İlerleyen saatlerde Marla odamın kapısını tıklattı.
"Efendim Yoongi bey tuvalet ihtiyacı için bağırıyor."
"O bey değil Marla. Git ve diğerlerine yaptığını yap."
"Tabi efendim."
*
Dış kapının çalınmasıyla aşşağı indim. Kapıyı açmak için giden Marla'yı son anda durdurdum.
"Ben açarım." Kapı deliğinden baktığımda hiçbir şey gözükmüyordu. Hızla kapıyı açtım. Kapıya yaslanan kadın Abel'ın dudaklarından kopup geri düştü. Kadını saçından yakaladım.
"NOLUYOR!" Tutup yüzüme bakmasını sağladım. "Siktir!"
"Sıra sende." Abel'a dönüp bağırmaya başladı.
"SENİ OROSPU ÇOCUĞU! BIRAKIN BENİ!"
"Ne kadar da tanıdık kelimeler..." saçından tutup yürümeye başladım. Abel'a döndüm. "Teşekkür ederim ama sen gidebilirsin." Kafasını salladı ve çıktı.
Kadın bana vurmaya va bağırmaya devam ediyordu.
"BIRAK BENİ ŞEREFSİZ! SEN KİM OLUYORSUN DA BENİ CEZALANDIRABİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORSUN?!" Bir şey demeden bodrum kapısına geldik. Kapıyı açıp içeri girdim. Yoongi gözlerini bana dikmişti. Bir başka sandalyeyi Yoongi'nin karşısına çektim ve kadını bağlamaya başladım. Ağızına bir bez tıktım. Yoongi'ye döndüm.
"Başlıyoruz hazır mısın?"
"Ne? Ne yapıyorsun?" Kadının gözlerinden yaşlar boşalıyordu. Yoongi de neredeyse aynı haldeydi.
"Gözünü kapattığın an... Daha kötü olur Yoongi."
"HAYIR! HAYIR BUNU YAPMAYACAKSIN!" İlerleyip masadan bıçağı aldım ve kadına yürüdüm. "JEON! JEON HAYIR YAPMA!" Bıçakla kadının kıyafetlerini parçalayıp üzerinden çıkarmaya başladım. İç çamaşırlarıyla kalana kadar buna devam ettim. Sonunda tekrar Yoongi'ye döndüm.
"Hatırlıyor musun?"
"HAYIR YEMİN EDERİM HİÇBİR ŞEY HATIRLAMIYORUM YAPMA!" Kadının bacağına bir kesik attım. Bacağından kanlar akmaya başladı ve kadın parçalara bölünürmüşcesine bağırdı. Aynı şekilde Yoongi de bağırmaya sandalyeden kurtulmaya çalışmaya başladı.
"Şimdi?"
"NEDEN ANLAMIYORSUN BEN HATIRLAMI- YAPMA JEON HAYIR!" Aynı şekilde diğer bacağına bir kesik attım. Kadının ağızındaki bezi çıkardım, bağırmaya başladı.
"DUR! YEMİN EDERİM BİRDAHA YANLIŞ BİR ŞEY YAPMAM!" Zavallı makyajlı gözlerini Yoongi'ye çevirdi. "KONUŞ! KONUŞ BENİ ÖLDÜRECEK!!"
"Çok doğru!"
"JEON..." derin derin nefes almaya başladı. "Yapma!" Masaya ilerleyip penseyi aldım. Kadını anlından sandalyeye bağladım. İkisi de ağlayıp yalvarıyordu. Kadının çenesini sıktım.
"Hatırlıyor musun?"
"DENİYORUM. YEMİN EDERİM DENİYORUM YETER JEON!" Göz yaşları boynuna kadar akmıştı. Penseyi kadının ağızına soktum ve ön dişini çevirmeye başladım. Haykırıyordu! Dönüp Yoongi'ye baktım gözlerini sımsıkı kapamıştı. Kadının kulağına eğildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JEON ° YOONKOOK
Fanfiction-Küfür, smut ve rahatsız edici içerik içerebilir! "Ben sığınman değil kaçman gereken kişiydim. Şimdi diğerlerine seni kurtarmaları için yalvaracaksın. Tıpkı seni kurtarmam için yalvardığın gibi." * "Hangimiz bok çukurundayız şimdi?" Tek kaşını kaldı...