30| Tekrar

2.7K 137 237
                                    

Y/n: :) ♡


Göğüsümde hissettiğim öpücüklerle derin bir nefes alıp alt dudağımı ısırdım. Kafamı kaldırıp nerede olduğuma bakmak istedim ama bir anda yükselip dudaklarını dudaklarımla birleştirdi, dilini emdim. Çıplak olduğumu yeni fark ediyordum, elleri tıpkı sevdiğim gibi vücudumda hassas bir şekilde dolaşıyordu. Daha fazla dayanamayacağımı düşündüğüm an içimde hissettim onu, ellerimi saçlarının arasından geçirdim. Hızla hareket ediyordu, zevk uçurumundan düşmek için koşuyor gibiydim.

"Seni seviyorum." diye fısıldadı.

"Bende seni seviyorum Taehyung. Ah! Evet, sert! Taehyung-"

"Yoongi..." diye bir ses duydum. Her şey bitti. "Kabus mu görüyorsun?" Rüya... Ne-ne zaman uyumuştum?

"J-jungkook..."

"Ter içinde kalmışsın."

"B-ben rüya gördüm. Ne gördüğümü-"

"Hatırlamıyor musun?"

"Uyandığım an unutmuş gibiyim."

"Boşver." dedi, saçlarıma bir öpücük kondurdu. "Güzel bir rüya değildi büyük ihtimalle." Hızla oturur pozisyona geçip kollarımı boynuna sardım. Rüyamı hatırlayamamak beni korkuttu. "Ben buradayım."

"Seni seviyorum." dedim. Onun bana beni sevdiğini söylediğini duymadan önce gözlerinin içine baktım, aşık bakışlarını tekrar görmek istedim.

"Seni seviyorum." dedi. O bakışlar hâlâ oradaydı. Hayatını benim için feda edebileceğini bağıran bakışları. Sonunda içim rahatladığında kafamı çevirip etrafa bakındım.

"Nerdeyiz?"

"Bir evdeyiz-"

"Alexander? Alexander nerde? O iyi mi?" Sorumla birlikte Jungkook'un yüzü düştü.

"Yan odada, tedavi oluyor." Tam yanına gitmek için ayağa kalkacakken Jungkook'un o çatıda söyledikleri aklıma geldi.

"Sevgilisini neden öldürdün Jungkook?" dedim en şefkatli ses tonumla. Bundan utandığı her halinden belli oluyordu.

"Bana görev olarak verilmişti."

"Kardeşinin ona aşık olduğunu biliyordun."

"Yoongi ben o zaman bambaşka bir insandım. Ben o zaman bir insan değildim hatta, makineydim, robottum. Biz aşık olamayız. Aşk tehlikedir, birine bağlanmak bizi öldürür. Kardeşim gözlerimin önünde birine aşık oluyordu, birine bağlanıyordu. Ya ikisini birlikte öldüreceklerdi ya da o kız ölücekti."

"Sana kızı öldürmeni söylemediler... Sen ikisinin de ölüm emri çıkacağını anladığında emir verilmeden önce gidip kızı öldürdün." Yavaşça kafasını salladı utançla ama gözlerdinde bir pişmanlık göremiyordum. "Neden pişman değilsin Jungkook?"

"Değilim. Kardeşimin yaşamasını sağladığım için pişman değilim. Ama şu an olduğum insan olup öyle bir şey yapsaydım pişman olurdum. O zaman olduğum insan için de pişman değilim. Pişman olamam, pişmanlık duygusunu benimseyemem. Ben insan öldürüyorum Yoongi, pişman olursam biterim." Söylenecek çok şey olsada sustum. Utancını zaten yaşıyordu ve eminim ki söyleyeceğim şeylerin zaten farkındaydı ayrıca bu yaptığının affedilir bir şey olmadığının da farkındaydı. Bu yüzden ne söylesem boşaydı. Sadece yaklaşıp dudaklarına bir öpücük kondurdum.

"Diğerlerinin yanına gidelim hadi." Kafasını salladı, ikimiz de yataktan kalkıp önde ben arkamda Jungkook olarak odadan çıktık. Tam karşımda kapısı açık olan odada Abel'ı görüyordum. Berbat görünüyordu. Kapıya yaklaştığımda Abel'ın karşısında bir yatakta yatan Alexander'ı gördüm.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 20, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

JEON ° YOONKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin