6

14 1 0
                                        

"Buğra bırak kolumu lütfen." dedim ama o hâla sımsıkı tutuyordu. En sonunda kolumu bıraktı ve "Ööözür dilerim. Bebeben yani özür dilerim gerçekten. Canın yandı mı?"
" Buğra neden saçmalıyorsun. Canımı yaktın. " "Bak çok çok özür dilerim. Isteriyerek olmadı." "Olmamalı da zaten. Ahhhhh!" " Çok mu acıyor?" başımı sallayarak onu onayladım. "Tamam. Şimdi zil çalıcak, sen sınıfa geç ben hemen sana buz getiriyim."ben sınıfa doğru giderken o da koşa koşa buz getirmeye gitti.
* * *
Sınıfın kapısını açar açmaz zil çaldı. Bir çığlık koptu içeriden. Ve bu ses bu ses... Esma.
" Yeteeeeeerrrrrrrrrrr...r! " "Ne bağrıyosun kızım." " Şaka yapıyorsun galiba. Ben kimin kızıyım biliyor musun? " "Kimin?" "Müdür'ün." "Yuh ya yuh! Kızım sen ruh hastası mısın?! Ha! Öyle pat diye söylenir mi?" "Senin gibi bir odun karşında sırıtıyorsa söylenir." "Kızım herkes her şeyi pat diye söyleseydi dünya ne haldeydi dimi." Esma tekrar ağlamaya başladı.Burak "Tamam beni senin gönlünü alıcam." dedi ve koşarak sınıftan ayrıldı.
* * *
"Noldu hanım?!" "Kız Buğra eve kız kaçırmış." "Ne dedin sen?" " Yaşasın gelin geliyor. " "Dur bi kız. Bir bakalım işin esasına Buğra ne
diyecek!" "Dur ben bu durumu instagramda göbek atarken diye paylaşıyım."
*

* *
Buğra da Burak'la beraber girdi sınıfa. Onların gelmesiylede zil çaldı. Buğra yanıma gelince bana
"Geç bakalım sırana Aysu Hanım." dedi. Ben sıraya oturunca o da elindeki buzu benim koluma koydu.
"Aysu?!" "Efendim!?" "Esma neden ağlıyor?" "Şimdilik bende kalsın nedeni ama az sonra öğrenirsin.". Arkamıza döndük ardından Burak
ve Esma'yı izlemeye başladık.
"Esma al bak beni affet. Seni kırmamalıydım. Özür dilerim."
"Teşekkürler ama bu çiçeği ben napıcam hödük!" "Bencede sen napıcan zaten bu çiçeği demi Esma."
Esma'nın gözleri kıpkırmızı olmuştu, tekrar. Aynı anda hem çığırıp hemde ağlıyacaktı. " Bir git oğlum bir git!" dedi. Burak'ta sırıtarak "Gitmiyorum napıcan." " Döndü ver çiçeği! " Döndü masada duran çiçeği Esma'ya verdi. Esma da çiçeği Burak'a fırlattı. Ama Burak atılan çiçeği eğilerek atlattı ve o çiçek yanlış yüze çarptı.
Müdürün yüzüne...
Müdüre çarpan çiçekler müdürü öyle kızdırdıki Müdürden sanki alevler çıkmaya başladı. Tabii öyle bişey olmadı ama hocanın o tip suratı vardı.

Arkadan bir ses "Hocam dometes oldunuz." deyince müdür" Kim attı bu çiçeği bana!"diye bağırdı. Başta kimse bişey demesede sonralarda Burak" Ben yaptım."dedi. Müdür onu alıp yeni fizikçi ve yanındaki öğrenciye" İçeriye girin hocam siz. "dedi. Müdür kapıyı kapatarak" Iyi dersler. " dedi ve çıktı. Döndü arkadan kızlar dedikodu yaparken bir anda irkildi. Önüne döndüğünde
öğrenciyi gördü. Oğlana öyle bir baktıki çocuk bu durumu fark etti oda Döndü'ye baktı. Hoca bu durumu fark etmiş olcak ki "Kızım sen niye aval aval tahtaya bakıyorsun."
"Hocam şey ben,ben sadece güzeliğinize hayran kaldım. O yüzden aval aval tahtaya baktım.". Bütün sınıf güldü.

Dersin tam ortasında nöbetçi öğrenci geldi ve Burak geldi, nöbetçi söze girdi."Yarın okulda bilgi yarışması var. Katılmak isteyenler bana adını yazdırcaklar.". Sınıfta iki kişi parmak kaldırınca, hoca "Ben seçicem." dedi.
Sınıfta şu an ki gelirim dizilerde olmadığından hoca önce Esma'yı sonra Burak 'ı sonra da arkada oturan yeni öğrenci ve Döndü'yü seçti hoca.
* * *

kural dışı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin