• 31 •

22 4 0
                                    

2 ay sonra

Günlerimiz mutlu ve huzurlu bir şekilde geçiyordu. Sera ve Meriç mutluydu. Emre mutluydu.  Ben o kadar da mutlu değildim. Ateş olmadan olamayacağım galiba.

- Arkadaşlar ben dışarı çıkıyorum. Biraz tek başıma dolaşacağım.

Sera:

- İstersen ben de gelebilirim.

- Yok yalnız başıma dolaşayım biraz.

Dışarı çıktım. Brezilya'ya gelmiştik. O kadar güzel bir yer ki her gün gezsen hiç sıkılmazsın. Mağazalara girip  çıktım. Kafede oturdum. Sonunda ayaklarım ağrıdığı için bir parka gidip oturdum. Ayaklarım resmen su toplamıştı. Etrafa baktım. Bir sürü insan mutluydu. Benim de böyle bir yerde mutlu olmak lazımdı ama.. Seyretmeye devam ettim. O sırada yanıma biri oturdu. Buranın  dilini öğrenemedim. O yüzden kendi dilimden konuşmaya başladım.

- İzin almadan gelmiş yanıma oturmuş. Görgüsüz. Önce " hanfendi oturabilir miyim?" diye sorarsın. Belki arkadaşım gelecek.

- Hanfendi oturabilir miyim?

- Sen beni anladın mı-.. Ateş?

- N'aber?

Direk sarıldım.

- Sen buradasın.

- Belki tekrar görüşürüz demiştik. Görüştük bak.

- İyi ki geldin. Sensiz olmuyordu gerçekten. Oh be.

Eve gittik.

Meriç:

- Ateş? Senin ne işin var burada?

Olanları onlara anlattım. Onlar da anladılar. Eski günlerdeki gibi bir aradaydık.

...

Ertesi gün Emre yeni bir kız arkadaşı olduğunu söyledi. Bu beni üzmüştü ama onun mutluluğu daha önemli.

...

Emre sevgilisiyle, Meriç Sera ile, ben de tek başıma mutluydum.


SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin