmaya başladımmm.
"Aybüke sakin ol canım sakin"
Konuştukça daha hızlı vuruyordum.Belimden tutup beni yatırıp üstüme çıktı.
"Ben seni sakinleştirmesini bilirim"
Kollarimla itmeye çalıştım.Ama o ellerimi başımın üstüne elleriyle bağladı.
"Tolga bırak beni yoksa çok kötü olacak"
Yaklaştı,yaklaştı ve yaklaştı.
"Tolga yapma diyorum"
Ne kadar yapma desem de içimden bir his onunla yakınlaşmanın beni heyecanlandırıyordu.
"Seni susturmanın tek yolu"
Yaklaştı ve dudağımı zorla aralayarak alt dudağımı emdi.Geri çekildiğinde öylece kalmıştım.
"Bak şekil a.Nasıl sustun"
Bu lafından sonra kendime gelim.Direk elimle onu ittim.Yastıkla vurmaya başladım.
"Hayvsın sen hayvannn"
Yataktan çıktı.Ben vurmaya devam ediyordum.
"Hayvannn.Sakın bu yatağa yaklaşma öldürürüm seni haa"
"Tamam tamam sakin.Ben bu geceki öpücügümü de aldım.Sen istediğin kadar yat yatakta.Ben çıkıyorum"
"Defoll"
Tam çıkacakken kapıda salak salak sırıtarak
"Yalnız dudaklarının tadına bayılıyorum"
Yastığı kapıya fırlattım.
***********
Tolganin annesi ile konuşuyordum.
"Evet Piril Teyzecim.Tolgaya kahvaltı hazırlamak istiyorum ama neyden hoşlanir neyden hoşlanmaz bilmiyorum.Biraz bahseder misin?Mesela alerjisi olduğu bir şey var mı?"
"Ha evet kızım.Tolga'nın karabibere alerjisi vardır.Yediği anda yüzünde kırmızı şişlikler çıkar."
"Ha tamam annecim saol.Tolga kalktı annecim ben kapatiyorum"
Telefonu kapattım ve Tolga'nın krebini yaparken içine üç tatlı kaşığı karabiber kattım.Kendime de normal krep yaptım.Her şeyi hazırladım.
"Tolga kalk hadi kahvaltı hazır"
Tolga çoktan kalkmıs hazırlanıp gelmişti.
"Oo Aybüke Hanım şaşırtıyorsun beni."
"Kendine alınma.Kendime hazırladım insanlık olsun diye çagırdım"
"Tamam tamam ben hemn başlayayım her şey çok güzel görünüyor."
Tolga hemen sofraya oturdu.Çayını koydum.Krebinden büyük bir lokma ladı ve yedi.
"Ohh uatasın.Bir kez daha ye"
Der demez Tolga öksürmeye başladı.
"Aybüke karabiber mi var bunun içinde naptın sen"
"Evet noldu ki sevmez misin?"
"Öhü öhü benim karabibere çok kötü alerjim var ben hiç iyi değilim Aybüke."
Dedi ve yere yığıldı.
Bölüm Sonu
İyi Okumalar
Yeni bölüm için 70 vote 30 yorum
Hepinizi seviyorum
