SIR

• 7 •

Tesadüftür Hera arkana bakma. Sonuçta belki çocuğun kız arkadaşının Yağmur'dur. Bir daha seslendi.

- Hera! Sana diyorum.

Arkamı döndüm. Bu çocuk telefondaki çocuk olmamalıydı. Olmasın yani. Yanına gittim.

- Pardon acaba ismimi nereden biliyorsun ?

- Hmm anladım. Sen anlamamazlıktan geliyorsun.

- Neden ya..

- Yakından daha güzelsin Hera. Tabii mal olduğunu düşünmezsek.

- Benimle dalga geçiyorsun değil mi? Bence telefondaki pislik kendisi yerine başka birini gönderdi.

- Hayır Hera. Malesef kendim geldim.

- Uff.

Bana doğru elini uzattı.

- Tanıştığıma memnun oldum Hera.

- İsmin?

- Meriç.

Çocuk resmen ideal tipim ama huyu kötü işte. Böyle şans olmaz olsun. Boyu uzun, sarışın ve çok güzel bir gülüşe sahip. Ayrıca ismi de en sevdiğim isimlerden. Lanet olsun.

- Ben tanıştığıma memnun olmadım.. Meriç.

- Otobüste bakarken hiç öyle görünmüyordu.

Hah bir de rezil oldum.

- Bir kere ben sana değil arkandaki cama bakıyordum.

- Kesin öyledir. Sana çok yakışıklı olduğunu söyledim diye hatırlıyorum.

- Yakışıklı değilsin.

- Hera az önce otobüste gözlerinin içi gülüyordu yanına oturdum diye.

- Tamam yalan söylemeyeceğim. Çok yakışıklısın ama insanın içi de önemli. Senin için pis.

- Ne yapabilirim ki pislik olmayı seviyorum.

Yine güldü.

- Bak Meriç sen bana her istediğini yaptırıyorsun ya..

- Evet..

- Ben de bir kural koyabilir miyim?

- Peki.

- Lütfen gülme.

- Niye ki?

- Çünkü.. gülünce çok çirkin oluyorsun.

- Tamam. Nasıl istersen.

- Yine güldün.

- Tamam tamam.

- Sen bizim okulda mısın?

- Hayır ama bugün yazıldım. Yarın geleceğim.

- Kaç yaşındasın?

- 20.

- Benim yanımda dolaşmayacaksın değil mi?

- Tabii ki dolaşacağım ama sessizce.

- Bana bulaşma okulda. Lütfen.

- Orasına ben karar veririm.

- Uff. Şimdi ben eve gidiyorum. Sen burada kalacaksın anladığım kadarıyla.

- Hayır. Yolumuz aynı. Beraber gidebiliriz.

- Olmaz. Sen yolun karşısından yürü.

- Tamam. Bu arada Ezra ile çok yakışıyorsunuz.