Uyandığımda Laura yanımda değildi ama güzel kokular geliyordu. Boxerımı ve pantolonumu giyip oturma odasına doğru yürüdüm. Salondaki büyük masa iş için evraklarla, mavi dosyalarla donatılmıştı. Dokunmadan mutfağa ilerledim. İşte buradaki masa şuan ihtiyacım olandı.
"Erken uyanmışsın?"
"Evet sabah kahvaltısı hazırladım. Duş aldın mı?"
"Daha değil..."
"Önce kahvaltı mı etmek istersin?"
"Dün gece sana çok zarar verdiysem-"
"Jeon yapma artık şunu. Bunun için seninle beraber oluyorum." Kafamı salladım. İç çamaşırsız giydiği şortu sayesinde bacakları gözlerimin önüne seriliyordu. Asla bacaklarına zarar vermezdim. Bacakları onda hayran olduğum şeyler içinde bir numaraydı. Sonuncuysa uzun saçları. Elimde olsa tek makas darbesiyle kısaltırdım.
"Ee hangisi?"
"İlk önce duş almalıyım sanırım." Herzaman sorduğu soruyu red edeceğimi bilmesine rağmen tekrar sormasını bekledim.
"Gelmemi ister misin?"
"Hayır." Yatak odasındaki banyoya yürüyüp soğuk bir duş aldım.
*
"Bana sevimli birini bulman gerek."
"Sana sevimli bir lezbiyen çift bulabilirim."
"Gay olması gerek."
"Neden?"
"Bana sevimli bir partner lazım."
"Adamı partisinde mi öldüreceksin?"
"Evet. Bu şekilde daha kolay olur. Sadece onu tavlayıp davetiyeyi alıcak birisi gerek."
"Sende davetiyeyle içeri giriceksin ama yanında o çocuğu da götürmen gerekecek."
"Bana sevimli bir katil bulabilir misin?"
"Sen çıldırdın mı?"
"Ciddiyim Laura." Bu karakterle nasıl birisini öldürebiliyor anlayamıyorum.
"James'e sor. Bulacağından eminim." Telefonumu çıkarıp James'i aradım.
"James bana sevimli gözüken bir katil lazım."
"Bulursan bana da gönder. Nereden çıktı bu?"
"Austen Sanders."
"Avusturalya'da mısın?"
"Evet onun için geldim. Düzenlediği seks partileriyle ünlüymüş. Partiye sızıp işini bitireceğim ama davetiye alması için sevimli birine ihtiyacım var tercihen katil ve gay."
"Partinin tarihi ne zaman?"
"Bilmiyorum."
"Oraya hiç araştırma yapmadan mı gittin?"
"Evet! Üzerime yıktığın bir başka işle uğraşıyordum James."
"Alexander'dan sana bir dosya hazırlamasını isteyeceğim. Mail hesabına gönderir."
"Tamam. Mümkün olduğunca hızlı olsun lütfen." Tam kapatacakken seslendi.
"Jeon!"
"Evet?"
"Çocuğu almaları için adam yolluyorum bugün."
"İşi kime verdin?"
"Nick Russell."
"Peki." Telefonu kapattım. Anında rehberde Marla'nın numarasını buldum. Laura meraklı gözlerle beni izliyordu.
"Bir sorun mu var?" Hayır anlamında kafamı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JEON ° YOONKOOK
Fanfiction-Küfür, smut ve rahatsız edici içerik içerebilir! "Ben sığınman değil kaçman gereken kişiydim. Şimdi diğerlerine seni kurtarmaları için yalvaracaksın. Tıpkı seni kurtarmam için yalvardığın gibi." * "Hangimiz bok çukurundayız şimdi?" Tek kaşını kaldı...
