fortune

97 28 0
                                    


kabus kafamı karıştırmıştı,

üç gün boyunca,

kendi zihnimin oluşturduğu korkunç olaylar dışındaki herhangi bir şeyi düşünmek için,

onu düşüncelerimden engellemeye çalıştım,

ama gözlerimi ne zaman kapatsam,

jin'in yüzünü gördüm,

kan gözlerinden akarak,

beni olduğumdan daha da korkutuyordu.



o yüzden jin'in bana anlattığı lokantaya giderken,

dikkatimi, etrafın karanlık olduğu ve herhangi birinin atlayıp beni öldürmeye çalışabileceği gerçeğinden dağıtmaya çalışırken,

gözlerimi önümdeki yolda tuttum,

hayal gücümün vahşileştiğini söylemek doğru olurdu.



birden bire, paranoya hissine kapıldım,

ve bu benim hareketlerimi kontrol etti,

sonunda lokantaya vardığımda,

içeri çoğunlukla terk edilmişti,

yarı aydınlıktı,

muhtemelen daha cana yakın olsun diyeydi,

ama bana göre bu, ortama biraz daha karanlık,

daha korkutucu yapmıştı,

yine de içeri girdim ve masalardan birine oturdum,

hayal meyal tanıdık görünen, karanlıkta oturan bir çocuk vardı,

neden bilmiyorum ama,

birden bire,

sol gözünde bir göz yaması olan,

yaşlı bir adam bana geldi,

"sana kaderini söyleyeyim mi, delikanlı?"

yüzünde kötü niyetli bir gülümseme vardı,

ama yutkundum ve başımı salladım,

evet demenin ya da adamı reddetmenin daha iyi olup olmayacağından emin değildim,

hayır desem beni öldürmeye çalışır mıydı?

hayır,

çok saçma,

bu sadece rüyalarda olur.



oturdu ve elimi tuttu,

parmaklarını avuç içimde gezdirdi,

arka planda boş bir melodi çalmaya başladı,

tek gözü ileri doğru fırlamıştı,

müzik neredeyse bunaltıcı bir hızla yükseldi,

elimdeki tutuşu sıkılaştı,

müzik ateşli bir hale ulaştı,

tırnakları avuç içimi deldi,

kafam patlayacak gibiydi,

ve ıstırap dolu bir soluk verdi,

gözleri kafasının arkasına doğru döndü,

hayal mi ediyordum,

yoksa bu gerçekten de gerçeklik miydi emin değilim,

ama yemin ederim ki bir damla kan gözünden kaçtı,

elimi geri çektim,

hızla atan kalbimin durmasına sebep olacak bir şey söylediğinde,

kaçmaya hazır bir şekilde,

ayağa kalkmıştım,

"karanlık bir şey,

zararlı bir şey olacaksın,

asla yapmayacağını düşündüğün bir şey yapacaksın,

koyun gibi giyinen aslandan sakın,

çünkü çok fazla yaklaşırsan,

eski benliğinden sadece bir kabuk kalacak şekilde,

parçalanacaksın."



sesi kesildi,

ve vücudu öne doğru eğildi,

arkadaki çocuk şimdi bakışlarını benim üzerimde dolaştırıyordu,

gözleri, beni oracıkta emebilecek bir,

kara delik gibiydi.

unraveled. [ color 2 ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin