3

126 9 0
                                    

Bunlardan biri, aslında benim en sevdiğim kısım, Nisa suresine ait. Nisa suresindeki bu bölüm Allah'a koşulsuz teslimiyet, güven ve itimat ile ilgili. Aslına bakarsak, sizinle paylaşmak istediğim ayet 65. ayet. Allah'ın O'nu takip edenlerden ne tür bir güven istediğini anlamanıza yardımcı olmak için 66. ayetle ilgili bir şeyler de söylemek istiyorum.

Allah diyor ki:
وَلَوْ أَنَّ كَتَبْنَا عَلَيْهِمْ
Onların üzerine zorunlu kılsaydık.

أَنِ اقْتُلُوا أَنْفُسَكُمْ أَوِ اخْرُجُوا مِنْ دِيَارِكُمْ
Kendinizi öldürün ya da evlerinizden çıkın diye.

Ki bunlar mantıklı gelmiyor. Allah bize hiçbir zaman kendimizi öldürmemizi ya da evlerimizden ayrılmamızı söylemedi. Ama varsayalım ki bunu demiş olsun, birçok insan bunu yapmazdı. Çünkü bunu mantıklı bulmazlardı.

مَّا فَعَلُوهُ إِلَّا قَلِيلٌ
Ve sonra diyor ki:

وَلَوْ أَنَّهُمْ فَعَلُوا مَا يُوعَظُونَ بِهِ لَكَانَ خَيْرًا لَّهُمْ
Yapmaları söylenen şeyi yapsalardı, onlar için daha iyi olurdu.

Yani Allah diyor ki; size mantıklı gelmese de, O'nun sizden yapmanızı istediği şeyler yalnızca hikmet üzerine kurulu olabilir. Burada denmek istenen şey bu. Allah bizden bu mantıklı olmayan şeyleri yapmamızı hiçbir zaman istemedi. Ama Allah diyor ki; Allah'ın dediklerinin arkasındaki hikmeti sorgulayabilecek kadar kendinizi haklı ya da yetkili hissediyorsunuz. Siz o pozisyonda değilsiniz.

Şimdi sizi bir ayet öncesine götürmek istiyorum. Bu, Kur'an'da Allah'ın kendi adına yemin ettiği özgün yerlerden bir tanesi. Kur'an'da normal olan bir şey değil bu. Normalde Allah, yarattıklarından bir tanesini şahit tutarak yemin ediyor. وَالْعَصْرِ / وَالْفَجْرِ / وَالتِّينِ وَالزَّيْتُونِ gibi.

Allah incir ya da zeytin adına yemin ediyor. Sina dağı adına yemin ediyor. Güneş ya da ay adına yemin ediyor. Zamanın kendisi adına yemin ediyor. Ama özellikle bu ayette, şöyle yemin ediyor:

فَلَا وَرَبِّكَ
Artık hayır, senin Rabbin adına yemin ederim.

Kendi adına yemin etti, ki bu özgün bir şey.

Allah'ın kendi adına yemin etmesi Kur'an'da çok nadir olan bir durum ama Allah burada böyle yapıyor. Ama kendi adına yemin ettiği zaman bile, fark etmeliyiz ki; 'Göklerin ve yerin Rabbi adına yemin ediyorum' ya da 'Her şeyi yaratan adına yemin ediyorum' demedi Allah. Bunun yerine 'Senin Rabbin adına yemin ediyorum' dedi.

'Sen' kelimesi yani كَ tekil. Yani direkt olarak Peygamber'i (sav) kast ediyor. Allah kendi adına ettiği yeminde bile Peygamber'e (sav) değer veriyor. Allah'ın bahsetmeden önce kendi adına yemin ettiği, bu kadar ağır olan şey ne?

Diyor ki:
لَا يُؤْمِنُونَ
İmanları yok.

Bize bu insanların kim oldukları söylenmedi ama Allah her kim hakkında konuşuyorsa, onların en ufak miktarda bile imanları yok. Ve Allah, onların en ufak miktarda bile imanlarının olmadığı konusunda o kadar kararlı ki bu ifadeye delil olarak yemininde kendi ismini kullanıyor. Yani bir bakıma; 'Kendi adıma yemin ederim ki onların imanları yok'. Senin Rabbin adına yemin ederim ki onların hiçbir şekilde imanları yok.

Bu insanlar kim peki?

Onların imanlarını geçersiz kılan ne?

Ayetin geri kalanında bu da açıklanıyor.
حَتَّىٰ يُحَكِّمُوكَ فِيمَا شَجَرَ بَيْنَهُمْ

Bizim inanışımıza, Müslümanların inanışına göre; Kur'an'ın her kelimesi gerçek manada Allah'ın kelimeleri. Allah fazladan hiçbir şey söylemiyor. Allah söylenmesine gerek olmayan hiçbir şey söylemiyor. Bundan daha iyi bir şekilde söylenebilecek başka hiçbir şey yok.

Biz bunun gerçek manada Allah'ın sözleri olduğuna inanıyoruz.

Kur'an Yeterliyse Hadislere Neden İhtiyacımız Var?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin