2

26 1 0
                                    

Hademe kulaklığıyla müzik dinlerken
bizde sesimizi çıkaramadık. Tam o sırada kimyacı geldi.Sesimizi çıkaramadan beklemeye başladık.
"Kerataları gördün mü?" "Yoo." "Bizim kimya sınıfını patlattılar."
"Hadi be inanmıyom." "iyi görüşürüz." "Görüşürüz hocam."
Hademe kapıyı açık bırakınca bizde dışarı fırladık ve benim sınıfıma gittik. "Teşekürler Buğra uzun zamandır hiç bu kadar eğlenmemiştim. Bilirsin çalışkan öğrencilerin hayatını." "Bir şey değil.
Sonuçta benim hayatım böyle." "Bilmezmiyim." Güldük. O gidince bende kendimi sınıfa attım. Karşımda Esma ve Döndü vardı. Yanlarına yaklaşınca Esma "Aysu o yakışıklı kim?" Döndü ekledi, "Niye senle geldi,
sevgilin mi?" "Hayır." dedim ama inanmadılar. "Kızım biz insanı gözünden tanırız, bu yüzden kıvırtmada söyle kim?" "Esma arkadaşız biz sadece abartma istersen."
Döndü "Sen Ayça'ya ne söz verdin?"
"Ne sözü vermişim?" "Tabi ki de sevgili yapmama konusunda söz verdin." "Evette ne ilgisi var konumuzla." "Bak görürsün.".Esma
bana gözlerini kısarak baktı ve daha sonra Ayça'yı çağırdı.
Aslında Ayça'yla beraber çok iyi arkadaştık ama son zamanlarda beni
dinlememeye, beni dikkatte almamaya başladı. Bizde bunun üzerine kavga ettik. Siniri biraz geçmiş olcak ki koşarak yanımıza geldi. "Ne oldu, niye çağırdınız beni?"
Esma"Canım Aysu'nun sana söyleyeceği bir şey var." "Neymiş o Aysu?" "ııı..." "Ne hadi çabuk söyle?".
Biraz bekledikten sonra "Hadi!" "Esma'nın Burak diye sevgilisi var."
Bir an hepsi bana baktı. Ayça "inanmıyorum.",Döndü"Yaşasın!",
Esma "Neee!"dedi. Tepkilerini hiç bu
kadar tuhaf beklemiyordum. Hepsi de şaşırdı. Tam Esma bir cümle edecek kadar cesaretini topladı ama bir kelime dahi söyleyemeden hoca sınıfa girdi.

Bir kaç dakika sonra kapı çaldı. İçeriye nöbetçi öğrenci girdi ve elindeki kağıtta yazan ismi okudu.
Ve ben, benim ismim okundu. Nöbetçi öğrenciyle beraber müdürün
odasına çıktık.
Müdürün odasına girdiğimde karşımda Buğra'yı gördüm. Merhabalardan sonra müdür bir bana bir Buğra'ya bakıyordu.
Müdür oturduğu sandalyeden kalkarak yanıma geldi ve" Nasıl ya? Sen bunu nasıl yaparsın. Bu okulun kurallarına aykırı. Hep senin yüzünden. "diyerek Buğra'ya döndü. Ona baktıktan sonra bana geri döndü ve bağırarak" Sen gözümden düştün ve okulda bundan sonra bir hatan olursa"elini yumruk yapıp bana 
vuracakken Buğra eliyle yumruğu tuttu. Öyle bir sıkı tuttuki ben o yaşlı
gözlerimle başımı kaldırdığımda Buğra'nın önümde durduğunu gördüm. Oradan kaçarak kapıdan çıktım. Koşa koşa bahçeye gittim. Arkamdan Buğra" Aysu!" diye bağırarak geldi. Korktuğum için hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlamıştım. Buğra yanıma gelince
bana "Iyi misin?" diye sordu.
"Hayır, hiç iyi değilim." diyerek karşılık verdim ama bir anda bana sarıldı Buğra. Nedense ağlamam kesilmişti ve bende Buğra'ya sarılmıştım. Birbirimizi ikimizde bıraktığımızda bana"Suç bende değil mi?" "Hayır, aslında sende değil bende çünkü baştan peşinizden gelmemeliydim." "Aysu yapma." ellerinin avuç içlerini yanaklarıma götürerek " Bu yüzden kendini suçlama. "dedikten sonra bana tekrar sarıldı ama öyle bir sıkı sarıldıki sanki bir daha hiç bırakmıyacakmış gibi. Beni bırakınca hemen kendimi oturduğumuz banktan ayağa kalktım. Daha sonra Buğra'ya dönerek" Yarın görüşürüz. "dedim ve doğru yukarıya çıktım.
                              *   *   *
Kapıyı açtığımda karşımda Ayça'yı gördüm. Bana ters ters bakıyordu. Biraz şaşırdım."Ne oldu Ayça?"  "Yok bir şey sen işine bak." "Pekâla.". Yanından ayrıldığımda bana hâla ters ters bakıyordu. Ders boyunca öylece
bana baktı.

kural dışı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin