*3*

163 7 1
                                    

***

Sonunda araba durmuştu. Kapıyı açıp indiler. Sona ben kaldım. Bana bakmaya başladıklar. Gözlerimi devirdim.

''Salak mısınız? Ben bu halimle nasıl inebilirim?'' diye bağırdım.

''Ah, doğru. Dur yardım edeyim.'' dedi dik saçlı olan. Bi ara onun saçıyla da dalga geçmeyi aklıma not ettim. Hoştu ama ne biliyim.. değişik.

Sonunda yardımlarla arabadan inebilmiştim.

''Siz nasıl bi çetesiniz ya? Ahmakların tekisiniz gerçekten. Ah, Tanrım. Ben ne yaptımda bana bunları çektiriyorsun?'' diye isyan ettim.

''Eğer biraz daha konuşup, bize hakaret edersen fena şeyler olur. Anladın mı beni?'' diye yüzüme tısladı yine dik saçlı çocuk.

''Zayn, sakin olmalısın. Sinirlerine hakim ol.'' dedi sarışın. 'Adı Zayn' miş'

Kalbim kırılmıştı, korkuyordum ve burasının neresi olduğunu bile bilmiyordum. Ağlayıp güçsüz görünmek istemiyordum ama kendimi daha fazla tutamadım ve yanağımdan birkaç damla akmasına izin verdim.

Beni burada öldürecekler. Ya cesedimi yakıp küllerimi çöpe atacaklar ya da kurşunladıktan sonra denize fırlatıcaklar. 

Sesim çıkmasın diye ısırdığım dudağımı serbest bıraktım ve hemen ağzımdan bir hıçkırık kaçtı.

Bu olmamalıydı.

''Hey, sen ağlıyor musun? Ben şaka yapmıştım. Tamam et istediğin kadar küfür et, bize istediğini söyle. Zarar vermek yok. Sana kimse dokunmayacak. Yemin ederim.'' Beni öldürmeyecekler miydi?

''K-korkuyorum'' dedim titreyerek. Beni tehdit eden esmer bana doğru yaklaştı ve aniden kollarını bana sardı. Tahmin edemeyeceğim kadar güzel hissettiriyordu. Gerçekten, böyle olmamalıydı. Benden ayrılınca hissettiklerimi belli etmemeye çalıştım.

''Bana vurmak için geliyorsun sandım.'' dedim gülerek.

''Öyle olmasına kesinlikle izin vermezdik, emin ol.'' dedi kıvırcık. Artık adlarını öğrenmek istiyordum. Onlar benimkini biliyorlarsa ben de onlarınkini öğrenirdim.

Park ettikleri yerle geleceğimiz yerin arası uzaktı. Açıkcası yorulmuştum. Neden bu kadar uzak bir yeri tercih etmişlerdir ki?

Geldiğimiz yer hapishane gibi bir yerdi. Sessizce içeriye doğru ilerledik. Çocuklar etrafı gözlüyorlardı. Hepimiz girdikten sonra kapı gürültüyle tekrar kapandı. İçeri girince diğer ikisinin burada olduğunu farkettim.

''Sonunda geldiniz. Bi an birine yakalandınız sanmıştım'' dedi içerden biri. Karanlık olduğu için fazla göremiyordum. Buranın bir ışığı bile yok muydu?

Bir anda heryer aydınlandı. Evet, varmış. Aynı normal evlere benziyordu. Hiç böyle bir yer görmemiştim. Koltuk, televizyon-oha, mutfağı bile var!

Ama çok dağınık ve çöpler etrafta. Iyy.

''Neden burası?'' diye sordum kendimi daha fazla tutamayarak. Hala etrafa bakınıyordum. Biliyorum, bazen çok fazla konuşurum.

''Çünkü... burası herşeyden uzak ve kimsenin bizi bulamacağı yerde.''

''Aç mısın?'' diye sordu kısa ve dik saçlı olan. Kafamı sağa sola salladım. Kaçırıldığım yerde oturup yemek mi yiyecektim birde. Gerçekten, bu nasıl bir iş böyle?

''Sen bilirsin, geç otur o zaman''

Köşede siyah hareket eden bir yaratık gördüm ve anında çığlığı bastım. Çok güzel, birde burada böceklerle birlikte mi yaşıyorlardı?

Hepsi birden bana bakınca parmağımı böceğe doğrulttum ve tekrar onlara döndüm. Hiç hareket etmediler.

Hadi ama!

Adını Zayn olduğunu öğrendiğim çocuk yine alayla sırıttı.

''Seninle ne yapacağız biz?'' dedi hala sırıtarak.

Lingering History | Zayn Malik FanFic. |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin