• 19 •

36 4 0
                                    

- Kahvaltı hazır.

Masaya oturduk. Bugün hava güneşli gibiydi.

- Ee nasılsınız?

- İyiyim ben. Meriç.

- Efendim?

- Bugün dışarı çıkıp teleskop alır mısın? Paramız daha çok var zaten.

- Niye?

- Yıldızlar için.

- Peki.

Meriç'in yüzü düştü. Hâlâ kendi suçu olduğunu düşünüyordu.

- Meriç bana bak. Bu senin suçun değil. Kendine gel. Sadece teleskop al ve kafandan tüm o düşünceleri sil.

- Sağol.

...

Kahvaltıdan sonra radyoyu açtık. Çok eğlenceli müzikler çalıyordu. Hava güneşli olduğu için sesi cızırtılı değil de güzel çıkıyordu. Eğleniyorduk. Dans etmeye başladık. Ben biraz oturdum.

- Hera Hanım bu dansı bana lütfeder misiniz?

- Tabii ki Ateş Bey.

Kalkıp dans etmeye devam ettik. Bu da bir mutluluktu. Meriç biraz mutsuz gibiydi.

- Meriç Bey lütfen mutlu olun. Bak bu bizim dans zamanımız ve mutlu olmak ilk kural lütfen.

Meriç'in yüzü düzeldi. Gülmeye başladı. O da dans ediyordu.

...

Meriç teleskopu almak için dışarı çıktı. Ben kitap okuyordum. Dışarı baktım. Yine yağmur yağıyordu. Ateş resim çiziyordu. Ben dışarı çıktım. Yağmuru seviyordum aslında. Toprak kokusunu özellikle. Uçurumun orada durdum. Yağmur beni çok fazla ıslatmıştı. Biliyorum buraya gelince pek bir şey değişmiyor. Sadece düşünüyorum. Annemi düşünüyorum.

...

Yağmurla birlikte benim gözyaşım da akıyordu. Ateş beni uzaktan görmüş olacak ki koşarak yanıma geldi.

- Hera iyi misin?

Cevap veremiyordum. Çünkü verirsem kendimi tutamayacaktım.

- Hera cevap ver lütfen.

- ...

- Hera bak çok kötü görünüyorsun. Lütfen cevap ver.

- Ateş..

- Hah söyle Hera.

- Ben çok.. kötüyüm.

Kendimi bıraktım ve çok faza ağlamaya başladım. Ateş'in de gözleri doluyordu. Onu üzmek istemiyorum ama elimde değil.

- Ben çok kötüyüm Ateş. Annem yok benim. Yine yalnızım. Annemsiz dayanamıyorum.

- Hera ben de üzülüyorum. Buna dayanmamız lazım. Sen ağlama sadece olur mu?

- Yapamıyorum. Annemi her düşündüğüm an ağlıyorum.

- Üzgünüm.

- Niye? Senin ne alakan var?

- Hera biz o gün biraz daha erken eve girseydik önleyebilirdim.

- Ateş hayır. Kimse.. Bu evde yaşayan kimse kendini suçlamayacak. Çünkü böyle yaparak kendinizi de diğerini de üzüyorsunuz. Lütfen. Rica ediyorum.

- Peki.

İçeri girdik. Üstümü değiştirdim. Meriç de geldi. Teleskobu odama aldım. Tam bakacaktım ki bir ses geldi. Odadan çıktım.

SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin