Bir sabah işyerime gelmiştim. Masamın üzerinde bulduğum gazetelerin arasında 5-6 sayfalık bir yazı gözüme çarptı.
Kısaca göz gezdirdim. E.T. isimli bir şahıs, bu yazıda İsveç Gizli Servisi'nin kendi zihnine delirtmek yada intihar ettirmek amacıyla yayın yaptığını söylüyordu. Kendisiyle irtibat için telefonunu ve ev adresini veriyordu. Uçuk bulduğum bu yazıyı çöpe atmadım, aldım evdeki arşivime getirdim.
Aradan yaklaşık 2 ay geçti. Bir gün arşivimde düzenleme yaparken bu yazı tekrar elime geçti. Oturdum, sakin kafayla baştan sona okudum.
Evet, yazı kendi içinde tutarlıydı. Hemen E.T.'yi ev telefonundan aradım ve bu yazının gerçekten kendisine ait olup olmadığını sordum.
"Bana ait" dedi. Kendisine yüz yüze görüşmek istediğimi söyledim.
"Konuşabiliriz ama görüşmemize başlamadan önce iki soru soracağım. Bu sorularıma mantıklı cevap verirseniz görüşmemiz devam eder" dedi.
"Peki" dedim.
Ertesi gün randevuleştiğimiz pastahanede buluştuk. Çaylarımızı beklerken E.T. söze girdi.
"Senden önce iki ünlü gazeteci ayrı ayrı zamanlarda benimle temas kurdular. Konuyu günlerce konuştuk ama sonuç çıkmadı. İkisi de kaçtı. Eğer sen de bunlar gibi beni yarı yolda bırakacaksan konuya hiç girmeyelim" dedi .
Ben de "Hayır, eğer bu dediğin şey, yani bir insanın zihnine uzaktan uydular vasıtasıyla bir etki teknolojik olarak mümkünse, ben bu araştırma için canımı ortaya koyarım" dedim.
E. T. gözlerimin içine bakıp "Peki" dedi.
Devam etti. "İkinci ve en önemli sorum da şu :
"Ben senin elindeki o yazıyı Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı gibi bazı önemli yerlere gönderdim. Peki bu yazı sana nereden geldi ? Başbakanlıktan mı ? Genelkurmay Başkanlığı'ndan mı ?" dedi.
Dondum kaldım. E.T'ye "İster inan, istersen inanma, ben bu yazıyı 2 ay önce işyerimde masamın üzerindeki gazete sayfalarının arasında tesadüfen buldum" dedim.
E.T. bana dönüp "Sen beni gerizekalı mı sanıyorsun?" diye sordu.
"Hayır" dedim. "Cevabım seni tatmin etmiyorsa, huzursuzsan, çaylarımızı içer kalkarız" dedim.
E.T. biraz düşündükten sonra "Peki , görüşelim" dedi. Ve yıllarca sürecek bir çalışmam böylece başlamış oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİHİN KONTROLÜ
Non-Fiction"İnsanları değiştirmeye yarayan araçlar, her gün biraz daha çoğalarak elimizin altında toplanıyor. Bunlardan akıllıca da budalaca da yararlanabiliriz." Kaliforniya Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı
