1

27 1 1
                                    

Okulun en örnek kızıydım ben. Herkesin parmakla göstereceği biri. Başta her şey çok normaldi, yine sıkıcı haftalardan olucağını düşünüyordum. Taa ki o sabaha kadar..
* * *
Sabah dersin bitiş zili çaldığında dışarı çıkmak için kapıya yöneldim.
Kapıyı açıp adımımı attım ki bana biri çarptı. Okulda onu daha hiç görmemiştim. İkimizde bir anlık şokla birbirimizden özür diledik. Daha sonra kimyacının sesiyle o girdiğimiz şoktan çıktık. Çocuk defterlerini toplayıp yanımdan koşar adım uzaklaştı.

Kimyacı da onun arkasından gitti. Bende meraktan onların arkasından koşmaya başladım. Çocuk daha hızlı davranmak için merdiven trabzanından kaydı ve aşağıya indi.
Kimyacıda hızlı davranmak için trabzanından kaydı ama yarı yolda kaldı. Ben ise merdiven basamaklarından inerek ileride duran çocuğun yanına koştum. Yanında durduğumda "merhaba ben Aysu" diyerek elimi uzattım. Oda bana "bende Buğra" dedi ama bir kelime dahi etmeden kimyacının sesi geldi. "Gel buraya!" dedi bağırarak. Buğra elimden tutarak "Hadi gidiyoruz." dedi. Birlikte koşarak malzeme odasına hızlıca daldık. Kapıyı kapattığımızda soruyu yapıştırdım. "Ne oluyor? Bana bu durumu açıklar mısın? Buğra!". "Tamam açıklıycam ama önce şuraya saklanmalıyız çünkü yakalanmamalıyız.". "Pekala" dedim.
Köşeye saklandıktan sonra Buğra'ya "Oğlum senin derdin ne bizim kimyacıda?" "Derdim merdim yok sadece küçük bir oyun." "Oyun mu? Ne oldu?" "Sabah derse girdimizde hoca patlamayı ve uygulamalı anlatcağını söyledi.
Arkamdan Burak çantamdaki barut tozunu buldu ve bana şişeye yerleştirmemi istedi. Bende yaptım." "Sonuç?" "Sonuç sınıf patladı." "Yok artık!" diye gülerken kapı açıldı .Korktuğumuz olmadı ki gelen bizim hademe imiş.

kural dışı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin